banner564

Önceliğimiz seçim değildir

   Türkiye’deki seçimlerin ardından, KKTC’nin ‘tek sandalyeli’ seçimi gündeme geldi…
   Sadece bir milletvekili seçilecek diye tüm partiler seferber olmuş, o köy senin, bu bölge benim diyerek geziyor, halktan destek istiyorlar…
   Halbuki; bu toplumun önceliği seçim değildir…
   Pahalılık, özellikle et fiyatlarındaki artış ve hayvan hastalıkları öncelikli konudur… 
  Önceliğimiz, gittikçe bozulan kamu düzenidir…
  Eğitimde yaşanan gerileme, sağlık ve çalışma sorunları, çöken yollar, çevre kirliliği, trafik kazaları, uyuşturucu ve şiddet olayları önceliğimizdir…
  Ve bu konularda ciddi çalışmaların yapılmasını, halka moral verecek adımların atılmasını istiyoruz…
  Polisin son günlerde ‘Huzur Operasyonlarını’ artırmasını memnuniyetle karşılıyoruz…
  Fakat bu operasyonların kalıcı hale gelmesi, daha geniş kapsamlı olabilmesi için polisimizin eleman ve teknoloji açısından güçlendirilmesini istiyoruz…
  “Dur bakalım, araştıralım, danışalım, konuşalım da ne olacak” gibi söylemler artık son bulmalıdır…
  Hükümetten icraat istiyoruz…
  Uzun yıllar sadece mazeret üreterek siyaset yapılması nedeniyle halkımızda kendi devletine ve yönetimlerine karşı ciddi bir güvensizlik vardır…
  Bunun ortadan kalkması için güven verici icraatlara yönelmek kaçınılmazdır…
  Sadece hükümet ortaklarının değil, tüm siyasi partilerin, bazı riskleri de göze alarak her alanda ciddi adımlar atmasını istiyoruz…
  
Parasız yapılacak işler de var

  Çevreyi kirletenlere karşı caydırıcı önlemlerin alınması para gerektirmiyor…
  Apartmanlarda yaşayan insanların huzurunu kaçıran konularla ilgili yasal önlem almak için de para gerekmiyor…
  İki yatak odalı bir evi 6 kişiye kiralayan mülk sahibine de kiracılara da ağır cezalar öngören bir düzenlemenin yapılmaması halinde, çok ciddi olayların gündeme gelebileceği konusundaki uyarılarımızı bir kez daha tekrarlamak istiyoruz…
  Hiç kimse evinde huzursuz bir yaşam sürdürmek istemiyor…
  Korku içinde bir yaşam olamaz…
  Bunların önüne geçebilmek için yasal yetersizliklerden söz ediliyor…
  Öyleyse o yasayı bir an önce çıkaracaksınız…
  Kanalizasyon sorununun kökten çözülmesi için ‘bağlantıdan kaçanlara’ mecburiyet getireceksiniz…
  Son zamanlarda alış-veriş amacıyla kuzeye geçen Rumların sayısı ikiye katlandığına göre sınır kapılarında önlem alacaksınız…
  Geçişleri rahatlatmak için basit önlemler alınamıyorsa, seçimlerin bu ülkeye ne tür fayda getireceğini sorgulamalıyız…
  Yazık değil mi geçen zamana?..
  Yazık değil mi bu ülkeye ve umudunu ülkesine bağlamış insanlara?.. 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Öz
Öz - 12 ay Önce

Eskiden mebus denirdi, şimdi ise milletvekili. Yani milletin kendini temsil etmesi için meclise göndereceği vekil. KKTC milleti var mı? Yok. O zaman milletvekili tanımı yanlış. Halkın temsilcisi demek belki daha doğru. Oysa iş partilerin temsilcisine indirgenmiş vaziyette. Bir de bu seçilecek temsilcilik işinin gönüllülük esasına göre olması lazım. Öyle maaş filan verilmemeli. Kendi işini yapmalı. Belki mecliste temsil görevi yaparken, harcırah verilmesi düşünülebilir.Maaş olmayınca, halkı temsil işinin daha gerçekçi bir yapıya ulaşacağı, yapamayanların, koltuğa yapışmayıp istifa edeceği açıktır.

Hasan Nuri
Hasan Nuri - 12 ay Önce

Ülkemizi getirdiğimiz noktada dökülen KKTC için umud bekleyen insanımız mı kaldı yani ?
Gelecek olmayan Ülkemiz Gençlerinin Umudu İngiltere , Avrupa , Avustralya veya Ekmek parası Güney Kıbrıs olduğunu gerçekten bilmeyenimiz mi var ? İcraat nedir bilmeyen gelmiş geçmiş devlet edenlerimizin güzelim Ülkemizi getirdiği nokta içler acısıdır ! Kimin eli kimin cebinde ! Kimin ne yaptığı bilinmeyen parasızlık ve güvensizliğin başını alıp gittiği fakirleşen ve yoksullaşan KKTC’de bizleri ne gibi yarınlar bekliyordur acaba sorusunu soranımız mı var ?
“ Beterin Beteri Var “ diye bir Atasözümüz vardır !
çok geç kalmadan kahraman yöneticilerimiz gelecek günlerimizi kurtarmak için
GIMILDANMALIDIR !! aksi halde bu gidişle Allah Sonumuzu Hayır Eylesin !!
For ever TRNC…

banner608

banner473