banner564

O sorunun cevabı

   KKTC’nin nüfusu, İstanbul’un bir mahallesi kadardır…
   Ama nüfusun az olması ‘devlet olmayı’ engelleyici değildir…
   Kesinlikle doğru…
   İşte bu anlayış yüzünden olmalı ki; tanınmamış olsa bile Türkiye bizlere devlet kurma hakkını verdi…
   Ve tüm tepkileri göğüsleyerek bu devleti tanıyan tek ülke oldu…
   Barış Harekatı öncesindeki mücadele yıllarında olduğu gibi buraya sürekli para akıttı…
   Bizler de bu güçlü desteği arkamıza alarak ‘Benzeri görülmemiş’ bir siyasallaşma sürecine geçtik…
   Parlamentoya önceleri 30 milletvekili gönderdik…
   Yetmedi 50 yaptık…
   Başkanlık sistemi yerine parlamenter sisteme geçerek iki başlı bir yönetim şekli oluşturduk…
   Çok sayıda siyasi parti kurmayı ve aynı çizgideki insanları bölerek siyaset yapmayı ‘demokrasinin başarısı’ olarak gösterdik…
   Sonra bu siyasi partiler sivil toplum örgütlerine ve medyaya el atmaya başladı…
   Kendinden yana olmayanları parçalamak suretiyle bir avuçluk ülkede binden fazla dernek yaratıldı…
   Sayıştay, Ombudsman, Başbakanlık Denetleme Kurulu; üst-alt kurullar…
   Müsteşarlar, müdürler, danışmanlar, müşavirler…
   Ver Allahım ver…
   O kadar çılgınlıklar yaşadık ki; bir dönem 40 yaşındaki insanları 38 yıl üzerinden emekli çıkardık…
   Demokrasi işte böyle bir şey!..
   Pantolonun boyuna bakmayı akıl eden olmadı…
   Daireye veya okula giderken tıraş olmak ayıplandı…
   Devrimin ayak sesleri kabul edildi bunlar!!!
   ‘Devlet büyüyor’ masalıyla bakanlıklara bağlı daire sayıları arttıkça arttı…
   Sayılar arttıkça istihdamlar da arttı…
   İstihdamlar arttıkça bina sayıları da arttı…
   Ver Allahım ver…

Neler verilmedi ki?..

   Oy gelecek diye 13’üncüyü ver…
   Eşel-Mobil’i de ver…
   Fazla mesaiyi de ver…
   Elde kalan Rum mülklerini de, T izinlerini de, Z’leri de ver…
   Yolu, sokağı olmasa da kırsal kesim arsası ver…
   Adım başı lokanta, bar, meyhane, kulüp izni de ver…   
   Almak istemeyene de ver…
   “Saklasın samanı gelir zamanı” diyenler de…

Sonuca gelelim

   Kendimize ait olmayan her şeyi verdik…
   Bu büyük bir başarı…
   Ama elde olanları korumayı düşünmedik…
   Rum’dan kalma su borularını 40 yıl süreyle değişmedik…
   Yine Rum’dan kalan su depolarını ‘çökünceye kadar’ kullanmaya devam ettik…
   Dere yataklarını betonlaştırarak doğaya meydan okuduk…
   Hastanelerimizi, okullarımızı çağdaş seviyeye getirmedik…
   Uzun yıllar suyu bedava vermek suretiyle tüm kaynakları kurutma başarısı gösterdik…
   Kaynaklar kuruduğu zaman denizleri aşarak bizlere su getirmek isteyen Türkiye’ye karşı kahramanca direndik!..
   Ne demek oluyor da yerel kaynaklarımıza el konuluyor…
   Olmayan kaynaktan söz ederek, can suyunu reddeden ikinci bir kahraman toplum gösterebilir miyiz?..
   Var mıdır yer yüzünde böylesi kahramanlar?..
   Yoktur…
   Olamaz…
   Öyleyse birilerinin artık bizlere şu soruyu sorma zamanı gelmiş olmalı:
   Yetmedi mi?..
   Bunun tersi de olabilir:
   Yetti be artık…

YORUM EKLE
YORUMLAR
Hasan Nuri
Hasan Nuri - 3 yıl Önce

KKTC de dere yataklarını betonlaştırarak sadece Doğaya mı meydan okuduk Dünyada meydan okumadığımız mı kaldı ! BM ye meydan meydan okuyoruz AB ye Güvenlik Konseyine meydan okuyoruz GK yi Daimi Üyelerine meydan okuyoruz ! Dünyayı karşımıza alarak meydan okumadığımız kalmadı! Biz bize kaldığımız KKTC de ise neden üretim ve ihracat Yok neden Turist ve Yatırımcı yok neden her şeyi batırıyoruz neden Fakirleşip ve Yoksullaşıyoruz ve neden Küçücük Ülkemizin her tarafı dökülüyor sorusunu soruyoruz !!!

Öz
Öz - 3 yıl Önce

Kim kime neyi verdi? mesela 1974 öncesi, en parlak dönemini yaşayan Lefke ilçesine kim ne vardi? En zengin bölge Baf bölgesinden gelip Omorfo'ya yerleşenler eşdeğerini alabildi mi? Ya Limasollular?Kim kime ne vardi? Konakları, kıyıları, otelleri, taşıt araçlarını, kimler kimlere verdi?İTEMyasası ne idi? 100 lerce dönüm tarım arazisini kimler kimlere verdi?.Bu arazileri sterlinle kimler sattı.Gollifa gibi vatandaşlıkları kimler kimlere verdi? İngiltere'ye Avustralya'ya, Kanada'ya ve diğer ülkelere göç eden öz be öz K/Türklere ne verildi?
Veren var, alan var da...Kimdir bu verenler? Kimdir bu alanlar.Devlet olmanın gereği Açıklık,Şeffaflık ve Hesap verebilirlik değil mi?

Turkish power
Turkish power - 3 yıl Önce

Ne oldu bm ye ab ye güvenlik konseyine meydan okuyunca dizler mi titriyor kemal sunal filimlerindeki gibi pacadan idrar mi sızıyor ruanda burundi liberya libya mısır suriye irak filistinde karabagda nerdeydi bunlar annan planında crans montanada 1974 öncesinde tek taraflı ab üyeliğinde afganistanda nerdeydi

Turkish power
Turkish power - 3 yıl Önce

Şırıl şırıl sesler geliyor mert dayanıyor namert kaçıyor sizin kafada olunsaydi kurtuluş savaşı da olamazdı size sadece şunu diyoruz ağlama değmez hayat bu gozyaslarina

Turkish power
Turkish power - 3 yıl Önce

Allahtan 1974 de mehmetçik işi size bırakmamış yoksa ayvayı yedigimizin resmiymis

Hasan Nuri
Hasan Nuri - 3 yıl Önce

Sayın Turkish Power beyefendi, sizin gibi Dünyaya meydan okuyanların akıbetini gördük
Gerek Irak Lideri Saddam Hüseyin’in Gerek Libya Lideri Muammer Gaddafinin ve pek yakında Suriye Lideri Hafız Esatin Akibetleri malumumuz ! Dünyaya meydan okumakla nereye kadar gidebilirsiniz acaba !!

Turkish power
Turkish power - 3 yıl Önce

Trikopisin ingiliz gordon paşanın venizelosun akıbetlerini de gördün mu

banner608

banner473