banner564

Okulların yeniden açılması

   Yeni eğitim yılının kapıya dayanmasıyla birlikte aileleri müthiş bir telaş sardı…
   Eğitim Bakanlığı, pandemiyi dikkate alarak çözüm üretmek için çalışırken, kuşkusuz elindeki olanaklara göre adım atmaya planlıyor…
   Veliler ise endişeli bir bekleyiş içine girerken, devlet okullarında kalitenin her geçen yıl daha da aşağılara inmesi yüzünden, parası olanlar özele yöneldi…
   Kıbrıslı Türklerdeki anlayışın bir gereği olarak, anneler, babalar, hatta büyük anne ve babalar, ellerindeki olanakları çocuklarına ‘iyi bir eğitim aldırmak için’ kullanırlar…
   Lise sona gelindiği zaman ise “Aman çocuğum hangi üniversiteyi kazanacak, hangi bölümde okuyacak, okuyunca ne olacak” sancısı başlar…
   Kuşkusuz; bazı insanlar da çocuklarının yerli üniversitelerin ‘herhangi bir bölümünde’ okumasını isterler…
   “Yanımda olsun, gözümün önünde kalsın” düşüncesiyle yerli üniversiteleri tercih edenlerin sayısı her genç gün daha da artıyor…
   Çocukları mezun olduğu zaman bu ülkede iş bulamayacağını bilerek, ülkenin ihtiyaç duymadığı bölümlere kayıt yaptırmaktan çekinmezler…
   “Herkesin çocuğu gibi bizimkisini de bir yerlere koyacağız” diyerek üniversite eğitimini başlatıyorlar…
   Özellikle erkek çocuğu olanlar için herhangi bir üniversitenin, herhangi bir bölümünden diploma almak çok önemlidir…
   Bu şekilde oğlunun askerlik görevini ‘yedek subay’ olarak yapması büyük bir avantaj olarak kabul ediliyor…
   Akşamları ve hafta sonları eve gitmek, maaş almak büyük bir avantaj olsa gerek…
   Üzücü olan şu ki; bu kötü sistem gençlerin ve ülkemizin geleceğini zehirlediği, insan haklarına aykırı olduğu halde bugüne dek bir tane siyasetçi çıkıp da doğru yolu gösteremedi…
   Bir tane sivil toplum örgütü de bu büyük yanlışlığın düzelmesi yönünde mücadele vermedi…
   Çünkü; çıkar alışkanlığı yediden yetmişe hepimizi teslim aldı…

Peki çocuğunuz ne yapacak?

