banner564

Ne umduk, ne bulduk?..

  KKTC devletinin borç miktarı 18 milyar 800 milyon liraya ulaştı...
  Bunun büyük bir kısmı Türkiye’ye olan borçlardır...
  En kritik olanı ise; Koopbank’a 3 milyarı aşkın borcun devam etmesi ve ödeme yapılmaması nedeniyle faizlerle birlikte bu miktarın sürekli artmasıdır...
  Şimdiden 83 milyon TL açığı bulunan 2018 bütçesinde, iç borçların taksitler halinde ödenmesine ilişkin herhangi bir kalemin bulunmadığı belirtiliyor...
  Ama diğer yandan ‘Örtülü Ödenekler’ daha da artırılarak devam ediyor...
  Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın yanı sıra, koalisyon ortağı parti liderlerinin yönettiği bakanlıklar için 500’er bin TL ödenek kalemi yeni bütçe tasarısında yer alıyor...
  Başbakan Tufan Erhürman’a 500 bin... 
  HP Lideri, Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’a 500 bin...
  DP Lideri, Maliye Bakanı Serdar Denktaş’a 500 bin...
  TDP Lideri, Eğitim Bakanı Cemal Özyiğit’e 500 bin...
  Toplamı 2 milyon TL...
  Bunun adını “Hane halkına yardım kalemi” koymuşlar...
  Anlaşılır bir durum değil...
  Nitekim Sayın Özersay bundan haberi olmadığını ve bütçenin bu şekilde geçmesi halinde 500 bin liralık kalemi kullanmayacağını söylemiş...

En büyük pay Cumhurbaşkanı’na
 
  Örtülü ödenek konusuna artık bir nokta konmasını beklerken, Cumhurbaşkanı’na ilaveten 4 parti başkanına bağlı bakanlıklar için de 500’er bin liralık kalem ayrılmasını halkımızın normal karşılamayacağı bilinmelidir...
  Cumhurbaşkanı’nın Örtülü Ödeneği için ‘Tanıtma ve Enformasyon Hizmetleri Katkı Projesi’ adı altında bir milyon 300 bin TL ayrılması daha da dikkat çekicidir...
  Taşkent Şehitliği için 230 bin lirayı bulamayan ve 19 milyar liraya yakın borç yükünü hafifletmeye yönelik kaynak ayıramayan bir devletçiğin; toplamda 3 milyon 300 bin lira tutarında ‘Örtülü Ödenek’ kalemi ayırması üzücüdür...
  Bir başka üzücü nokta ise Sayın Denktaş’ın ‘Ek mesailer’ konusundaki itirafıdır...
  Bundan 5 yıl önce yılda 40 milyon TL olan ‘Fazla mesai’ ödeneklerinin, yeni önlemler alınarak tamamen ortadan kaldırılması gerekirken 120 milyon TL’ye ulaşması kesinlikle kabul edilebilir bir durum değildir...
  Böylesi bir uygulama işsiz gençlere haksızlıktır...
  Böylesi bir uygulama, ek mesai kapsamında olmayan diğer devlet çalışanlarına karşı da haksızlıktır...
  Kamuda reform vaadiyle oy verdiğimiz partilerin iktidarında eski alışkanlıkların devam etmesi umutlarımızın sarsılması demektir...
  Daha da geç olmadan bu yanlıştan dönülmelidir...
  Temel ihtiyaç maddelerine zam yaparak, ithalatta bir sürü fon, vergi, stopaj uygulayarak Kuzey Kıbrıs’ı dünyanın en pahalı ülkelerinden biri haline getirdik...
  İnsanlarımızın sıkıntılarını artırmaya devam ediyoruz...
  İşte bu noktada yapılması gereken çarkı tersine çevirmek; devlet giderlerini azaltarak, vergileri, fonları ve diğer harçları en alt seviyelere çekmek, hatta tamamen kaldırmak suretiyle ülkeye ucuzluk getirmek, yaşam şartlarını kolaylaştırmaktır...
  Ne var ki; bunun tersini yapıyoruz...
  Anlaşılır gibi değil...
YORUM EKLE

banner471

banner474