Hemen her gün vurguladığımız bir gerçek vardır…
“Kuzey Kıbrıs, küçük bir ülke olmakla birlikte sorunları çoktur” diyoruz...
Neden mi?..
Çünkü en basit sorunların çözümü yönünde dahi adım atılmıyor…
Para istemeyen işler vardır…
Ama o işler de yapılmıyor…
Siyasiler ciddi bir çalışma içine girebilseler ve ihtiyaç duyulan yasaları Meclis’ten ivedilikle çıkarabilseler, tüm sorunlar kısa sürede çözülür...
Ama bunu yapmıyorlar...
Bir haftalık bayram tatilinin ardından 3 ay süreyle tatile çıkıyorlar…
Bu kadar ağır sorunların yaşandığı bir dönemde 3 ay yaz tatili ne demek oluyor?..
Efendim meclis İç Tüzüğü böyle emrediyormuş…
O tüzüğü gökten melekler mi gönderdi?..
Sizler yapmadınız mı o tüzüğü?:.
Değiştirmek istiyorsunuz da şeytanlar mı engelliyor sizi?..
Gerçekten bizimle dalga geçiyorlar…
Halbuki; Meclise düşen çok görevler vardır…
Uyuşturucu ticareti ve kullanımının patladığı bir ülkede, bazı komik cezalar değiştirilmiyor...
Aynı amaçla bir değil, 10 değil, 20 tane derneğin kurulduğu bu ülkede, herhangi bir sınırlamaya gidilmiyor...
Sosyal ve kültürel amaçlarla kurulan örgütlerin siyaset yapmalarını engelleyici kurallar konulamıyor...
Devletin öncelikleri konusunda bir sıralamaya gidilmiyor...
Rüşvet ve yolsuzluk iddiaları sonuçlandırılmıyor...
Sağlıkta ve eğitimde göze batan sorunlar vardır…
Uzman doktor ve malzeme eksikliği…
İlaç sıkıntısı…
Eğitimde başarısızlık…
Gençlerin lisan öğrenmemesi…
Kıbrıs sorununun nereden kaynaklandığı, bu ülkede nelerin yaşandığı dahi gençlerimize ve ülkemizde yaşayan yabancılara anlatılmıyor...
KKTC’de üniversite bitiren ve Kıbrıslı Türk’le evlenen yabancıların ezici bir çoğunluğu, iki toplum arasındaki sorunların 1974’te Türkiye’nin askeri müdahalesiyle başladığını biliyor...
Bu gençler 1963-74 arasındaki olaylardan habersiz...
1 Ağustos’u bilmiyorlar...
Cunta’nın 15 Temmuz 1974’teki darbesinden de habersiz...
ENOSİS’in ne olduğunu sorarsanız, bir çeşit yemek olduğunu söyleyecekler...
Doğruyu bulmalıyız
Gerçekten birçok konuda ciddi sıkıntılarımız vardır...
Buradaki varlık nedenlerimizi unutacak bir duruma getirilmemiz, gelecek açısından da endişe vericidir...
Yabancı uyruklu biriyle evlenen bir gencimiz, Kıbrıs konusunu bilmediği için eşine de anlatamıyor...
Bizdeki siyasetin icraat anlayışında devletin ve halkın çıkarlarını öne çıkarma, yüceltme gibi bir anlayış yoktur...
Sadece kişisel ve partisel çıkarlara göre siyaset yapılıyor...
En fazla konuşan, en başarılı insan olarak takdim ediliyor...
Yanlışları düzeltecek adımlar atılamıyor...
Popülizme dayalı bir siyaset anlayışı egemen kılınıyor...
Ve bu anlayış, geleceğimizi de tehlikeye sokuyor...
Ülkenin iyiye gitmediğini görebilmeliyiz...
Kim demiş ki Yüce Meclisimiz 3 Ay tatil yapıyor diye ? KKTCyi tanıtmak ve Egemen ayrı Devletimizi kurmak için Yüce Mevclisimiz canla ve başla çalışmıyor mu yani ??
Niye Geçiş kapılarındaki izdihamları kaldırıp birleşmeye yönelik yeni Kapılar açalım ki ? Egemen Ayrı Devletimiz için en büyük engel birleşmeye yönelik açılan geçiş kapıları değil de nedir yani ? Varsın milli idaremizle her geçen gün dökülen Ülkemizde fakirleşip yoksullaşalım ! milli nutuklarla et değil kemik yiyelim ! Parasızlıktan Altyapı yapamayıp Lağım suları ile yaşayalım ! İlaçsız ve Doktorsuz kalalım ve bir birimizin kuyunu kazalım ? Tüm bunlar egemen ayrı devletimizden daha mı önemlidir yani ??
Egemen ayrı FOR ever TRNC ?
BM, AB , ABD ve Uluslararası Camia mı ?
Hepsi de KKTCye VIZ GELİR !! Bar mı Bize yan bakan ?