Bakanlar Kurulu’nun ‘gecikmeli’ de olsa dün almış olduğu kararların, bazı sorunları ortadan kaldıracağı görülüyor…
   Özellikle PCR testleri konusunda atılan adımlar doğru yöndedir ve devamı gelmelidir…
   Her konuda Kıbrıs Türkü’nün yanında olan Türkiye’nin 20 bin adet test kiti, 2 cihaz ve ambulans hediyesi ‘imdada yetişen’ bir kurtarıcıdır…
   Bunun kıymetini bilelim…
   Ayrıca hükümetin 15 bin kit alımı ve 15 genetik uzmanının görevlendirilmesi de olumludur…
   Günde iki uçakla turizm yapılamayacağı ve turizm olmadığı sürece bu ülkede ekonominin düzlüğe çıkamayacağı geç de olsa fark edildi…
   Şimdi yapılması gereken; malzemelerin bir an önce adaya ulaştırılmasını sağlamak ve günlük test sayısını artırmaktır…
   Test sayısındaki artışa göre hava yolu şirketleriyle temas kurarak, Türkiye’deki hava alanları ile Ercan arasında daha çok sefer yapılmasını başarmalıyız…

Kara sınır kapıları

   Yapılması gereken bir başka önemli iş daha vardır…
   Her iki tarafın ekonomilerine katkı sağlayan kara sınır kapılarındaki zorlukların ortadan kaldırılması için Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği nezdinde etkin girişimler yapılmalıdır…
   Rum Yönetimi’nin her 3 günde bir test şartı koymasını kabul edemeyiz…
   Böylesi bir uygulama, kapıların kapalı kalması anlamındadır…
   Ya tam açılacak, ya da kapanacak…
   Bir yandan “kapıları açtık” diyeceksiniz, diğer yandan her iki topluma da 72 saatte bir test şartı koyacaksınız…
   Bu kabul edilemez baskıcı ve ırkçı bir yaklaşımdır…
   Cumhurbaşkanı Akıncı’nın da, Rum lideri Anastasiadis’i telefonla aramasını ve bu görüşlerimizi kendisine aktarmasını bekliyoruz…
   İki toplumun yakınlaşmasını ve olası bir çözüme hazırlanmalarını istiyorsa; bunun ilk yolu sınırlardan geçişlerin kolaylaştırılmasıdır…
   Gerekli düzeltmeyi yaparsa yapar…
   Yapmazsa, o zaman KKTC yeni kararlar alır ve uygulamayı başlatır…

İngiltere’nin kategorisi ‘C’ olamaz

   Hükümetin, kısa bir süre içinde İngiltere’den gelecek olanlara yönelik şartları yumuşatmasını bekliyoruz…
   Bırakın turistleri, orada yaşayan kendi insanlarımızı adaya getiremez olduk…
   Aileler arasındaki bağları kuvvetlendirmek yerine, zayıflatıcı adımların atılması kabul edilemezdir…
   Vaka sayısının hızla azaldığı İngiltere’den gelecek olanlara çifte PCR uygulaması yetmezmiş gibi 14 günlük karantina şartı koyarsanız hiç kimse buraya gelmez…
   Kaybeden bizler oluruz…
   O nedenle ‘azınlık kesimin’ baskılarıyla değil, gerçeklere göre adımlar atılmalıdır…