banner564

Ne diyor, ne yapıyor?        

 Rum lideri Anastasiadis, Trodos’taki köşkünden bizlere mesaj gönderdi…
   Garantilerden ve Türk askerinden vazgeçmemiz halinde, güvenliğimizi sağlamak için Uluslararası Polis Gücü görevlendireceğini belirterek “Eğer herhangi bir durum olursa ve Kıbrıs Türk polis gücü bunu önleyemezse o zaman bu uluslararası güç devreye girecek” dedi…
   Birleşmiş Milletler Barış Gücü gibi bir güvenlik örgütü…
   Hâlbuki Kıbrıslı Türkler 1974 öncesinde bu yabancı askerlerin gözleri önünde kurşunlandı…
   Onların gözleri önünde evlerini, köylerini terk etmek zorunda kaldı…
   Onların gözleri önünde çadırlarda yaşadı…
   Böylesi bir tecrübe sonrasında, ikinci kez oyuna gelme olabilir mi?..
   Anastasiadis ‘Güvenlik Önerisini’ daha da kuvvetlendirerek şöyle diyor:
   “Eğer Kıbrıs’taki uluslararası polis gücü de olayları önleyemezse; o zaman Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin toplanmasını ve karar almasını isteyeceğiz…”
   Ne müthiş bir öneri?..
   Güvenlik Konseyi’nin ‘olağanüstü’ toplantı yapıp, karar almasına karşın, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddet eylemleri durduruldu mu?..
   Filistin halkına yönelik saldırıların önüne geçildi mi?..
   Yemen’e bombalar yağarken, Birleşmiş Milletler’in, Suudi Arabistan’a yönelik kararlarını dinleyen oldu mu?..
   Gözümüzün önünde yaşanan bu kadar trajik olay karşısında, en büyük güvenceyi terk etmemizi isteyenler samimi olamazlar…
    
Garantörlüğün önemi

  Kıbrıs’ın 3 garantör ülkesinden biri olan İngiltere’nin Başbakanı Theresa May, geçtiğimiz yıl Noel partisini Kıbrıs’taki askerleriyle birlikte gerçekleştirmiş ve aynen şöyle demişti:
    “Kıbrıs’ta bulunan üsler, Büyük Britanya’nın bölgedeki askeri faaliyetlerinin merkezidir”...
  Gerçekten de öyledir...
  Kıbrıs’ın stratejik açıdan önemi tartışılmazdır...
  Hal böyle iken, 3 garantör ülkeden biri olan Türkiye’ye ‘adadan çekilmesini’ önermenin ne kadar dayanaksız ve saçma olduğunu anlamak zor değildir...
  Üç garantör ülkeden İngiltere, 2 tane askeri üssü ile burada olacak...
  Yunanistan da ‘AB üyesi olduğu’ ve Rum liderliği ile ‘Ortak Savunma Anlaşması’ yaptığı için burada olacak...
  Baf’ta kurulan Andreas Papandreu Üssü’nü dilediği gibi kullanacak...
  Canı istediğinde Almanya’yı buraya davet edecek...
  Tatlısu’daki deniz üssünü de Fransa’ya önerecek...
  Türkiye’ye de “uluslararası haklarını terk et ve çekil, git” denecek...
  Bunun müzakere masasında tartışılması değil, konuşulması dahi kabul edilemezdir...

Gidin askerimizi kucaklayın

  Şimdi bir başka hassas konu üzerinde duralım...
  Rum lideri, ister sağdan, ister soldan olsun her yıl 15-24 Aralık dönemi kampları gezerek, askerlerle birlikte yemek yiyor, şarap içiyor, hediyeler dağıtıyor, birlikte şarkı söyleyip eğleniyor...
  Ziyaret edilen karargâhlar arasında Yunan askeri kampı ELDİK de vardır...
  Bunları uzaktan izlerken ‘adamların dayanışma ruhuna, milletine bağlılık ve hizmet anlayışına, ayrıca liderlik başarılarına’ karşı hayranlığınızı gizleyemiyorsunuz...
  “Neden bizimkiler de bunu yapmıyor” diye üzülüyorsunuz...
  Gece, gündüz sınırlarımızı bekleyen ve rahat uyumamızı sağlayan, güvenlik içinde yaşamamızı borçlu olduğumuz askerlerimizi ve komutanlarını bayram ve yılbaşı dönemlerinde ziyaret ederek, onlarla vakit geçirmek ‘gelenek haline’ getirilmelidir...
  Gidin cephedeki çocuklarımızı kucaklayın...
  Hizmetlerine teşekkür ediniz...
  Onlarla yemek yiyiniz...
  Şarkı söyleyip, oynayın...
  
*******

Mutluluklar sizin olsun

   Acısıyla, tatlısıyla 2018 yılını bugün geride bırakıyoruz. Yeni yılın tüm halkımıza, ülkemize, Türkiye’mize ve dünyamıza barış, huzur ve mutluluk getirmesini diliyoruz… ılın tüm halkımıza, ülkemize, Türkiye’mize ve dünyamıza barış, huzur ve mutluluk getirmesini diliyoruz…

YORUM EKLE
YORUMLAR
Akın Tangül
Akın Tangül - 5 yıl Önce

Bir ferdi olmaktan gurur duyduğumuz Türk milletinin yeni yılı kutlu olsun

banner471

banner474