banner564

Neden böyle oldu?

  Kuzey Kıbrıs’ta kağıt üstünde 18 tane gölet vardır…
  Bunların en az yarısı yıllardan beri su tutmuyor…
  Ana nedeni ise bakımsızlık ve ihmaldir…
  Kuşkusuz; ihmalin sorumlusu tek başına şimdiki hükümet değildir…
  Yılların ihmalinden söz ediyoruz…
  Bakımı yapılmayan ve su tutmaz hale gelen göletlerden sorumlu olanların ihmalleri dikkate alınmalıdır…
  Bir diğer konu; Asrın Projesi’nden 20 yıl kadar önce dönemin Türkiye Büyükelçisi’nin, buradaki hükümetlere sunmuş olduğu Yeşilırmak Baraj projesinin reddedilmesidir…
  O günleri unutamayız…
  Büyükelçi, beraberinde teknik bir heyetle birlikte, KKTC’den bazı bakanları da yanına alarak bölgeye gitmişti…
  Ziyaret öncesinde organize edilen bir grup yol kesmiş “bizi çiğnemeden baraj için öngörülen bölgeye gidemezsiniz” demişti…
  Yaşanan bu sıkıntı sonrasında Büyükelçi, Lefkoşa’ya dönerek projeyi rafa kaldırmıştı…
  Halbuki; Yeşilırmak’ta büyük bir baraj yapılmış olsaydı; Trodos’tan akan sular burada toplanacak ve KKTC’nin ihtiyacını büyük ölçüde karşılayabilecekti…
  Şimdi gelinen noktada Anamur suyuna karşı çıkanların ‘olmayan kaynaklardan’ söz etmesi ve Türkiye’ye bağımlı hale gelinmesinin tehlike yarattığını iddia etmesi inandırıcı değildir…

Bizim hikayemiz böyle

  Bizler öyle bir hale geldik ki; kendi ihmallerimizin üzerini örtebilmek için her konuda suçu Türkiye’nin üzerine atıyoruz…
  Bu doğru değildir…
  Türkiye denizleri aşarak bizlere suyu getirdiği zaman, kendi topraklarımız üzerinde depolarımız ve nakliye borularımız hazır değildi…
  Yıllarca yan gelip, yattıktan sonra bir sabah suyun akışını görünce “vay anam şimdi ne yapacağız?” diyen belediye başkanları vardı…
  Azınlıkta olan bir kısım ise ton başına 2 lira 30 kuruşun çok yüksek olduğunu iddia ederek, sözleşme imzalamaya inatla karşı çıkmıştı…
  Türkiye; yatırım maliyetlerini dikkate almadan 4 yılı aşkın bir süreden beri fiyat artışına gitmedi…
  Ancak bazı belediyeler 2 lira 30 kuruşa alınan suyu vatandaşlara 7, hatta 8 liraya fatura etti…
 Aradaki farka bakıldığı zaman elde edilen kazancın büyüklüğünü anlamak zor değildir…

Kuyu suyu kaç para?..

  Bir de bugünkü halimize bakalım…
  Teknik arıza nedeniyle Türkiye’den su akışının durması sonrasında, hükümetler ve belediyeler halka herhangi bir tasarruf çağrısı yapmadı…
  Yüzme havuzlarının sayısında artışlar yaşanırken, gün gele tüm halkın susuz kalacağı hesap edilmedi…
  Ve barajdaki su dibe vurunca çaresizlik içinde kalan vatandaşlar tankercilere yöneldi…
  Şimdi ‘temizliği şüpheli’ tanker suyunun tonu 20 ile 50 lira arasında değişen fiyatlarla satılıyor ama belediyelerden ve Su İşleri Dairesinden ses çıkmıyor…
  Fiyatın yüksekliği bir tarafa, sağlıklı olup olmadığı konusunda da halk bilgilendirilmiyor…
  Tahlil yaparak, halkı aydınlatan bir yetkilinin ortaya çıkmaması karşısında söylenecek söz bulamıyoruz…
  Bu kadar ihmal, bu kadar ciddiyetsizlik karşısında ‘pes’ doğrusu… 

YORUM EKLE

banner471

banner474