2003’te kapılar açıldığında Türkler ve Rumlar 74’te acılar içinde bıraktıkları evlerine yıllar sonra bakabilmek için akın etmişti. O günlerde herkes doğup büyüdüğü evi görmek istiyordu. 

Aradan zaman geçince artık kimse gidip kendi evinini görmek istemedi. Görenler gördüğü ile yetindi. 

12 sene sonra ise bu kez farklı bir durum ortaya çıktı. Rumlar yanlarında emlakçı ve müşteri ile kapılara dayanmaya başladı. 

Ekonomik  krizden çıkış yolu arayan Rumlar, belli ki son bir umut olarak Kuzeydeki malları satıp ekonomik olarak rahata ulaşmak amacında.

Bu geçerli bir sebep olabilir. Bir başka sebep ise son zamanlarda Türk yetkililer tarafından dile getirilen Rum Mallarının sahiplerine iade edilmesi ve tazmin edilmesi konusu.

Belli ki bu mesajlar Güney’de bir şekilde algı yaratmış ve artık müşterisini yanına alan Rum kapınıza dayanıp 41 senedir oturmakta olduğunuz evi bir başkasına satma girişiminde rahatlıkla bulunabiliyor ve bunda da bir tuhaflık ta görmüyor.

Nasıl görsün ki, Rum gazeteleri günlerdir bu yöndeki açıklamaları manşetten veriyor. Ekonomik krizin içinde cebelleşen Rumlarda son bir umut deyip Kuzeyde kalan evlerini satabilecek müşteri arayışına giriyorlar.

2003’ten 2015’e gelene kadar değişen tek şey söylem ve ekonomik durum kısacası… 

 Muhalefet nerede?

CTP hükümette olduğunda UBP bombalardı, UBP hükümette olsa CTP bombalardı. Şimdi ikisi birden hükümet. İyi de Ana muhalefet DP ile küçük muhalefet TDP nerede?

Örneğin döviz konusu. Eleştiri veya öneri duydunuz mu bu iki partiden? Hükümet bu konuda bazı adımlar atıyor. Yeterli mi değil mi? bu konuda muhalefet partileri ne düşünüyor?

Hükümet olmak için önce iyi bir muhalefet partisi olmanız gerekiyor. İktidara nefes aldırmamanız gerekiyor.

Ama gelin görün ki bizde İktidar kendi içinde muhalefette uğraşıyor, muhalefet ise tatilde…. 

 

 

MESAJLAR

 

Mehmet Ali TALAT: Tamda Dışişleri Bakanın kritik Ankara ziyareti sonrası geldi açıklamalarınız. Demek ki Ankara’dan size özel bir mesaj geldi.

Serdar DENKTAŞ: Hükümet bir süre mi verdiniz? Zira hatırlatmakta fayda var, şuan KKTC’de ana muhalefet partisinin genel başkanı sizsiniz. 

Reha ARAR: Geçen akşam çok önemli üç isimle çok samimi bir atmosferde yemek yemişsiniz. Konuklarınız misafirperverliğinize hayran kalmış. Hele Fenerli olan konuğunuz ambiyansa hayran kalmış. 

Mehmet HASGÜLER: Geçen gün bir meslektaşımıza tavlada fena yenilmişsiniz. Gazeteciye yenilince işte böyle oluyor, duyan duymayan kalmıyor. 

Hüdaverdi TUTKU: Kapınızın karşısında Rum mal sahiplerini görünce tansiyonunuz bir anda tavan yapmış. Bu arada evin önündeki Türk bayraklarına ne oldu? 

Rauf DENKTAŞ: Meğerse sesiniz hiç fena değişmiş. Geçen gece Mehmet Yücel için sahneye çıkıp Soner Olgun’a eşlik etmişsiniz. 

Haydar CAKKO: Her sabah altıda kalkıp Girne’ye denize gidiyormuşsunuz. Bu adanın keyfini de siz çıkarıyorsunuz valla. Helal olsun size. 

Turan BÜYÜKYILMAZ: Üç ay içinde ikinci düğünü yapıyorsunuz. Hayırlısı ile Cuma günü oğlunuzu evlendiriyormuşsunuz. Genç çifte bir ömür boyu mutluluklar diliyoruz. 

Gencay EROĞLU: Belki soyadınızdan ötürü üstünüze geliyorlar ama herkes sizin ne kadar dürüst ve çalışkan birisi olduğunuzu biliyor. Bu yüzden hiç öfkelenmeyin, sizi bilen biliyor. 

Özkan YORGANCIOĞLU: Geçen sene böyle zamanlar ne kadar yorucu bir temponun içindeydiniz. Şimdi aile ile birlikte tatil yapıyorsunuz, ne güzel bir şeymiş değil mi? 

Tülin BEROVA: Pek kıymetli eşiniz Özel Bey hastaneye kaldırılmış. Allah’tan acil şifalar diliyoruz, rabbim şifa versin. 

Ertan BİRİNCİ: Lefkoşa Kozmopolitan Üniversitesi için yeniden girişimlere başlamışsınız. İlk seferinde bazıları sizi bilerek hataya sürükledi. Umarı bu sefer işi sağalama alırsınız. 

Yakup LATİFOĞLU: Asgari Ücrete resmi itirazın yapmışsınız. Bakalım itirazınız sonuç verece mi? bu arada eğer itirazınız kabul görürse işveren tarafı da itiraza gidecekmiş. 

Eren ALAV: Doğum gününüz kutlu ve mutlu olsun. Kadim dostunuz Hakan Bey Antalya dönüşünde size mini bir kutlama yapacakmış, bizden söylemesi. 

Çiğdem AYDIN: Dün nazara gelip hastanelere düşmüşsünüz. Ben demiyor muyum size sabahları nazar boncuğu takıpta çıkın ekrana diye. 

Ersoy İNCE: Şimdide savcılığa verilen yolsuzluk dosyalarının peşine düşmüşsünüz. Geçmişte de bir çok kişi o dosyaların peşine düştü ama bir şey çıkmadı. Bakalım siz çıkarabilecek misiniz? 

Necdet NUMAN: Girne ilçe başkanlığı için gezilere başlamışsınız. Eski topraklardan tek tek gezip destek istiyormuşsunuz.  Ama gençler pek farklı düşünüyorlar ona göre. 

Zeki ÇELER: Tatil nasıl geçiyor? Koca yaz geldi geçiyor daha bir gece bile bizi bir yerlere davet etmediniz, alacağınız olsun emi. 

Levent ÖZADAM: Bugün hayırlısı ile sizin memlekete gidiyorum. Akşama kordonda midye-bira ve yanında Fenerin maçı.. 

GÜNÜN SÖZÜ

 Görevim boyunca birçok bakan değişti. Daire birçok yere bağlandı… Şimdi de Daire, Başbakan Yardımcılığından alınarak Başbakanlığa bağlandı. Eleştiri yapacak konumda ve durumda değilim her hükümetin bir programı, görüşleri vardır ve uygulayacaktır. Ümit ederim ki gelinen noktadan daha üstün bir yere erişilir. Bu bir bayrak yarışıdır biz buralara bilerek geliriz. Görev değişimi olur. Burada olduğum müddetçe de pek çok güzel şey yaptığımıza inanıyorum. Halktan da gelen tepkiler bu yöndedir. Ben buna önem veririm ve bununla mutlu olurum. “

Gencay EROĞLU