Yükseköğretimde çok kritik bir haftaya girdik. Türkiye’de ÖSYM puanları açıklandı ve öğrencilerin “tercih” yapabilmeleri için süreç çok yakın bir zamanda başlayacak.
Bu yıl gerek pandemiden gerekse diğer nedenlerden ötürü zor bir yıl oldu. Gelecek yılın daha iyi olması için özellikle yükseköğretimde iyi bir kayıt başarısı yakalamamız gerekiyor.
Geçmiş yıllarda pek çok okulumuz Türkiye’den gelecek olan öğrenciler için harçları Türk Lirası’na çevirmişti. Ama sonra bazı okullarımız yeniden Euro’ya geçmişlerdi.
Euro’daki artış sürüyor. Uzun bir aradan sonra Euro yeniden 8 TL’nin üzerine çıktı. Bu durum bizdeki bazı okulların ve bölümlerin Türkiye’de ve diğer ülkelerdeki okul harçlarının üzerinde bir fiyata çıkmamıza neden oluyor.
Bu konuda başta Türkiye olmak üzere dünyayı yakından takip edip ona göre fiyat belirlemek gerektiğini düşünüyorum. Zira pandemiden ötürü pek çok aile zaten çocuğunu göndermeyi düşünmez iken bir de ekonomik olarak cazip hale gelmezsek beklediğimiz artış olmaz.
Bu sorunun giderilmesi için bir an önce gerekli tedbirlerin alınması ve alınan kararların özellikle Türk medyasında paylaşılması gerekiyor. Yine okul harçları gibi yurt ücretleri de yeniden gözden geçirilmelidir.
Besim Tibuk yüzme bilmiyor mu?
Bir ülkede bir bakan, kendisini gazetecilere hiç sevdirememişti. Ne yapsa makbule geçmiyor, basın her gün kendisiyle uğraşıyordu. Artık canına tak etmişti ve “Öyle bir şey yapayım ki gazeteciler mat olsun” diye düşünürken aklına bir fikir geldi. Bakanın aslında bazı özel yetenekleri vardı ve bu yeteneklerinden sadece birini kullanmak suretiyle basın mensuplarını etkilemeye karar vererek bir basın bildirisi yayınladı: Pazar günü saat 10.00’da bakan, denizin üzerinde yürüyecek…
Pazar sabahı saat 10.00’da tüm basın mensupları bildiride belirtilen yerde toplandılar. Bakan geldi ve elinde bastonuyla denizin üzerinde yürümeye başladı ve karşı kıyıya kadar da yürüyerek ilerledi. Herkesin gözleri dehşetle açılmıştı. Fakat ertesi gün bütün gazetelerde şu başlık okundu: “Bakan yüzme bilmiyor!...”
Mart, Nisan, Mayıs, Haziran ve birkaç gün sonra da Temmuz ayını geride bırakacağız. 5 aydır bir pandemi hastanesi yapamadık, bırakın hastane yapmayı tek bir somut adım bile atamadık.
Durum böyle iken bir iş adamı çıktı dedi ki “Kendi otelimi hiçbir ücret almadan vereyim ve bir pandemi hastanesi yapılsın.” Sosyal medyada ve pek çok gazetede bu muhteşem teklifi konuşup olgunlaştırmak yerine başka başka şeyler yazıp konuyu nerelere çektiklerine bir kez daha şahit olduk.
Besim Tibuk, otelini teklif ettiği için bu memlekette eleştiri bile aldı. Besim Bey çıkıp deniz üzerinde yürüse, gazeteler; “Besim Tibuk yüzme bilmiyor” diye manşet atacak.
Ne diyelim Allah akıl fikir versin. Daha iyi bir öneri yok, pandemi hastanesi yok ama olana da izin verilmiyor veya bu öneri iyi bir şekilde değerlendirilip sonuç alınmaya gidilmiyor…
İngiltere kapısı
Zaten uçak bilet fiyatları yüzünden kuzeye göre güney çok daha cazipti son yıllarda. Birde şimdi buna Corona şartları da eklendi ve kuzeyden ziyade güneyden gelin diyoruz İngiltere’dekilere.
Güney Kıbrıs, Coronavirüs konusunda en riskli ülkelerin başında gelen ve 100’ün üzerinde Kıbrıs Türk’ün de öldüğü İngiltere’yi B kategorisine aldı.
