UBP-HP Hükümeti’nin yürümeyeceğini artık biz değil bakanlar ve vekiller bile yüksek sesle seslendirmeye başladığına göre ara formül veya kesin çözüm için önerilerimizi sunabiliriz.
Bugün 3 günlük tatilin ilk günü. Pazartesi günü 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı, törenler var. Ve kuvvetle muhtemel Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ve beraberinde kalabalık bir heyet gelecek KKTC’ye.
Gündemlerinde KKTC’ye gönderilen 700 milyon ile ne yapılacağı, işbirlikleri, Yeni cezaevinin açılması, Alsancak’ta sergilenecek çıkarma gemisinin devir teslim töreni falan olacak. 
Bu saydıklarım işin görünen tarafı olacak. Görünmeyen kısmında ise hükümet krizi enine boyuna değerlendirilecek. Fuat Bey, Mecliste temsil edilen siyasi partilerin genel başkanları ile bir araya gelecektir. Ve bu görüşmelerden sonra hükümet konusunda bir fikir sahibi olacaktır.
Ama daha o gelmeden bu hükümetin yürüyemeyeceği bilgisi kendisine ulaştırılmış olmalı. O yüzden daha Ada’ya ayak basmadan bununla ilgili A ve B planlarını çantasında tutuyor olacaktır.
Bugünden itibaren kısacası siyasete ve gerilime hafta sonu arası veriliyor. Ama gözler pazartesinde olacak. Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ne diyecek? Ne tavsiye edecek ve Ada’dan ayrılırken gerisinde neler bırakacak? 

İki seçim bir arada
CTP-HP-TDP ve DP’nin gönlü, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra bir erken genel seçime gidilmesi yönünde. UBP ve YDP’de ise iki seçimin aynı anda olması dahi pek çok seçenek masada.
UBP, her zaman olduğu gibi seçime hazır durumda. Çok kısa bir süre içinde tüm parti seçime hazır hale gelebilir. Zaten şuan UBP için en iyi motivasyon bir seçim olabilir ancak seçimlerin dışında kolay kolay bir şey UBP’yi bu aşamada yeniden motive edemez.
CTP’de durum biraz daha farklı. Partinin bir kısmı bu seçimleri de görüp öyle hareket etme meylinde. Yani Erhürman başarılı olacak mı? Olmayacak mı? Bunu görmek istiyorlar ve şimdilik sessizliklerini koruyorlar. Diğer aktif kısım ise erken genel seçimlerin Cumhurbaşkanlığı yarışının sonrasında yapılması konusunda hemfikirler. Eğer Tufan Hoca Saray’a çıkarsa hemen bir genel kurul ve ardından baskın bir erken genel seçim. Tüm plan bu. 
HP’de ise işler Arap saçına dönmüş durumda. Partinin kurucuların büyük bir çoğunluğu Özersay’ın adaylıktan vazgeçmesini umuyorlar. Seçimlere kadar hükümette kalıp, kaybolan halk desteğini yeniden bulunmasını istiyorlar. Son emirname krizinde parti içinde fırtınalar kopsa bile Türkiye’den gelen 700 milyonluk yardımı tek başına UBP’nin dağıtmasına seyirci kalmak istemiyorlar. En iyisi yeniden toparlanıncaya kadar hükümette devam etmek.
TDP’nin şuan tek gailesi Akıncı’yı yeniden Saray’a seçtirebilmek. Parti içinde başka fikirler olsa bile şimdilik hepsi bastırılıyor. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin hemen sonrası kurultay kaçınılmaz gibi duruyor. Sonrası ise Allah kerimdir. 
DP’de ise yeni Genel Başkan çok çalışıyor. Ama işi öyle kolay değil. Biraz zamana ihtiyacı var. Hele hükümet olarak seçimlere girebilirse DP için çok ama çok güzel olur. 
YDP için en çabuk erken genel seçim ne zaman olursa o kadar iyi. Hatta birisi dese bu pazar seçim olsun mu? YDP evet der. O derece yani. Çünkü çok hızlı büyüdüler ve bir an önce hükümet olma arzuları var. Ve bu iştahları onları şimdilerde seçime en hazır parti haline getiriyor. Bazı isimler duydum, YDP’nin seçimlerde vitrine koymaya hazırlandığı. Bu isimler ile partinin kuruluşunda olan isimleri iyi bir şekilde harmanlayabilirlerse yılbaşından önce Erhan Arıklı’yı Başbakan Yardımcısı olarak görmemiz rüya olmaz, yazın bunu bir kenara.

