Her yeni hükümetten beklentiler vardır…
Öyle ‘reform’ falan değil…
Ufacık işler bile insanımızı mutlu edebiliyor…
Mesela sınır kapılarında bir rahatlama…
Haydi 50 muhaceret memuru alınız…
Kaç gün oldu hala sonuç yok…
Haydi daha çok geçiş noktası açınız…
Var mı bir hareket?..
Teknik komiteleri göreve çağırmak para istemiyor…
Protokol kurallarına da aykırı değildir!..
Bakınız güneye 150 şişe zeytin yağı satabildik diye zil takıp oynuyoruz…
Haydi bir gayret bunu 300, hatta bin 300 yapalım…
Bakın bir otel gurubumuz bir yılda 50 bin şişe zeytin yağı satın almış iç piyasadan…
Tümü yerli malı…
Hadi bunu önemsemiyorsunuz; o zaman güneye 5 bin şişe satalım…
Ona da razıyız…
Bir umut verin bu insanlara…
Biri sahip olacak
Elektrik konusunda reform yapılmasından söz etmiyoruz…
Boyumuzu aşan bir meseledir…
Hiçbir siyasetçi bunu yapmaz…
Daha doğrusu yapamaz…
Popülizm buna izin vermez…
Fakat bu yakıt krizi sebep olacak; göreceksiniz elektrik kendiliğinden bir taraflara havale edilecek…
Bugüne kadar başvurularına yanıt vermediğiniz Karadeniz yüzer gemi projesi gerçekleşecek…
Veya üretim tümüyle Aksa’ya geçecek…
Birileri sizi protesto edecek ve ‘peşkeşle’ suçlayacak olursa, onları mutlu etmek için Rum tarafına yanaşacaksınız…
‘Eşit, egemen’ derken bir baktınız ki güneyin tam egemenliği altında bir güne uyanmışız…
Olmaz olmaz demeyin…
Bakın 23 Nisan 2003 sabahı uyandığımız zaman binlerce Kıbrıslı Rum’un kuzeye akın ettiğini, Kıbrıslı Türklerin de güneye geçtiğini görmüştük…
Çok sayıda Rum marketini iflastan kurtaran bizler olduk…
Rüyada görsek kapıların açılacağına inanmazdık değil mi?..
Çok sayıda ‘milli kahramanımız’ güneydeki hastanelerde tedavi oldu veya oralarda hayatını kaybetti…
O zaman “olmaz olmaz” demeyelim…
Hayatta her şey olabilir…
İki toplumu bağlayacak formülleri de görebiliyoruz…
Bir taraftan elektrik, diğer taraftan gaz…
Mutlaka bir şeyler olacak…
Karanlık günler son bulacak…
Çalışmadan kazanmak…
Becermeden yükselmek…
İki ayda 3 hükümet kurmak…
Bir ayda 3 kez elektrik yönetimi değiştirmek…
Sona erecek…
İnşallah, maşallah olacak bu iş…
Sayın Akar, geçiş kapılarındaki izdiham ve engeller konusunda Yöneticilerimize devamlı kayda değer uyarılar yapıyorsunuz, Kıbrıs’ta Federal bir çözüm ve birleşme ümitleri ile BMve AB nin de desteği ile açılan geçiş kapıları KKTCnin yeni egemen ayrı Devlet Siyaseti ile maalesef işleyişini kaybetmiştir, Cumhurbaşkanımızın elini masaya vurup Frderal çözüm bitmiştir çağrıları ile artık birleşmeye yönelik ne Güven Artırıcı öneriler ve ne de egemen ayrı Devletimizin Yeşil hat tüzüğü ile Kıbrıs Cumhuriyetine yama olmak istemiyoruz , BM ve AB den çekinmesek bırakın yeni geçiş kapıları açılmasını açık olanların bile işleyişini durdururuz ! Dünya Lideri Sayın KKTC Cumhurbaşkanımızın Egemen Ayrı Devletimiz için yapamayacağı iş yoktur Dünyayı ve AByi karşısına almak da dahil !
Karanlıklar Ülkesi KKTC de YAŞASIN EGEMEN AYRI DEVLETİMİZ ve sonsuza dek KKTC……..