Güzel ülkemiz oldukça sıkıntılı bir süreçten geçiyor...
Pahalılık, yüksek enflasyon, alım gücünün azalması, elektriklerin sürekli kesilmesi, sağlık hizmetlerinin yetersizliği gibi ciddi sıkıntılarımız vardır...
Dar ve sabit gelirli insanlarımızın mutfağında ateş yanıyor...
Çok kısa bir süre içerisinde gıda fiyatlarının yanı sıra her evin ihtiyacı olan malzemelere gelen artışlar yüzünden çok sayıda insanımızın sıkıntı içine girdiğini görmezden gelemeyiz...
İnsanlar evin temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamaz duruma geldiği için, bu kez çarşıda daha ciddi sıkıntıların yaşanmakta olduğunu görüyoruz...
Özellikle küçük esnaf oldukça zor durumdadır...
Yerli halkın alım gücünün azalması tüm sektörler açısından sıkıntı vericidir...
Ve ister kabul edelim, ister etmeyelim bugün Lefkoşa ve Gazimağusa çarşılarının ayakta durmasını sağlayan, güneyden gelen Rumlar ve yabancılardır...
Ülkemizde üretilen gıda maddelerinin yanı sıra ithal ürünleri büyük ölçüde tüketen ise otellerimizdir…
Otellerin iç piyasadan alımları olmasaydı, KKTC ekonomisi çok daha ciddi sıkıntılar yaşardı…
Neden böyle oldu?..
Pandemi sonrasında Ukrayna savaşının dünyanın birçok ülkesini olumsuz yönde etkilediğini biliyoruz...
Ekonomisi güçlü olan ülkeler bu savaşın olumsuzluklarını bir süre sonra atlatma şansına sahiptir...
Ancak bizim gibi ekonomisi ‘kağıttan kale’ olan bir ülkede bugün yaşamakta olduğumuz sıkıntıları kısa sürede atlatabileceğimizi söylemek çok zordur...
Önümüzde umutlanabileceğimiz herhangi bir plan ve program da yoktur...
Sürekli zam yaparak, bazı kurumların açıklarını kapatma veya faizlerini ödeme düşüncesi vardır...
Ancak bu kurumların neden zararlı hale geldiği ve borç batağına sürüklendiğini sorgulamak öncelikli hedef olmalıdır...
Özellikle son 15 yılda meydana gelen ihale yolsuzluklarını ortaya çıkarmak KKTC devletinin ana görevidir...
Geçmişte ‘mesele yoktur’ denilerek kapatılan dosyaların yeniden açılması gelecek açısından son derece önemlidir...
Ve halkımızın beklediği en önemli mesaj şudur:
“Böyle gelmiş ama böyle gitmeyecek...”
Yani çalanın, vuranın yanında kalmayacak...
Daha iyi bir gelecek için, geçmişin karanlık işlerini aydınlatmak son derece önemlidir...
Bir yerlerden başlamalı ve halkı umutlandırmalıyız...
Niyet ve cesaret varsa bunu başarmak zor değildir...
Devletin yapmış olduğu İhalelerdeki yolsuzluk ve Usulsüzlüklerin Bu Ülkede Devletin ortaya çıkaracağını ve Halkı bilinçlendireceğine gerçekten İnanan var mı acaba ? Bal Tutan Parmak Yalar misali bu güne kadar Devletimiz hangi Yolsuzluk ve Usulsüzlükleri ortaya çıkarmıştır ki ! Geçmişte mesele yoktur diye kapatılan dosyalar zaman aşaması ile çöpe atılmasını beklemektedir ! Yapanın yanına kalan KKTC’de sanki zaman aşaması ile altımızdaki Rum mallarının bizim olacağını bekleyerek Mal Tazmin Komisyonunu çalıştırmaya yanaşmadığımız gibi ! Unutmayalım ki Almanya halen ikinci Dünya harbindeki Yahudi malları Varislerine büyük miktarlarla kaybettikleri mallar için mal tazmin parası ödemektedir ve yıllar önce bile Suç işleyenler yargı önünde cezalandırılmaktadırlar ! Aynen İngiltere Amerika ve tüm Ülkelerde olduğu gibi , Bugün yapanın Yanına kalan Uluslarası Hukuk dışındaki KKTCde kendimize gelip Yaptığımız tüm usulsüzlük çalma hırsızlık ve yanlışlar için elbet bir gün bedel ödeyeceğimizi bilmeliyiz ! Yılların kötü Siyaseti ile güzelim Ülkemizi mahvettik 39 yılda yatalak olan KKTCnin gerçekten ayağa kalkıp kendi ayakları üzerinde yürüyebilecegine inanan var mı acaba !