MESAJLAR
Kıvanç DEMİRTAŞ: Ufak bir rahatsızlık geçirip hastanelik olduğunuzu üzülerek öğrendik. Çok geçmiş olsun diyoruz, umarız en kısa sürede yeniden eski sağlığınıza kavuşursunuz. 

Fuat TOPALOĞLU: Pek muhterem valideniz Hakk’a yürümüş. Merhumeye Allah’tan rahmet, geride kalanlara sabırlar diliyoruz. Başınız sağ olsun, mekânı cennet olsun. 

Soner KARASALİH: Yani o nasıl bir meydan okumaydı öyle. Dünden beri Kemal Oktar abimizden ses çıkmıyor. Ama bu sessizlik pek de hayra alamet değil gibi. Pazar gününü bekleyin deriz. 

Erhan ARIKLI: 9 Ağustos’u atlattıktan sonra artık iki seçimin bir arada olması için elinizden gelen tüm çabayı sarf edecekmişsiniz. Allah kolaylıklar versin, bakalım diğerlerini de ikna edebilecek misiniz? 

Erkut ŞAHALİ: Sütteki indirimi nasıl buldunuz? Sizce bu indirim kararı biraz geç alınmış bir karar değil mi? Daha pek çok ürün üreticinin elinde kalacak gibi duruyor? Onlar için bir çözüm öneriniz var mı? 

Orhan ÖZDENGİZ: Millet karantinada evde kalınca göbekler hop öne doğru çıktı. Vatandaş evden de çıkmak istemeyince online diyet isteyenlerin sayısında ciddi artış varmış.  

Selen ÖZDALİLİ: Seçimler gelmeden verilen yemek sözlerinin bu ülkede tutulduğuna biz daha şahit olmadık. Anlaşılan siz de bir basın mensubuna verdiğiniz yemek sözü için seçimlerin belli olmasını bekliyorsunuz. 

Canev TATAR: Karpaz’a kadar gitmiş iken bizim Hector’u bulup onunla da bir resim çektirmeyi ihmal etmemişsiniz. Bizi sordu mu size de? Merak etmesin hafta sonu Hector ve ailesinin yanında olacağız. 

Sultan KÖROĞLU: Pandemi sonrası müteahhitlerde bir kıpırdanma var. Siz ne diyorsunuz bu işe, düşen krediler yüzünden vatandaş ev almaya mı yöneldi? 

Pervin YEMEN: Valla bu hızla giderseniz Tik Tok’ta ki ünlülerin arasına gireceksiniz. Ama şu size yazanları deşifre etmenizden ötürü çoğu kısmetinizin size yazmaya cesaret edemediğinden haberiniz var mı? 
 
Ahmet VAROL: Başsavcı yardımcısı olduktan sonra başınızı kaldırmadığınız yönünde şikâyetler gelmeye başladı. Bir de hafta sonu da bazı işleri eve götürüp çalıştığınızı söylüyorlar. Aman muhterem, bu sıcaklarda bu kadar yüklenmeyin kendinize. 

Osman SIDDIK: Dün Lefkoşa Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanemizde başarılı bir anjiyo olmuşsunuz. Eh artık anjiyo sonuçları da temiz çıktığına göre çizmeleri ayağınıza giyebilirsiniz. 

Dursun OĞUZ: Hava sıcaklıklarının arttığı şu günlerde yeni bir felaketin önüne geçebilmek için ülkeye bir yangın helikopteri konuşlandırılması konusundaki girişimleriniz olumlu sonuç vermiş. Tebrik ediyoruz.