Siyasi partilerin atadığı kişiler tarafından yönetilen kurumların büyük bir çoğunluğu batırıldı…
Kıbrıs Türk Hava Yolları battı…
Sanayi Holding battı…
Turizm İşletmeleri battı…
Cypfruvex battığı halde zorlamalarla faaliyetlerini sürdürüyor…
Toprak Ürünleri, Telekomünikasyon ve Karayolları Dairesi de öyle…
Sırf “Biz kapatmadık, bizim zamanımızda batmadı” diyebilmek için, zarar eden, devlete kazık üstüne kazık atan, vatandaşlara adil hizmet sunamayan kuruluşlar zorla ayakta tutuluyor…
Telekomünikasyon Dairesi’nin, Kooperatif Merkez Bankası’na milyarlarca liralık borcu var…
Toprak Ürünleri Kurumu da borç batağında…
Çiftçi, köylü verilen hizmetlerden memnun değil…
Öyleyse bu kurumlar neden zorla çalıştırılıyor?..
Neden özelleştirilmiyor?..
Batağın giderek büyümesi siyaset sahnesinde rol alanları hiç mi rahatsız etmiyor?..
Sırada kimler var?..
Evet bu ülkede çok sayıda banka battı…
Kimisi yargılandı, kimisi kurtardı…
Kooperatif bankalarından Peyak’ta batan paraları Türkiye ödedi…
Devleti yönetenler, Peyak örneğini dikkate alarak diğerlerini korumak için ciddi denetimler yapmadı…
Taşkent Köy Kooperatifi de vurgunların kurbanı oldu…
Tamamına yakını şehit ailesi olan mudilerin paralarını yok edenlerden tek bir kişi dahi yargı önüne çıkarılmadı…
Kefen parasını kooperatife yatıran yaşlı insanlar gözyaşı akıtmaya devam ediyor…
Fakat; mevduatları yok edenler hakkında yürütülen soruşturmalar bir türlü sonuca ulaşmıyor…
Batmayan kaç belediye var?..
Hesapsız, kitapsız insanların eline düşen KKTC devletini tümüyle batırmak için elden gelen ne varsa yapıldı…
Milletvekili sayısı 30’dan 50’ye çıkarıldı…
Yaşı 40’a gelmemiş insanlar emekliye çıkarıldı…
Müşavirler ordusu yaratıldı…
Asbestli su borularını değişemeyen devletin daireleri için 5 bin tane resmi hizmet aracı alındı…
Belediye sayısı 28’e çıkarıldı…
Şimdi bu belediyelerin yarıdan fazlası iflas etmiş vaziyette…
Bir tanesinin kapısına kilit vuruldu…
Yüzden fazla çalışan 7 aydan beri maaş alamıyor…
Sosyal Sigorta ve İhtiyat Sandığı primleri yıllardır yatırılmıyor…
Yaşanan bu kadar olaydan ders çıkarmak ve önlem almak yerine; Temmuz ayına alınan seçimlerden önce belediyelerin sayısı birleştirilmedi…
Kadrolarda yaşanan şişkinliği ortadan kaldıracak önlemler alınmadı…
Belediyeleri batıranlar hakkında yasal soruşturma başlatılmadı…
Evet; borçları 18 milyarı aşmış olan bu devlet batmış durumdadır…
Kudret Özersay da bunu söylüyor…
“Bu devlet battı” diyor…
Peki bu saatten sonra ne yapacağız?..
“Ruhu için El Fatiha” mı diyeceğiz?..
Yoksa hastalıklı kısımları keserek, yeni bir sayfa mı açacağız?..
Yeni hükümet reformlara öncelik verebilirse yaşadığımız sıkıntıları belirli bir süre içinde ortadan kaldırabiliriz…
Acı verici olsa bile; çok hızlı bir şekilde bazı önlemlerin alınması kaçınılmazdır…
