banner564

Ne diyor, neler oluyor?

Başsavcılığın 2013 yılına ait ‘Suni Gübre’ ve ‘Hayali Hellim ihracatıyla’ ilgili ‘dava kapatma’ raporları elimize geçti...
Hayali Hellim ihracatıyla ilgili raporun son bölümünde aynen şöyle diyor:
“Meselenin iyi niyetle yapılmış başarısız bir deneme olduğu muhakkaktır. Koop Sütün zararlarının bir kısmının sözleşme yapılan ve/ veya adına para transferi yapılan kişilerin dava edilmesi yoluyla karşılanması ve/ veya giderilmesi yolu da bu meselede düşünülmektedir.
Tüm yukarıda belirtilen gerçekler ve/veya olgular ışığında meselede başka da herhangi bir suç tespit edilmediği cihetle dosyanın bu safhada “MESELE YOK” olarak tasnif edilmesi uygundur...
Böyle diyor Başsavcılık...
Mesele yokmuş!..
Bunu biraz açalım:
Ambargoları delmek için ihracat girişiminde bulunmak ve bu çerçevede “Kardeşim malı sat da parasını sonra ödersin” demek ‘iyi niyetli’ bir davranış olarak değerlendirilebilir...
Ama “Kardeşim biz sana hellimleri beş para vermeden gönderiyoruz” demekle yetinmeyip, kasadan 36 bin Sterlin de para vermek neyin nesi?..
Hiç tanımadığınız bir adamın Londra’da kurulu 100 Sterlin sermayeli şirketine hem tonlarca hellim veriyorsunuz, üstünden 36 bin Sterlin hediye ediyorsunuz...
Bu kadarla da yetinmeyip, hellim taşıyan TIR’ın Romanya sınır kapısında kaldığını ve gümrük memurlarına ‘rüşvet verileceği’ iddiasıyla 28 bin 500 Euro para transfer ediyorsunuz...
Üstelik Kooperatifin kayıtlarında bu paranın ‘kimin adına gönderildiği’ yer almıyor...
Sonradan TIR’ın Kapıkule ötesine geçemediği, yani Romanya gümrüğünde bekleme iddiasının koca bir yalandan ibaret olduğu ortaya çıkıyor…
Ve bu olayla ilgili olarak Koop’un yönetim değişikliği sonrasında açılan dava sonuç aşamasına geldiği zaman, bir anda geri çekiliyor...
Başsavcılık da dosyayı ‘Mesele yok’ diyerek kapatıyor...

Yoksa yoktur!
Suni gübre davasında ise önceden yapılan büyük satışlar sonrasında bankanın kasasından 500 bin lira çıkıyor...
Bu paranın Koop’a yapılacak gübre satışlarıyla ödenmesi kararlaştırılıyor...
Sonrasında gübre analizleriyle ilgili çelişkili raporlar ortaya çıkıyor...
KKTC Başsavcılığı ise, sahte rapor veren Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi bölümünden
Doç. Dr. Cumali Karaman’a ulaşılamadığı gerekçesiyle bu konuyu da ‘Mesele yok’ diyerek kapatıyor...
Bu kadar basit mi?..
Evet, bu kadar basit...
Ne var ki; diğer tüm yolsuzluk ve suistimal olaylarıyla ilgili dosyaların kapatılması, KKTC Savcılığına yönelik güveni yok etti...
Bu çok büyük bir talihsizliktir...
Halbuki; Güney Kıbrıs’ta Başsavcı’nın girişimleriyle çok sayıda yolsuzluk dosyası yargıya taşındı...
Aralarında eski bakan ve belediye başkanlarının da bulunduğu çok sayıda siyasetçi ve üst düzey yönetici cezaevine gönderildi...
Rum Başsavcı gün geldi ‘Özel komite’ oluşturarak Rum liderini saatlerce ayakta sorguladı...
İsrail Başbakanı Netanyahu; Telekomünikasyon şirketinin ihale kazanmasında etkili olduğu gerekçesiyle iki, üç gün önce evinde 5 saat süreyle sorguya çekildi...
Eşi Sara Netanyahu ise aynı saatlerde polis karakolunda sorgulandı...
Bunlar; KKTC’deki siyaset ve hukuk dünyasını hiç mi ilgilendirmiyor?..

Haydi Hisarköy’e
Neyse güzel bir Pazar gününde sizleri daha fazla bu tür olaylarla üzmeyelim...
Bugün orkideleriyle ünlü Hisarköy’de ve Tatlısu’da festival var...
Hisarköy ve civarında rastlanan doğal orkidelerin keşfini, bir süre önce kaybettiğimiz İngiliz uyruklu Maureen Hutchinson’a borçluyuz...
Maureen ve eşi Tony, yıllar önce Hisarköy’den bir ev satın almış, buraya yerleşmişti...
Zaman içinde orkidelerimizi keşfederek, bunun tanıtımını yapmaya başladı...
Binbir zorlukla ‘Orkide yürüyüşleri’ düzenledi...
Güzelim orkidelerin yetiştiği yerlerde betonlaşmayı durdurmak için büyük mücadeleler verdi...
Bu konuda pek başarılı olduğu söylenemez...
Onu erken bir zamanda kaybetmek, KKTC için de büyük bir kayıp oldu...
Yaklaşık 10 yıl süren bir dostluğumuz vardı Hutchinson ailesiyle...
Çok kez Londra’daki ‘Dünya Turizm Fuarına’ birlikte katıldık...
Her yıl 24 Aralık gecesi onun küçük, ama sıcak evinde buluşuyorduk...
Dr. Sibel Siber, Dr. Hüseyin Erçal, Yüksek Mahkeme Yargıcı Gönül Erönen de yakın dostları arasındaydı...
Şimdi orkidenin festivalini düzenlerken, o’nu özlemle anıyoruz...
YORUM EKLE

banner608

banner473