Tarım Bakanı Dursun Oğuz, Kuzey Kıbrıs’ta toplam 16 gölet bulunduğunu, bunların büyük bir kısmının yıllardan beri bakımsız kaldığını ve su tutmadığını açıkladı…
  Peki ne yapmalı?..
  Göletlerin bakımı yapılmalı…
  Bunun için de para lazım…
  Tarım Bakanı’na göre sadece bir gölete set çekmek için 800 bin lira gerekiyor…
  Ama bunun için kaynak bulunamıyor…
  Üzücü bir durum…
  Anavatan’ın kapısını mı çalsak?..
  Yoksa KKTC’nin kendi imkanlarını mı zorlasak?..
  Üstelik ‘alt yönetim’ olmak istemediğimizi haykırdığımız seçim döneminde Anavatanın kapısını çalmak yerine kendi imkanlarımızı zorlayamaz mıyız?..
  Yıllardan beri bazı devlet kurumlarında ‘vardiya sistemine’ geçemeyen bu küçük devlet, sadece geçtiğimiz Eylül ayında 8 milyon lira ‘ek mesai’ ödemesi yaptı…
  Bir gölet için 800 bin lirayı bulamayan Tarım Bakanı’nın hükümeti, bir ayda 8 milyon lira ek mesai ücreti dağıtabiliyorsa; ülkenin neden bu hale geldiğini anlamak zor değildir…
  Sadece bir aylık ek mesai ödemesiyle 10 tane göletin bakımı da setleri de yapılabiliyor…
  Önemli olan devletin sırtındaki kamburu küçültmek ve yatırımlara para ayırabilmektir…
  Bir yıllık ek mesai ödemeleriyle ülkemizin tüm göletlerinin bakımı da yapılır, yollar da tamir edilir…
  Ama seçim yatırımları buna engel oluyor…
 Popülizm, siyasi çıkarcılık buna izin vermiyor…
 
Bir de Rumlara bakalım

  Kıbrıs’ın kuzeyinde göletler kuruduğu, Anamur suyu da akmadığı için insanlar kuyu suyuna muhtaç olurken, güneydeki 18 barajda 232 milyon 208 bin metreküp su bulunuyor…
  Buna karşın, denizden arıtma yöntemiyle tüm konutlara 24 saat kesintisiz su veriliyor…
  Kuzey Kıbrıs’taki bazı belediyeler, Anamur’dan gelen içme suyuna ton başı 2 lira 30 kuruşu çok görmüş, boykot uygulamıştı…
 Şimdi vatandaşlar kuyu suyuna ton başı 20 ile 60 lira arasında para ödüyor…
  Kuyu suyu ile yüzünü yıkayanlarda cilt sorunu çıkıyor…
  Bırakın insanları; kuyu suyu içen inekler ve kuzular hastalanıp ölüyor…
  Ölmeyenlerin süt verimi azalıyor…
  İşte o yüzden ilk adım Anamur suyuna kavuşmak ve şükretmek olmalıdır…
  İkinci adımda ise mevcut göletlerin bakımı yapılmalıdır…
  Üçüncüsünde yeni baraj projeleri hayata geçirilmelidir…
  Çok mu zor?..