banner564

Ne olduğumuzu gösteren seçimlerimizdir

Cumhurbaşkanlığı seçimi, on bir adayda heyecan yaratırken, toplumun geniş kesimin pek de umurunda değil. Bu ilgisizliği Coronavirüsü nedeniyle alınan olağanüstü önlemlere bağlayanlar olduğu gibi işin aslında öyle olmadığı apaçık ortada. Bu ilgisizliğin nedenini anlamak için âlim olmaya gerek yok. Şöyle çarşıdan bir iki esnaf ile konuşursanız işin gerçeğini rahatça görebileceksiniz.
Coğrafyamızın en popüler mekânı olan Girne Antik Limanı’nda şöyle bir gezintiye çıkacak olursanız, Antik Liman’daki kafelerin birçoğunun kapalı olduğunu görebilirsiniz. Açık olanlarda ise boş masalara müşteri beklerken günü nasıl kurtarırım diye düşünmektedir. Aynı şekilde yılın her gününde yoğun bir sirkülasyonu olan Girne çarşısındaki mağazalar dahi kapalı, insanda bir terk edilmişlik hissi yaratıyor.
Her şey bir yana yaşamın temel gereksinimi olan su sorunu günden güne büyümektedir. Konu ile ilgili herhangi bir açıklama yapılmazken, sorunun ciddiyetle ele alıp bilinçli su yönetimi için dahi herhangi bir girişim yapılmamıştır. Yapılan yegâne açıklama Türkiye’den gelen su nakil boru hattının tamirine yönelik tarih verilmesidir. Ancak yerel kaynakların korunması ve su kullanımının bilinçlendirilmesi ile ilgili herhangi bir çalışma yapılmamaktadır.
Yaşadığımız coğrafya hem içte hem de dışta ciddi sorunlar ile yüz yüzedir. Ancak biz on bir adaylı Cumhurbaşkanlığı seçimine gidiyoruz. Adayların kimi partili, kimileri bağımsız olarak seçime katılıyor. Fakat onbir adaydan ancak siyasi geçmişi daha renkli olanlar ön plana çıkmaktadır. 
Onbir adaydan altısı ön plana çıkarken burada tek tek isimlerini yazama gerek yok! Altı adaydan her birinin, farklı bir siyasi partinin başkanlığını yapmış olduğunu söylemem yeterli olacaktır. Günümüzde veya geçmişte parti başkanlığı yapmış olan adayların her biri değişik dönemlerde hükümete ortak da olmuşlardır. Adaylardan ikisinin bugün hala hükümette olduklarını hatırlamama gerek yok sanırım.
Bilmem dikkatinizi çekti mi ama adaylar seçim propagandalarında geçmişte yaptıkları ile değil gelecekte yapacakları vaatlerle bir propaganda süreci yürütmeyi tercih etmektedirler. Bu bana pek anlamlı gelmemektedir, çünkü özellikle parti başkanlığı yapmış olan adaylar belirli zamanlarda hükümete olmuşlardır. Ancak seçilirken belirledikleri programlarını, hükümete gelince ne kadarını başarabilmişlerdir diye kendime sormadan edemiyorum.
Şu an hükümette olan iki adayı pandemi nedeniyle eleştirecek olanlar çok olacaktır. Ancak şu unutulmamalıdır ki, böylesi pandemi tecrübesi hiçbir hükümette olmamıştır. Dolaysıyla şimdiki hükümetin pandemi süresince yapabileceği ve bu süreci toplum adına avantaja çevirebileceği bir zamanda; iki hükümet ortağının cumhurbaşkanlığına aday olması toplum adına bir kayıp olmuştur. Belirttiğim gibi âlim olmaya gerek yok, pandemi süresince alınan kararların birçoğu seçim odaklı olmuştur. Toplum adına iyi mi oldu? Hayır. Peki, hükümette adaylardan başka biri veya birileri olsaydı farklı olur muydu? Bence yine hayır!
Herkese güzel bir hafta dileklerimle, iyi pazarlar.

YORUM EKLE

banner608

banner473