banner564

New York’ta yoğurt...    

İki liderin BM kapsamındaki New York ziyareti resmen iki tarafın da “göle yoğurt çalmasına” sahne oldu. Bu nedenle değerlendirmeye önce Güneyden başlayalım, Sayın Anastasiadis BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada “alttan yukarı” mantığında bir tezi dile getirdi. Alta, “Kıbrıs Cumhuriyetini” koydu. ‘1960’a dönelim, böylece Kıbrıs Türk Toplumunun da mağduriyeti giderilir. Sonra “üste” çıkar ve İki Bölgeli iki Toplumlu Federal Kıbrıs’ı kurarız’ dedi. BM Parametrelerine ve Federasyona bağlılığını BM kürsüsünden bu oyunla ifade etti. Yani Cenevre’de görüşmelerinin çöküşündeki sorumluluğunu, Sayın Tatar’ın iki devlet çözümü diye ortaya attığı görüşle, onun kendine attığı can yeleğine böyle tutundu.  
Ancak bu önerisi, Sayın Anastasiadis’in samimiyetinin yapay olduğunu yeniden ortaya koydu, çünkü Cenevre’de görüşmeleri çökerttikten sonra gündeme; “Merkezi zayıf Federasyon” tezini taşımıştı. Halbuki BM’de ve öncesinde dile getirdiği “Kıbrıs Cumhuriyetine” dönelim tezi ile Merkezi zayıf Federasyon arasında dağlar kadar fark var. Çünkü KC Merkezi yanı çok güçlü ve Anayasası’nda fonksiyonel federatif düzenlemeler olan üniter bir devlettir. Yani bir yandan siz merkezi zayıf bir Federasyon diyeceksiniz ve buna ulaşmak için ise; merkezi yanı güçlü üniter devlet olan KC dönüp işe buradan başlayalım diyeceksiniz. Bununla Altta veya Üste bir halt yapamazsınız.
Sayın Anastasiadis BM Genel Kurulu’nda konuştuktan sonra, Sayın Tatar bir açıklama yapmadı. Onun yerine Sayın Ergün Olgun, BRT’ye bir açıklama yaptı. O da tıpkı Sayın Anastasiadis gibi “alttan yukarı” mantığı ile BM Genel Sekreterine öneri yapacaklarını ifade etti. Üstelik Sayın Guterres ile görüştükten sonra Kıbrıs Türk halkına dönük olarak ne önerdikleri ile ilgili tek kelam etmediler. Halka, Meclise, siyasi partilere o önerilerle ilgili tek söz etmediler. Onlara şunu söylemek gerekir, “Milli” denen hiçbir dava, o “milletin, toplumun” tüm bileşenlerine süreçlerdeki gelişmeleri gizlemekle milli olmaz. Bu metot toplumsal veya ulusal bir demokratik sinerji üretmez.
Ancak kendileri gizlese dahi, Rum basınında, sundukları önerilerin esas mantığı çıktı. “Alttan yukarı başlayacak ortaklık” mantığına dayalı önerilerinin esası; Güven Yaratıcı Önlemler adımının, iki toplumlu ilişki ile değil, iki devlet temelli bir ilişki ile olmasıdır. 
Kısacası Sayın Anastasiadis’in ve Sayın Tatar’ın mantıkları aynı temele dayalı. Güney; Ortaklığa gidelim derken, Kıbrıs Türk Toplumunu, asla sonu gelemeyecek, Merkezi yanı güçlü üniter devlet olan Kıbrıs Cumhuriyeti’ne dönelim görüşmesine itmek. Bunu da; sonra Merkezi yanı zayıf Federasyonu görüşürüz boyası ile örtmek. Sayın Tatar da Kıbrıs Rum Toplumunu, önce iki devlet bazında GYÖ görüşelim ve Federasyon adını da kullanmadan sonra da Ortaklığı görüşürüz oyununa getirmek. Ama ne Kıbrıslı Türkler ne de Kıbrıslı Rumlar bu boyalı maskeli oyuna gelmez. 
Yani Sayın Anastasiadis ve Sayın Tatar gerçekten istemedikleri Ortaklık yerine, bunu göz ardı etmedikleri imaj oyunu ile kendi tezlerini ötekine öncelikle benimsetmek oyunu oynuyor. Bu ise bir yanı ile bir olgudan kaçamayacaklarının işaretidir. Her ikisi de tüm dünyanın önünde ortaklık idaresi istemiyoruz diyemiyor. Ama bu niyetlerini ayak oyunu ile gizlemeye çalışıyorlar. Bu nedenle iki tarafta New York’ta, Nasrettin Hoca’nın göle yoğurt çalma fıkrasındaki gibi, BM Gölüne kendi çözümsüzlük yoğurtlarını: “ya tutarsa” diyerek çalmaya kalktılar. 
Ancak bu göl bu yoğurtları tutmaz. Bir tek amaca hizmet ediyorlar. Çözümsüzlüğe oynamak. Ama bölge, Avrupa, Dünyadaki gelişmeler ve Türkiye ile Yunanistan’ın ve Adanın iki toplumunun yaşadığı siyasi, ekonomik ve toplumsal gerçekler, çözümsüzlük oyununun alanını daraltıyor. 
Bu nedenle Sayın Tatar, Sayın Anastasiadis’in gayreti de boş çıkacak. New York daha çok su kaldırır, hiçbir şey bitmedi, yeni başladı. 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Turkish power
Turkish power - 3 yıl Önce

Önemli değil bizde buna inanacak salak çok cikar

Öz
Öz - 3 yıl Önce

KC Üniter bir devlet değildi. Fonksiyonel Federatif bir devletti. K/Türkler ve K/Rumlar ada içine dağılmış vaziyette olduklarından dolayı, iki bölgeli olması zaten mümkün değildi. Anastasiadis KC dönelim derken, KC meclisini esas alıyor. Mecliste alınacak bir kararla,İki bölgeli ve iki toplumlu, yani ne isteniyorsa, Talat-Hristofyas karalarına, BM karalarına uygun bir Federasyon kuralım diyor.Bunun neresi yanlış? İşte çözüm bu. KC temsilciler meclisi iki cematten oluşmuyor muydu?

Turkish power
Turkish power - 3 yıl Önce

Zangoç çırakları iş basinda

banner471

banner473