banner564

Neler oluyor?

  Halkın aklı iyice karıştı…

   Bir yanda her açıdan tam bağımlı olduğumuz Türkiye’deki kritik seçimler…
   Diğer yanda KKTC’nin yerel seçimleri…
   Bir yanda havada uçuşan yolsuzluk iddiaları ve dokunulmazlıkların kaldırılması meselesi…
   Diğer yanda kan ağlayan vatandaş…
   Dövizin yükselmesi karşısında geçim sıkıntısına düşen dar ve sabit gelirli vatandaşlar da kan ağlıyor; üretim yapan fakat ailesini geçindirmekte zorlanan, banka borçlarını ödeyemez duruma gelen çiftçi ve hayvancı da kan ağlıyor…
   Yaz mevsiminin başında bulunmamıza karşın satış yapamayan esnaf, 3 ay sonra yapması gereken indirim kampanyalarını şimdiden başlattığı halde satış yapamamaktan yakınıyor…
   Yine dövizin yükselmesi nedeniyle mülk satamayan müteahhit ve emlakçılar da krizden çıkış yolları arıyor ama bulamıyor…
   Hükümet, 8 yıldan beri atıl duran KTHY binasını yaklaşık 30 milyon TL ödeyerek satın alacağını açıklıyor; sonrasında ‘parasızlık gerekçesiyle’ fakir köylünün alacağından 2 milyonluk kesinti yapıyor…
   Ülkemizde suçlar patladığı halde polisin bin kişilik personel eksikliğini ‘parasızlık’ gerekçesiyle görmezden gelen hükümet; diğer yandan 5 bine yakın Resmi Hizmet aracını elden çıkarmaya yanaşmıyor…

Bu işin sonu ne olacak?

   İnanılmaz bir karmaşıklığın içindeyiz…
  Toplum hemen her açıdan travma yaşıyor…
  Hemen herkes “Bu işin sonu ne olacak?” sorusuna yanıt arıyor ama bulmakta zorlanıyor…
  Aslında böylesi kriz dönemlerinde kısmen de olsa piyasayı rahatlatacak, vatandaşlara umut dağıtacak adımların atılması mümkündür…
   Hükümetin bazı önlemler üzerinde çalıştığını biliyoruz…
   Ancak; alınabilecek önlemler konusunda hızlı hareket edilmesi ve ülkeye taze para girişinin sağlanması şarttır…
   En önemlisi de Türkiye’nin mali yardımlarının bir an önce başlamasıdır…
   Bunun için çok sayıda plan ve projenin bekletildiği iddiaları vardır…
   Özellikle de yeni hastane inşası ve çok sayıda sağlık merkezinin tadilatı konusunda Ankara’dan gönderilen dosyanın bekletildiği yönündeki iddialar dikkat çekicidir…
   Türkiye’den para akışı geciktikçe, piyasanın daha sıkıntılı bir sürece gireceğini ve bunun da zincirleme etkiler yaratacağı bilinmelidir…
   Kıbrıs sorununun en hassas döneminde, halkın parasızlıktan inlemesi istemiyoruz…
   Tam tersi ‘varlık içinde yokluk’ çekmek yerine, imkânların seferber edilmesini ve sıkıntıların bir an önce ortadan kalkmasını diliyoruz…   

YORUM EKLE

banner471

banner474