Kuzey Kıbrıs’ta eğitim sektörü ‘sahte diploma’ skandalı sonrasında ciddi yaralar aldı…
Adaya gelen öğrenci sayısının azalması, sadece eğitim kurumları açısından değil, özellikle küçük esnaf açısından da ciddi bir sorun oluşturuyor…
Ekonominin diğer önemli sektörlerine bakalım:
Bir zamanlar ihracatta ilk sırayı alan narenciyenin üretimi sürekli geriliyor…
Bundan 30 yıl önce 220 bin ton ihracat yapılırken, şimdilerde üretimin 55 bin tona gerilediği belirtiliyor…
İhracat yapılamadığı için de üreticiye Türkiye’den sağlanan kaynakla ‘teşvik’ ödeniyor…
Hellim ihracatında en önemli ülkelerden biri olan Ürdün’e son parti ürünlerin gönderildiğini ve bu yolun da kapandığını açıklayan üreticiler, yeni pazarlar arıyor…
İnşallah aradıklarını bulurlar…
Emlak sektörüne bakalım…
Rum tarafının tutuklama emirleri öncesinde sektör altın çağını yaşıyordu…
Ülkeye akan para sayesinde özellikle oto galerilerinin sayısında patlama yaşandı…
Ne var ki; Rum tarafının, İsrail doğumlu iş adamı Simon Aykut’tan başlayarak, 5 kişiyi tutuklamasının ardından sektör ciddi bir sarsıntı geçirdi…
Rum polisinin 250 civarında müteahhit ve emlakçı hakkında uluslararası tutuklama emri çıkarması, sektör için bir başka darbedir…
Rum basın haberlerine göre; güneydeki Ekologlar ve Çevreciler Partisi, aralarında Türklerin de bulunduğu 33 şirketle ilgili dosyayı Rum lideri Hristodulidis’e teslim ederek, polisin soruşturma başlatmasını talep etti…
Kuşkusuz; bu hareketler, emlak sektörüne indirilen darbelerdir…
Sektörün önümüzdeki aylarda daha ciddi sıkıntılarla yüzleşmesi sürpriz olmayacak…
Geriye ne kaldı?..
Kuzey Kıbrıs ekonomisi açısından büyük önem taşıyan sektörlerin başında turizm geliyor…
Turizm sektöründe sorun yok mudur?..
Elbette vardır…
Özellikle küçük oteller müşteri bulamaz duruma geldi…
Bunun belli başlı nedenleri arasında ulaşımın pahalı ve yetersiz oluşu vardır…
Ayrıca çevre tahribatı, tarihi eserlerin bakımsızlığı küçük otellere yönelik turistleri olumsuz yönde etkiliyor…
Hepsinden daha önemlisi Kuzey Kıbrıs’ın artık çok pahalı bir ülke haline gelmesidir…
Yunan adalarında çok daha uygun fiyata tatil yapabilen Türk turistler dahi Kuzey Kıbrıs’ı gözden çıkarmaya başladı…
Sorunu dürüstlükle ele aldığımız zaman Kuzey Kıbrıs turizmini canlı tutan tek adresin casinolu oteller olduğunu görebiliyoruz…
Bayramda yüzde yüz doluluğa ulaşan casinolu otellerin, tedarikçilere aktardığı paraların miktarını birileri araştırmalı…
Özellikle Ticaret ve Sanayi Odaları…
Ve bunlar, tedarikçileri sorgulamalı:
“Bu oteller olmasaydı siz ürettiklerinizi veya ithal ettiklerinizi kime satacaktınız?..”
Sorunun cevabını bildikleri halde açıklama yapmaktan kaçınmaları karşısında onlara bir soru daha sormalı:
“Sizin üzerinize ölü toprağı mı serildi?..”
Reşat Akar beyefendi yine yazmak zorunda kalıyorum. Göz bebeğimiz Metin Beyimizin sayfasında dönüp dolaşıp aynı yazıları paylaşıyorsunuz. Onca paylaşmadığınız yazı varken. Neden o yazıları paylaşmıyor sunuz? Neden daha özenli davranmıyor sunuz? Metin Bey hâlâ çok okunuyorken onun okuyucularına haksızlık etmiyor musunuz? Size soruyorum.