banner564

Niyet varsa, ayağa kalkmak mümkündür

 Kıbrıs güzel bir ülkedir...
 Burada çocukluk ve gençlik yıllarımızın hatıraları vardır...
 Atalarımızın mezarları buradadır...
 Can güvenliği yok olmadığı sürece bu ülkeyi terk etme niyetimiz yoktur...
 O nedenle de bu ülkede ‘güvenlik altında’, huzurlu ve mutlu bir şekilde yaşamak istiyoruz...
 Şimdiki durumda çok mu mutluyuz?
 Hayır, değiliz...
 Ama bunun temelinde güvenlik sorunu yoktur...
 Bazı huzursuzlukların temelinde kendi yanlışlarımız ve aşırı partizanlıklar vardır...
 Bildiğimiz, bilmediğimiz her konuda kendimizi ‘kahraman’ olarak görme anlayışı ve bu anlayışı ilerleten partizanlıklar nedeniyle güzel ülkemizde özlenen bir yaşam kalitesini yakalayamadık...
 Küçük bir ülkeden 10 tane ‘çok iyi’ kalp doktoru çıkaramazsınız...
 Ama ihtiyacınız 10 ise ve elinizde 2 uzman varsa, 8 tanesini dışardan getirirsiniz...
 Ne var ki; bizdeki yaklaşım öyle değildir...
 Sorarsanız, dünyanın en iyilerine tokat atabilecek durumdayız...
 Hava yolu şirketini, Sanayi Holding’i, Turizm İşletmelerini, Toprak Ürünleri Kurumunu böyle batırdık...
 Ve kapatmak zorunda kaldık…
 Kapatılmayan iki kamu kuruluşu kaldı…
 Elektrik Kurumu ve Telekomünikasyon Dairesi…
 Bu iki kurumun da çoktan batmış olduğunu, büyük zararlarla ayakta durduğunu bilmeyen yoktur…

Yapılması gerekenler yapılmıyor

  Kamuda kamburu şişirmek yerine yapılması gereken, güneydeki yönetimin yaptığı gibi rekabeti artıracak şekilde özelleştirmeye gitmektir… 
  Küçük bir ülkede özel girişimciliği desteklemek, hatta KKTC’yi olduğu gibi serbest ticaret merkezi haline getirmek doğru olandır...
  Bunları yapmadığımız sürece; Türkiye’nin akıtmakta olduğu milyarlarca liralık yardımlara karşın, sorunlarla boğuşmaya ve şikâyetlere devam edeceğiz...
  Ve her ay başında maaş krizi yaşayacağız…
  Bozulan yollarımızı tamir etmek, hayvancılığı ve organik tarımı geliştirmek, hastanelerin ihtiyaçlarını karşılamak, üniversitelerin projelerini desteklemek, belediyelerin altyapı sorunlarını çözümlemek için elbette Türkiye’den yardım isteyeceğiz...
  Ama “Türkiye’den para gelmezse maaş ödeyemeyiz” deme geleneğini terk etmek zorundayız…
  Çalışıp, başarmak ve kazanmak zorundayız…
  Niyet varsa bunu başarabiliriz…

YORUM EKLE
YORUMLAR
Ömer Küçükartık
Ömer Küçükartık - 1 yıl Önce

Selam Reşat bey! KKTC Vatandaşlıgımız var.Ama ne maksattırki oy kullanamıyoruz.Ailem 4 kişi .Seçim kuruluna müracat edittim.Lakayt davranıyor

Ömer Küçükartık
Ömer Küçükartık - 1 yıl Önce

Vatandaş oldum.Ne yazıkki seçim kuruluna 4 yıldır kaydettiremiyorum.4 kişi oy kullanamıyoruz

Öz
Öz - 1 yıl Önce

Can güvenliği, en temel insan hakkı ama yetmez. AB'nin değerleri AB Antlaşması'nın 2. maddesinde yer almaktadır. Bu maddeye göre, "Birlik, insan onuru, özgürlük, demokrasi, eşitlik, hukukun üstünlüğü ve azınlıklara mensup kişilerin hakları da dahil olmak üzere insan haklarına saygı ilkeleri üzerine kurulmuştur. AB ülkelerinde durum bu. Bizim yaşadığımız toprakta AB kuralları askıda. Asayiş sorunu var mı? Her çeşidinden var. Peki can güvenliği? Adalı, Falyalı cinayetleri var. Akıncı’nın tehdit edilmesi, Sucuoğlu’nun trafik kazası var. Bombalamalar, kundaklamalar var. TV kapatma şeklinde zorbalıklar var, başka ülkeye gönderilip, orada linç edilmesine yardımcı olmak var. Meclis basmak, gazeteci taşlamak var. Aslında can güvenliği olmaması göç etmek için yeterli sebep olmayabilir. Esas terk, sahiplenme duygusunun kalmaması ile olur. İşsizlik, yüksek enflasyon, yaşadığı yerde yabancılık hissi, bu sahiplenmeyi bitiren etmenler.

banner471

banner473