banner564

Öncelik güven yaratmaktır

  Kıbrıslı Rum Solomos Apostolidis’in Kuzey Kıbrıs’ta öldürülmesini büyük bir üzüntü ile karşıladık…

   Benzeri olayların bir daha yaşanmamasını diliyor, bu cinayeti işleyen kişiye gereken en ağır cezanın verilmesini bekliyoruz…
   Sınır kapılarının açıldığı 2003 yılından bu yana ilk defa bir Kıbrıslı Rum’un kuzeyde cinayete kurban gitmesine sevinen tek bir Kıbrıslı Türk bulamazlar…
   Arzumuz; her iki toplumun ‘Çözüm olsun olmasın’ iyi ilişkiler içinde yaşaması, sağlam dostluklar kurması ve insan haklarına saygının en üst düzeyde olmasıdır…
   Ne kuzeyde, ne de güneyde en ufak bir saldırı istemiyoruz…
   Bunun için de, iki toplumu yönetenlerin ‘güven yaratıcı önlemleri’ hayata geçirmelerinin şart olduğunu bir kez daha vurgulamakta fayda vardır…
   Kıbrıs Türk Toplumu Lideri Akıncı ile Rum Toplumu Lideri Anastasiadis’in daha ilk buluşmalarında ‘Güven Yaratıcı Önlemler’ üzerinde durulmuş ve iki toplum arasında yakınlaşma sağlanabilmesi için gerekli adımların atılması kararlaştırılmıştı…
   Ne var ki; bu konuda en ufak bir adım atılmadı…
   Rum tarafı GSM, araç sigortası gibi basit konularda dahi adım atılmasına engel oldu…
   İki toplumlu etkinlikler yok denecek kadar azaldı…
   Rum okullarında Türk düşmanlığı aşılayan eğitim kitapları yürürlükten kaldırılmadı…
   Bunun sonucu olarak çok sayıda Kıbrıslı Türke sopalarla, demir çubuklarla saldırılar yapıldı…
   Bu saldırılarda herhangi bir can kaybının olmaması en büyük tesellimizdir…
   Ancak; Apostolidis’in katili gibi, Kıbrıslı Türklere zarar veren Alekko’ların, Yannagi’lerin de yargılanmasını ve hak ettikleri cezaların verilmesini bekliyoruz…
   Suçların cezasız kalması veya ‘ırkçı nedenlerle’ affedilmesi, iki toplum arasındaki güvensizliğin daha da artmasına yol açar…

İyi niyet jestleri

   Türk tarafı son haftalarda iyi niyetli adımlar atarak, karşı tarafa önemli mesajlar gönderdi…
   Bunlardan bir tanesi Karpaz’da yaşayan Rumlara ve Maronit’lere gönderilen yardım malzemelerinden gümrük vergisi alınmamasıdır…
   Bir diğeri de dini ayinlere izin verilmesidir…
   Paskalya nedeniyle Gazimağusa’daki Ay İkserinos Kilisesi’nde gerçekleştirilen ayin sırasında İsa’nın tabutunu kilise dışına çıkarıp gezdirmelerine kadar izin verilmesi iyi niyetin bir göstergesidir…
   Bir başka ‘çok çok çok önemli’ iyi niyet göstergesi ise, güneyden alınan eşyalara KKTC sınır kapılarında, ‘Yeşil hat Tüzüğü’ kapsamında el konulmaması ve herhangi bir gümrük vergisinin alınmamasıdır…
   Bunun anlamı her ay milyonlarca Euro’nun güneye akıtılmasıdır…
   Bugün güneydeki çok sayıda market ve konfeksiyon mağazasının ayakta durmasını sağlayan Kıbrıslı Türklerdir…
   Sağduyu sahibi Rum işadamlarının da itiraf ettiği gerçekler böyledir…
   Halk böyle iken, yasal yollardan güneye gönderilen yüzde yüz yerli üretim mermerlerin Rum okuluna döşendikten sonra sırf Türklere para gitmesin diye sökülüp atılması iyi niyetli bir davranış değildir…
   Aynı şekilde Larnaka’ya gelen ve AB üyesi olmayan turistlerin kuzeye geçmelerini engellemek de iyi niyetli bir davranış değildir…
   İsrailli, Lübnanlı, Rus turistlerin havaalanında aynı uçakla geri gönderilmeleri, güven ortamını darbeleyen bir yaklaşımdır…
   Cumhurbaşkanı Akıncı ile Dışişleri Bakanı Özersay’ın bu konuları en kısa sürede BM ve AB yetkilileriyle ele almalarında fayda vardır…
   Hatta Kıbrıs Türk Ticaret Odası, Sanayi Odası ve Otelciler Birliği’nin de bir heyet oluşturarak Juncker’in Brüksel’deki kapısına dayanmaları gerekiyor…
   Güzel ülkemizde barış ve huzur isteniyorsa, iki toplumun çıkarlarına karşılıklı saygı gösterilmesi esastır…
   Bunun tersi ise gerilimdir…
   Bizler gerilim istemiyoruz… 

YORUM EKLE

banner608

banner474