Tek şartları var o da İngiltere’den gelmeden 72 saat önce PCR testi yapmanız. Karantinaya girmeden direkt kalacağınız yere gidebiliyorsunuz.
Şartlar böyle iken bizde sadece Türkiye’den gelecek için bile 7 gün karantina isteyen sendika başkanlarımız var. İyide güneyden kuzeye gelecek olan soydaşlarımız ne olacak? Hani adalet?
İşte bu tür durumlarda sendikalar kendi imajlarını zedeliyorlar. Halkın ve kamuoyunun güvenini boşa çıkarıyorlar. Eğer 7 gün karantina şartını güneyden gelenler için de isteseler sorun olmayacak.
Bu arada hükümeti tebrik ediyoruz, önemli bir adaletsizliği daha ortadan kaldırdığı için. Güney Kıbrıs’ta çalışanlar, okuyanlar ve sağlık hizmeti alanlar için 15 günde bir PCR testi yaptırma zorunluluğu kaldırıldı...
MESAJLAR
Barış BURCU: Dün kızınız ile tanıştık ve kendisinin diyetisyen olduğunu öğrenince de açıkçası çok şaşırdık. Biz yıllarca sizin kebap ve ekmek kadayıflarınızla büyürken şimdi hanım kızımız bize bunları yeme diyor? Nasıl olacak bu iş başkan…
Savaş ATAKAN: Dün gece sizi rüyamda gördüm, üç güne kadar mı desem 3 saate kadar mı desem telefonunuz çalacak ve çok önemli bir teklif alacaksınız. Aman bize de haber vermeyi unutmayın daveti alınca.
Turan BÜYÜKYILMAZ: Yaklaşan YDP kurultayı için çok yoğun bir tempoya girmişsiniz. Tüm üyelerin tek tek bilgilerini yeniden kontrol edip kurultayda kimin oy vereceği ve veremeyeceği konusunda titizlikle çalışıyormuşsunuz.
Oğuz KÖSE: Yani son günlerde gördüğümüz en güzel videoya imza attınız. Dipkarpaz’daki eşeklere hükümetin durumunu sormanız ve aldığınız cevabı da sosyal medyada yayınlamanız olay oldu.
Nazım ÇAVUŞOĞLU: Okul ücretleri Euro olan okullar ve bazı yurtların Sterlin üzerinden kiralık olması dövizdeki artış ile birlikte çok yüksek seviyelere çıktı. Bu durum bizi diğer ülkelere göre pahalı bir hale getirmez umarım.
Dursun OĞUZ: Girne'deki Kayalar Balıkçı Barınağı’nın yenilenen hali dün resmen açıldı. Bu sayede o bölgedeki balıkçılar için gerçekten ihtiyaçlarına cevap verebilecek bir limana kavuşmuş oldular.
Cafer GÜRCAFER: İnşaat Müteahhitleri Birliği “emirnameyle ilgili önerilerinin dikkate alınmaması ve verilen vaatlerin yerine getirilmemesi” gerekçesiyle bugün araçlı eyleme gidecekler. Bakalım eylem Lefkoşa’da nasıl bir ses getirecek?
Mert ÖZDEŞ: Duyduğumuza göre yılbaşına yakın leylekler sizin eve uğrayacaklarmış ve bir minik prenses bırakacaklarmış. Allah tamamına erdirsin ve minik prenses sağlıklı bir şekilde dünyaya gelsin.
Hakan YOZCU: Üçüncü kitabınız da dün nihayet satışa çıkmış. Çok kısa sürede hayli ilgi çekmiş yeni kitabınız. Roman türünde olan kitabı edinir edinmez size nasıl bulduğumuzu da yazacağız.
Ödül MUHTAROĞLU: Ekonomide işler iyi gitmiyor. Yazılan çeklerin yüzde 17’si ödenemedi. Peki, bu böyle devam ederse bunun sonunda ne gibi başka sıkıntılar ile yüzleşmek zorunda kalacağız?
Asım AKANSOY: Dünkü basın toplantısında çekilen fotoğraflarda hayli göbekli gözüktüğünüzü biliyor muydunuz? Aman hocam frene biraz basmakta fayda var.
Ertuğrul TOROSLU: İskele Kaymakamlığı göreviniz hayırlı ve uğurlu olsun. Bölgenin sevilen bir ismi olarak büyük faydalar sağlayacağınıza inanıyoruz.
