banner564

New York macerası

 TBMM Irak Bölgesel Kürt Yönetimi’nin aldığı referandum kararına dönük tezkereyi onayladı. Bu bağımsızlık kararı Türkiye’den ayrı olarak Irak ve İran’ın da tepkisini çekti. Bölge çok bilinmeyenli bir gerilim içinde. 
İspanya’dan ayrılma hedefi ile Katalonya’da gündeme giren referandum da İspanya ve Avrupa’da siyasi gerginlik üretiyor. 
İşte bu konjonktürde BM Genel Kurulu için liderler New York’ta. Tüm dünya devletlerinin yer aldığı bu platformda Kıbrıs Türk Toplumunun siyasi temsilcileri de orada yer aldı. 
Eldeki kıt imkanlarla bu platformları değerlendirmesi gereken toplumuz açısından bu önemli. Ancak ne acıdır ki bu platformda yer alan Cumhurbaşkanı Sayın Akıncı ile Dışişleri Bakanımız arasında en basitinden bir koordinasyon dahi yok. Hatta KKTC’yi tek tanıyan Türkiye yetkilileri ile dahi ayrı ayrı görüştüler. 
Bu basit koordinasyonu bir yere bırakın, basından takip ettiğimiz kadarı ile Dışişleri Bakanımız Sayın Tahsin Ertoğruloğlu İslam İşbirliği Teşkilatında toplantıya katıldı. Bu güzel bir olay. 
Ancak orada Kıbrıs Türk Devleti Dışişleri Bakanı olarak yer aldı. Bu önemli. Çünkü bu konum, Annan Planı Referandumundan sonra elde ettiğimiz bir durumdur. Nitekim, Sayın Bakan yaptığı konuşmada İslam Ülkelerine Kıbrıs Türk Toplumuna karşı yapılan haksızlıkları da dönemin BM Genel Sekreteri Sayın Kofi Annan’nın, bu referandumun ardından hazırladığı 28 Mayıs 2004’li raporu üzerinden anlattı. 
Ancak bunu yaparken, aynı zamanda onlardan Kıbrıs sorununa çözüm bulmak için talep ettiği şey ise Kıbrıs ‘ta iki devletin “ iyi komuşuluk” üzerinden ilişkileri için destek istemek oldu.
Bakın bu “iyi komuşuluk” ilişkisi üzerinden tavrını izah etmeye çalışan diğer bir siyasi figür de Sayın Mesut Barzani’dir. İşte çıkmaz budur. 
Sünni, Şii tüm Arapların karşı çıktığı ve Türkiye ile İran’nın Toprak Bütünlüğü ilkesi üzerinden bu adıma karşı siyasi ciddi tavırlar aldığı dönemde eğer siz, ideolojik yapınız nedeni ile “iyi komuşuluk “ ilkesini ileri sürerseniz sizi dikkate almazlar. Bu aksine Güneyin demagojisine yol açar. 
Üstelik siz Sarayönü’nde “Tanınma isteriz” dersiniz ama dışta, bunu örtülü bir şekilde “iyi komşuluk” diye ele alırsanız sizin ne temeliniz ne de samimiyetiniz olmaz.
Bu konjonktürde Türkiye’ nin, Irak ile ilgili toprak bütünlüğüne bağlı siyasi yaklaşım içinde olduğu bir zamanda bu tek yanlı adımlar ve Cumhurbaşkanı ile de koordinasyon içinde olmayan tavırlarla bir yere varmak mümkün değildir. Maalesef hatalar işlemeye devam ediyoruz.
YORUM EKLE

banner471

banner473