banner564

Ne güzeliz öyle

   “Kıbrıslılar balık tutmasını bilmez” diyenlere kesinlikle katılmıyoruz…

   Canımız balık çektiğinde azgın dalgalarla boğuşarak balığımızı tutar, yanında rakı ve rokayla birlikte afiyetle yeriz…
   Ancak bizler adalıyız, adalı…
   Hayatımızın özeti; mangal, et, şeftali, ciğerdir…
   O nedenle bizi ikide bir denizde balık avlamakla meşgul etmeye çalışanlar hava alırlar…
   Bizim özümüz mangalcık ve kebabcıktır…
   Ayrıca malımıza, mülkümüze dört elle sarılmak ve sahip çıkmaktır…
   Gökten yağan yağmuru DSİ’ye kaptırmayız…
   Kuruyan kuyular ve göletcikler bizimdir…
   Biriken sular bizimdir… 
   Yolumuz Avrupa yoludur…
   Avrupa’da ne varsa bizde de olmalı…
   Mesela Vicdani Ret…
   Nasıl olsa sınırları bekleyenler var…
   Bunu da kabul ediyoruz…
   Adam silah gördüğü zaman korkuyorsa onu geri hizmetlerde tutmak sorun değildir…
   Esas sorun, o geride dururken, önde duranlara ikide bir ‘barra’ çekmektir…
   Bunlara kim “dur” diyecek bilemiyoruz…
   Ama artık sabrın son noktasında olduğumuzu herkes bilmeli…

Benzersiz bir demokrasi olmalı

   Bizler güzel insanlarız…
   İşimize geldiğinde ‘demokrasi, insan hakları, evrensel hukuk’ ve bir sürü hikâye…
   İşimize gelmediğinde “ona vereceksin, vermezsen şunu yaparız, bunu ederiz” tehditleri…
   Çocuklarımız için en iyisini istiyoruz…
   “Senin için anneciğim” diyerek, elde ne var ne yok harcamak suretiyle çocuğumuzu herhangi bir üniversitenin herhangi bir bölümünden mezun etmek isteriz…
   Mezun olduğu zaman özelde çalışması küçüklük olur!..
   Mutlaka devlete girecek…
   Haksız mı yani?..
   Yılda 12 değil 13 maaş garantide…
   Üstelik 15 gün öncesinden ödemeli…
   Bir de Lapta Belediyesinde çalışan komşu çocuğunu düşünelim…
   İki ay maaş almamış…
   Taksitler ödenmemiş…
   Elektrik ve telefon faturası bekleme listesinde…
   Aman Allah korusun…
   Bizimkiler devlete girmeli…
   İktidarda kim varsa onun rozetini takalım ve ilerleyelim…
   Olursa olur…
   Olmazsa seçim zamanı başka rozet takarız…
   Sonrasında, bu anlayışla seçtiklerimizden ‘başarılı hizmet’ bekleriz…
   Öyle değil mi?..
   Yollar, kaldırımlar bir tamam olacak…
   Girne limanına gözü gibi bakan ‘bakanlar’ gelecek…
   İşimize geldiğinde otel, motel kiralamasında ‘ihale’ isteyeceğiz…
   Gelmediğinde ‘oluşan şartlardan’ söz ederek, ihalesiz yok pahasına vereceğiz…
   Biz ne güzel insanlarız böyle… 
   Evden, ana yola kanalizasyon borusunu çıkarma…
   Sonra çevre kirliliğinden şikayet etmeye başla…
   Ohhhh bu ne güzel dünya…
   Vergi beyanında ‘zarar’ diyerek yürüyeceksin…
   Sonra altına en lükus arabayı çekeceksin…     
   Ne güzeliz değil mi?..
   Ne güzel…Ne güzel… 

YORUM EKLE
YORUMLAR
M.Fatih Parlaktaş
M.Fatih Parlaktaş - 5 yıl Önce

VİCDANİ RETÇİLER YILLAR ÖNCE VUKU BULAN NOEL KATLİAMI GİBİ BİR DURUM OLURSA, ÇOCUKLARININ ANNE BABALARININ KATLEDİLMESİNE SESSİZ Mİ KALACAKLAR.

banner471

banner474