Yaklaşık bir aydan beridir zorunlu nedenlerden dolayı siz okuyucularımdan uzak kaldım. Uzun zamandır yaşamımı kötü yönde etkileyen diz ağrılarından kurtulmak için ilk ameliyata yattım. 
Doktorum Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Barış Polat ve ekibi sayesinde şükürler olsun ki yeniden ayaktayım.
Başta değerli insan Doç. Dr. Barış Polata, ameliyatımda ve sonrasında emeği geçen herkese hele, hele sevgili eşim Bihter hanıma sonsuz teşekkürler.
Ameliyat sonrasındaki dönemi henüz atlatmamış olsam da sizlerden ayrı kalmak, yıllardır oynattığım kalemden uzak durmak zoruma gitti.
Müsaadenizle yeniden sizlerleyim.
***
Nihayet mahalli seçim programı uygulamaya girdi, adaylar belirlendi, kılıçlar çekildi.
Mahalli seçim sürecinin çok çetin geçeceği aşikâr. 
Geçen sürede çoğu belediyede, beledi hizmetlerin vatandaşı tatmin eder şekilde götürülmediği ortada.
Örneğin, sokakları delik deşik bir Lefkoşa’nın hali içler acısı. Dünyanın geri kalmış ülkelerindeki kasabaları andırıyor. 
Beledi hizmeti sadece çöp toplamak, ya da elzem hizmetleri yerine getirmek yerine çiçek ekip halkı uyutmaya çalışmayı tercih etmek ne kadar prim getirecek, göreceğiz! 
Haa, peşinen vurgulamakta yarar görüyorum, İktidarın büyük partisi başta olmak üzere hükümet eden tüm siyasi yapılar mahalli seçimlerde ve de sonrasında gerçekleştirilecek seçimlerde, yaşanmakta olan olumsuz ekonomik koşullardan bolca etkilenecektir diye düşünüyorum.
İstenildiği kadar seçim meydanlarında Kıbrıs sorunu öne çıkarılmaya çalışılsın, istenildiği kadar mahalli seçimlere dış politika bulaştırılsın, vatandaş denetimsiz piyasalar karşısında korumasız bırakılmasının hesabını bir şekilde soracaktır!
Dünyanın her kesiminde ekonomik olumsuzluklar yaşandığı bir gerçek.
Ne acıdır ki bizde sadece ekonomik olumsuzluklar yaşanmıyor, denetimsizlikten kaynaklanan ticari ahlaksızlıkların daniskası yaşatılıyor.
Dövizin yerinde saydığı, petrol fiyatlarında gerileme yaşandığı, işçiliğin oynamadığı günlerde örneğin vitrinlerdeki ete getirilen zamlar sanırım sabrın sona erdiğinin bir işaretidir diye düşünüyorum. 
Vatandaşı tedirgin eden taraf devletin üç maymunları oynamaktaki ısrarcılığı!
Her gün fakirleşen halkın feryatlarını duymuyor, görmüyor, konuşmuyor!
Varsa da yoksa da Kıbrıs sorunuyla ilgili sayfalar! Olmuyor kardeşim, olmuyor, bunların arkasına saklanarak bu gemi yürümüyor!
Kıbrıs sorunuyla ilgili sayfaları inkar etmek, olmamış, yaşanmamış olarak düşünmek mümkün değil. Ne var ki vatandaşın her gün daha da fakirleştiğini, iflasların önünün kesilemez hale geldiğini, en elzem ihtiyaç maddelerine vatandaşın uzaktan baktığını, sadece vitrinleri süslemekle kaldığını hükümet edenler göremiyorsa kusura kalmayın ama bunun bir bedeli muhakkak ki olacaktır!