banner564

Nüfus Mübadelesi ve Saldırmazlık Anlaşması 

 Rumlara göre; iki bölgeli, iki toplumlu federal çözüm onlar için acı vericidir...
 Dolayısıyla bu acıyı yaşamak istemiyorlar...
 Ayrıca, Türk askerinin tamamen adadan çekilmesini ve garantörlüklerin sonlandırılmasını istiyorlar…
 Adamlar, geceli, gündüzlü çalışarak, Avrupalı dostlarını da şarap masalarında ikna ederek, bu yöndeki tezlerini ileri götürüyorlar...
 Aralarına içimizden bazı kişi ve örgütleri de kattılar...
 Türkiye’den gelen suyu özel şirketlerin dağıtmasını kabul etmeyen bu kişi ve örgütler; diğer yandan Güney Kıbrıs-Yunanistan ve İsrail arasındaki ‘stratejik ortaklığı’ görmezden geliyorlar...
 Kıbrıslı Türklerin ezici bir çoğunluğunun ‘olmazsa olmazı’ olan garantörlük sistemini bertaraf etmek isteyenlere karşı ses çıkarmıyorlar...
 Rumların ve onlara destek verenlerin bir başka savunmaları daha var...
 “Türkiye 1974’te topraklarımızı işgal etti, bizleri evimizden, köyümüzden kovdu...
 O nedenle Türkiye’yi bir daha burada istemiyoruz... Müdahale hakkı devam ederse, yarın Rum-Türk futbol maçında bir kavga çıkması halinde bile adaya müdahale edebilir...”

 Bu yazdıklarımız hayali iddialar değildir...
 Açık açık onların söyledikleridir...
 Kendi kendilerini inandırıp, sonra da yabancılara aktardıkları fikirlerdir...
 İşin bu noktasında, Türk tarafındaki ‘fikir geliştiricilerin’ nerede olduklarını merak ediyorsunuzdur...
 Gerçekten bunlar nerede?..
 Neden karşı fikirler üretmiyorlar...

Denktaş’ın başarısı
 
 Ölüm yıldönümünde saygıyla andığımız Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın siyasi yaşamında en büyük başarılarından biri, Glafkos Klerides’i ikna ederek ‘Nüfus   Mübadelesini’ gerçekleştirmesi ve her iki toplum için de can güvenliğini sağlamasıdır…
 Rauf Denktaş’ın, nüfus mübadelesine ilaveten Rumlara önerdikleri vardır...
 Dosyaları açmaları halinde bunları bulmak zor değildir...
 En önemlisi Saldırmazlık Anlaşmasıdır...
 Eğer, Türkiye’nin durup dururken sizlere saldıracağını iddia ediyorsanız; gelin bir ‘Saldırmazlık Anlaşması’ imzalayalım...
 Siz; adayı Yunanistan’a bağlamak amacıyla veya ırkçı düşüncelerle Kıbrıslı Türklere silahlarla, tank ve toplarla saldırmadığınız sürece Türk ordusu kılınıza dokunmayacak...
 Ama siz de, Kıbrıslı Türklere saldırmayacağınızı garanti edeceksiniz...
 ENOSİS’i tarihe gömdüğünüzü, Kıbrıs’ın sonsuza dek, iki toplumlu ve bağımsız bir devlet olarak kalacağını ilan ediniz...
 İşte o zaman bu ada gerçek anlamda bir barış, huzur ve refah ülkesi olur...
 Güvenlik olan bir ülkede, ekonomi çok güçlenir...
 İşsizlik, fakirlik kalmaz...
 Kimse göç yollarına düşmez...
 Daha da önemlisi, adanın her iki tarafında ‘Vicdani Ret’ uygulaması daha kolay olur…
 Bunu tartışalım… 

YORUM EKLE

banner608

banner473