Dünyanın her hangi bir ülkesinden uzman bir ekibe görev verseniz ve “gidin şu KKTC denilen yerde siyaseti, ekonomiyi dağıtın” deseniz, inanın kendi içimizde başardıklarımızı kimse başaramazdı…
   Siyasileri her gün falakaya yatırsalar da olmazdı; Hindistan’dan büyücü getirseler de olmazdı…
   İnsan bir süre için falakaya karşı dayanabilir…
   Büyünün tesiri de bir süre sonra geçebilir diyorlar…
   İşte işin enteresan yanı, bunu kendi içimizde başarabilmektir…
   Son 4 yılda neler oldu, neler yaşandı bir bakalım…
   Hüseyin Özgürgün Başbakanlıktan ve UBP genel başkanlığından uzaklaştı…
   Dokunulmazlığı kalkınca, aleyhindeki ‘davalık dosyalardan’ kaçmak için Türkiye’ye gitti…
   Ardından Ersin Tatar UBP başkanı ve Başbakan oldu…
   Kısa süreli hükümet yönetiminde neler olmadı ki?..
   Tatar, daha sonra Cumhurbaşkanı seçildi…
   UBP daha da karıştı…
   Sucuoğlu’nun Genel Başkanlığa adaylığı engellendi…
   Ardından Ersan Saner geldi…
   Tek aday gösterilip Başbakan olduktan sonra bir video paylaşımı Saner’in de sonunu getirdi…
   Sucuoğlu UBP Genel Başkanı ve Başbakan oldu…
   Tam 58 gün sonra istifa etmek durumunda kaldı…
   Ardından bir kez daha Başbakan oldu ama onu da 6 günde sonlandırmak zorunda kaldı…

Trajikomik bir durum

   Sucuoğlu, iki koalisyon ortağından destek görmeyince yeni hükümeti kurma görevi UBP’nin Ünal abisine verildi…
   Ünal Üstel kabinesinde Maliye Bakanlığına Sunat Atun’u getirdi…
   Atun, aynen Sucuoğlu kabinesinde olduğu gibi Üstel ile ‘elektrik çarpmasına’ kapıldı…
   Maliye’den gitti ama UBP de krizin sonu gelmedi…
   Üstel’in Başbakan olmasına itiraz edemeyen Sucuoğlu, ‘genel başkan’ sıfatıyla yerel seçimler için hazırlık yaparken bu kez kendini ‘iki başlılık’ tartışmasına çektiler…
   İki başlılığın ortadan kalkması için Ünal Üstel’in parti başkanlığı gündeme geldi…
   Bunun gerçekleşebilmesi için Sucuoğlu’nun ‘ya hayatını kaybetmesi, ya da istifa etmesi’ gerekiyordu…
   Bir hafta önce “kurultayla geldim kurultayla giderim” diyen Sucuoğlu, 3 gün önce trafik kazası geçirdi…
   Kazanın ardından istifayı tercih etti…
   “Partimden ve meclisten ayrılmıyorum” dese de, UBP’de derin yaralar açıldı…
   Memleket öyle bir karmaşaya sürüklendi ki bugünden itibaren daha nelerin yaşanacağını merak ediyoruz…

 Seçimler ne olacak?

   KKTC’nin geldiği noktaya bakalım…
   Yerel seçimlerin Kasım’a alınmasına ilişkin yasanın Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi sonrasında belediyelerin yetki ve görevleri tartışır hale geldi…   
   UBP yeniden kurultaya giderek yeni genel başkanı seçecek…
   Yeni başkan seçildikten sonra hükümetin yeniden kurulması gündeme gelebilir mi?..
   Bilinmez bir durum…
  Yerel seçimler ve hükümet meselesi bilinmez ama, ülkenin ciddi bir kaosa sürüklendiğini biliniyor…
   Böylesi bir kaos ortamında ekonomide ve ülke sorunlarında iyileşme beklemek aşırı saflık olur…
   Bu süreçte hiç olmazsa yargının ve polisin bağımsız ve tarafsızlığının korunması son derece önemlidir…