   KKTC’deki üniversiteler yüzlerce beden hocası, işletmeci, iletişimci, eczacı mezun etti…
   Bir kısmı çalışıyor, bir kısmı işsiz dolaşıyor…
   İşsiz kalanların anaları ve babaları siyasi partilere ağır baskı yapmaya devam ediyor…
   “Çocuğumu işe almazsan gelecek seçimde sana oy yok” diyor…
   Siyasiler de “Bakarız, ederiz, tamamdır, olacak, halledilecek” diyerek, insanların umutlarını istismar etme alışkanlığını sürdürüyor…
   Diğer yandan hiç kimse ‘bir gün bu ülkede çözüm olması halinde’ çocuğunun nerede, nasıl iş bulacağını düşünmüyor…
   Maksat bir üniversitenin, herhangi bir bölümünden mezun olup, elde edilecek diploma ile devlet kurumlarına girmek değil midir?..
   Öyleyse; bu uygulamaya devam…
   İlk, orta ve liseyi özel okullarda okutup, üniversite için evladını yurt dışına gönderen ve bu uğurda elindeki tüm imkanları harcayan analar ve babalar bir gerçeği iyi düşünmeli…
   Çocuğun, üniversite sonrasında bu ülkeye geri dönmesini istiyorsanız, hangi üniversiteyi, hangi derece ile bitirmesinin hiçbir önemi yoktur…
   Oğlunuz en iyi kalp doktoru mu oldu?..
   KKTC hastanelerinde alacağı para 6-7 bin TL olacak…
   Oğlunuz İngiltere’nin Oxford Üniversitesini birincilikle mi bitirdi?..
   Onun memleketine geri dönmesini, anneciği ve babacığıyla yaşamasını istiyorsanız; hemen bir siyasi partiye üye olup, göze geçeceksiniz…
   Seçim döneminde çalışacak, iktidara gelindiğinde iş için bastıracak…
   Yüz bin Sterlin harcadığınız evlatçığınız da siyasetçi abilerinin torpilini bekleyecek…
   Sonra 5-6 bin TL maaşla bir işe girerse kendini şanslı görecek…
   Yüz yıl çalışsa bile okula harcadığı parayı geri alamayacak…
   O yüzden, evladın geleceği için çırpınırken iyice düşünmek lazım…
   Yurt dışında çalışmasını kabul ediyorsanız, oralarda okutun…
   Başarılı olması halinde, okula harcadığını 3-4 yıl içinde geri alma ve yükselme şansı vardır…
   Hiç kimse ona parti rozetini sormayacak…
   Yok “Yanımda olsun, askerliği yedek subay yapsın” diyorsanız, o zaman dizinizi dövmeyin, üç kuruşunuzu harcamayın…
   Bırakın istediği okulda, istediği bölümde okusun…
   Çözüm olursa bir gün…
   O zaman şansımıza neresi çıkarsa orada olacağız… 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Hasan Nuri
Hasan Nuri - 3 yıl Önce

Kırk Yıldır KKTC de neyi başarabildik ki Eğitimi de başarabilelim Güzelim Ülkemizi Yıllardır süren yönetim beceriksizliği ile mahvettik tüm sektörlerini batırdık iflas noktasına getirdik ! İşsizliğin ve parasızlığın kol gezdiği KKTC de ise Gençlerimizin geleceğini ne soran var ve ne de bilen var! Her yıl KKTC çıkmaz sokağına yığılan işsiz gençlerimiz için ne gibi bir gelecek beklenebilir ki ! Tüm Ümit’lerin Kıbrıs’ta bir çözüme odaklandığı KKTC’de ise şimdiki Devlet zihniyeti ile kırk yıl daha Çözüm olabilmesi mümkün değildir , Ne Sağlığı Ne Ekonomiyi Ne Eğitimi Ne de Siyaseti Beceremediğimiz KKTC nin geleceği ise malumunuzdur !!!

Öz
Öz - 3 yıl Önce

Türkiyede ne varsa KKTC de olacak. Din istismarı var, KKTC de de başladı. Enflasyon var, bizde daha fazlası, trafik kazaları, yangınlar, bizde de var. Para yoksa ne eğitim, ne de sağlık, KKTC de de aynı. Üniversiteli işsizler ordusu, bizde daha fazla.Uyuşturucu, kara para, insan kaçakçılığı, KKTC de kumar ve beyaz kadın ticareti de var. Çevre düşmanlığı, kirlilik, betonlaşma, daha beteri var.Anası ne ise tanası da aynı yani.Biz koloni zamanında bile daha iyi yönetiliyorduk. Besim Tibuk bu kadar keşmekeşi görüp de alternatif olarak İngiltereye bağlasınlar demişti.Bizim ve çocuklarımızın geleceği bir an önce, Çözüm ve Avrupa Birliğidir.

Turkish power
Turkish power - 3 yıl Önce

Mr öz senin yerin ab değil ab nin abdnin kol gibi kazığı soktuğu afgan taleban ülkesidir zangoç yamakligi yapa yapa soyunu sopunu dinini imanını gelirini geçmişini unutmuşsun

Turkish power
Turkish power - 3 yıl Önce

Evet bor şeyi başaramadınız onun için ab abd ingilterenin sizi adam etmesi için yalvarıp yanliyorsunuz

banner608

banner473