banner564

Neden böyle oldu, neler olacak?

   Akdoğan’da bir olay yaşandı…
   İlk defa dini ayin şansı elde eden Rumların arasından 16 yaşındaki bir genç ilkokula girerek Türk bayrağını ve merhum Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın fotoğrafını yere indirdi…
   Böylece ‘kilise ve okuldaki yeminin’ gereğini yerine getirdi!..
   Rum gencinin bunu neden yaptığını tahmin etmek zor değildir…
   Okulda ve kilisede tekrarlanan yeminler vardır…
   Günü geldiğinde yapılması gerekenleri bilerek ve ant içerek büyüyorlar…
   Gelecekte bu adayı yeniden kana bulama pahasına eğitim sistemlerini maalesef Türk düşmanlığı üzerine geliştirdiler…
   İnsanlar arasında dostluk ve işbirliğini teşvik etmesi gereken kilise 1960’tan beri, adanın iki toplumundan birini yok etme siyasetine maddi ve manevi en büyük desteği yapıyor…
   Üzücü olsa da gerçek budur…
   Akdoğan’daki olay sonrasında Rum gencin babası tarafından Cumhurbaşkanına mektup gönderilmesi ve özür dilenmesi memnuniyet vericidir…
   Bunu olumlu yönde değerlendirmekle birlikte; beklentimizin ne olduğunu tüm Rum halkına iyice anlatmak zorundayız…
   Bayrağı ve fotoğrafı yere indiren Rum gencine ve diğerlerine; Kıbrıs sorununun 1963’te başladığını, silahlı saldırılar yüzünden kendisi gibi binlerce insanımızın köylerini terk etmek zorunda kaldığını, çok sayıda insanımızın kurşuna dizildiğini, bazılarının diri diri toprağa gömüldüğünü birileri anlatmalıdır…
   Kilise çok ciddi bir şekilde uyarılmalıdır…
   Peki bunu kim veya kimler yapacak?..
   İşte esas sorun burada…
   Rumların içinden herhangi bir siyasetçinin veya kuruluşun bunu yapmasını beklemek aşırı saflık olur…
   Katiyen yapmazlar…
   Yapamazlar…

Bizimkiler ne yapıyor?.

   Bizde ise tam tersi bir durum vardır…
   Bazı okullarımızda çocuklara tarihi Rum ağzıyla anlatan öğretmenlerin olduğunu üzülerek öğreniyoruz…
   Sayıları az olsa bile, devletin maaşıyla günde 2-3 saatlik ders veren ve zehir akıtan bu öğretmenleri kontrol eden, sorgulayan ve uyaran yoktur…
   Evet çocuklarımıza düşmanlık aşılamalarını, savaş kışkırtmacılığı yapmalarını istemiyoruz…
   Ama onların beyinlerine Türk düşmanlığı sokmalarını içimize sindiremiyoruz…
   Türkiye bizleri kurtaran ve bu uğurda şehitler veren bir ülkedir…
   Türk askeri burada işgalci değil, kurtarıcıdır…
   Sadece bizleri değil, Yunan Cuntası’nın silahla sıraya dizdiği yüzlerce Rum’u ölümden kurtaran, faşist darbeyi sonlandıran, Makarios’un adaya dönmesini sağlayan, Yunanistan’a demokrasi getiren de Türkiye’dir…
   Çocuklarımıza bunları anlatmayan ve tam tersini öğretmeye çalışanlara; gün gele ne kadar acı çekeceklerini söyleme zamanı geldi ve geçti bile…

Kötü siyaset her şeyi berbat etti

   Yaşadığımız acı gerçeklerin temelinde kötü siyaset vardır…
   Kıbrıs Türk siyaseti ve sivil toplum yöneticiliği ne yazık ki çok kötü durumdadır…
   En önemli olayları dahi doğru dürüst teşhis etme ve strateji belirleme gibi bir geleneğimiz yoktur…
   Tamamen günlük basit işlerle veya çıkarlarımız çerçevesinde hareket ederek, bu güzel ülkeyi çok gerilere götürdüğümüzü; insanlarımızın kültürü, ekonomik ve sosyal yaşamları üzerinde çok ciddi olumsuzluklar yarattığımızı artık kabul etmek durumundayız…
   Kıbrıs konusunda ne istediğimizi, nasıl bir ortaklık yapılması gerektiğini, gelecekte Rumlarla nasıl bir arada yaşayabileceğimizi, güvenliğimizi ve ekonomik özgürlüğümüzü nasıl koruyabileceğimizi bilmiyoruz…
   Kulaktan dolma bilgilerle, temelsiz iddialarla ‘gelecek stratejisi’ belirlemek mümkün değildir…
   Daha da geç olmadan, bir strateji belirlenmeli ve halkımızı doğru yönde bilinçlendirmeli, geleceğe hazırlamalıyız…
   Önümüzde çok çetin yıllar olacak…
   Herkesin bunu bilmesinde fayda vardır… 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Op.Dr.İlkan Ertuğ
Op.Dr.İlkan Ertuğ - 5 yıl Önce

Ne yazık ki,her iki tarafta da iş yok.Güneydeki düşmanlık da,Kuzeydeki neme lâzımcılık da kötüdür

banner471

banner474