banner564

Öğrenci sayısı

Ekonomik ve siyasi alanda ciddi sorunlarla yüz yüzeyiz. Ancak bunlardan ayrı olarak eğitim sektöründen de bir uyarı geldi. 
Bu yıl, Türkiye'den üniversitelerimize öğrenci yerleşmesi sayısında,geçen yıla göre % 10'a yakın bir azalma oldu.
Bu azalma ile başlayan tartışmalar üzerine, YÖDAK bir açıklama yaptı. Ancak olayı derinlemesine irdelemeye engel olacak bir noktayı da o açıklamaya ekledi. 
YÖDAK, ek yerleştirmelerden sonra yeni tercihlerin gelişmesi ile en azından geçen seneki kadar bir öğrenci sayısının Kıbrıs üniversitelerine gelebileceğini söyledi.
Yani endişeye mahal olmadığına dönük, yatıştırmayı amaçlayanbir ses verdi.
YÖDAK açıklamasını tersten okuduğumuzda ise,bu yıl, geçen seneki sayı kadar Kıbrıs üniversitelerine dönük bir tercih olsaydı, ek tercihle birlikte, geçen seneden % 10 daha fazla öğrenci almış olacaktık, tesbitini de yaparsınız.
Kısacası YÖDAK'ın vermeye çalıştığı teselli ile rehavet içine girmek yerine, konuyu sorgulamaya çalışmalıyız. Bunu YÖDAK'ta yapmalıdır. 
Çünkü üniversite sayısındaki ciddi artışa karşın, öğrenci sayısındaartış olmadı. 
Bu nedenle üniversite sayısının artışının sorumlusu olan YÖDAK, bunu ele almalıdır..
Bunu yalnız onlar değil. 
Üniversite alanı için İskele'de yer ayırmave daha kağıt üzerinde olan yerin, endek döndekle paylaşılması kavgasını öne alan siyasiler, bürokratik kadrolar ile "iş dünyası" da bunu ele almalıdır. 
Bu bakımdan bu sene karşılaştığımız bu olayı ciddi olarak değerlendirmek gerekir.
Evet, bunlar yanısıra, niteliksel olarakta üniversite olayını ele almak gerekir. 
Pahalılık
Ancak bir başka yan üzerinde de durmak şarttır. Eğer ülkede hizmet sektörü önde ise; o zaman ulaşım, haberleşme çok önemlidir. 
Turizim ve Eğitimin önde olduğuadamızdamaalesef her ikiside ateş pahasıdır. Hava Ulaşımı, Mobil Tel, İnternet pahalıdır.
Üstelik, tüketim mallarında, yiyecek içecekte, barınmada da pahalıyız.
Uçak biletinden, barınmaya; haberleşmeden beslenmeye kadar bir dizi alanda eğer pahalılık hakimse, diğer şeyler yanında bunlarda sizi cazibe olmaktan çıkartır...
Çünkü dişinden tırnağından artırdıkları ile evlatlarını Türkiye'den bize eğitim alması için yollayan aileler, " lordlar kamarasının" üyesi değildirler. Orta gelir gurubunun ve emekçi ailelerin evlatlarıdır gelenler.
Bu yüzden bu yıl yaşanan realite, bu açıdan da herkesi düşündürmelidir. 
Tedbirler almak ve üniversitelerimizin niteliğinden, ülkenin güvenlik meselesinden, çevreye ve trafiğine kadar her alanı, üniversiteler ve turizim adası denmeye laik hale döndürmeyi hedeflemeliyiz. 
Ama ulaşım ve haberleşme ile yaşamın diğer alanlarını nasılucuzlatacağız, bunun üzerine de ciddi ciddi yoğunlaşmalıyız.
Evet, bunları sağlıklı ve verimli bir koordinasyonla, ilgili devlet birimleri öne koymalıdır. Ama üniversiteler ve YÖDAK'ta basit rekabet çekişmelerinin yol açtığı kısır ve verimsiz itişmeler yerine, niteliği geliştirmeyi gündemin başına koymalıdır . Bu yıl "sayıda" oluşan uyarı, bizi her açıdan sarsmalıdır. 
Aksi halde, ağaç kuruyacak!
YORUM EKLE

banner471

banner474