banner564

Önemli işler ihmal edilemez

   Dövizde yaşanan yükseliş, zamlar, geçim sıkıntısı ve market fiyatları gündemin ilk sırasına yerleşti…

   Fakat KKTC açısından bunların dışında çözüm bekleyen önemli sorunlar vardır…
   En önemlisi de Kıbrıs sorunudur…
   Rum tarafı, New York’ta Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Guterres ile yapılacak görüşme öncesinde yoğun hazırlıklar yaptı…
   Hatta Rum lideri Anastasiadis’in, Guterres’in önüne yeni öneriler koyacağı iddia ediliyor…
   Kuşkusuz; KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı da New York öncesinde ekibiyle birlikte ciddi hazırlıklar yapıyordur…
   Siyasi parti yetkililerini toplantıya davet etmesi de önemlidir… 
   Rum tarafının yaptığı gibi, Türk tarafı da yeni bir müzakere sürecine hazırlanırken, ortaya çıkabilecek olumsuzluklara karşı da önlemlerini almalıdır…
   Ayrıca müzakere masasındaki pozisyonunu güçlendirmek zorundadır…
   Çözümü Rumlardan daha çok isteyen bir tarafın, bazı ufak-tefek sorunlar yüzünden BM Genel Sekreteri’ne hesap veremeyecek duruma gelmesi doğru değildir…
   Örneğin; yeni sınır kapılarının açılması konusunda…
   Kıbrıs Türk tarafı Lokmacı’da olduğu gibi, Lefke Aplıç ve Derinya sınır kapılarının açılması konusunda Rum tarafından daha istekli bir tavır sergilemişti…
   Bazı Rum siyasilerin yanı sıra, Derinya’daki bazı Rumların “Kapı açılırsa ekonomik açıdan büyük zarar görürüz” şeklindeki tepkilerine karşın, Türk tarafının BM’nin bilgisi dahilinde ileri adımlar attığı unutulmamalıdır…
   Ne var ki; Rum siyasi liderliği ‘isteksiz olduğu halde’, Türk tarafının attığı adımları izlemek zorunda kaldı…
   Rum Hükümet Sözcüsü’nün açıklamasına göre; Ekim ayının ilk haftasında geçişler için hazır oldukları tüm ilgili yerlere bildirildi…

Döviz krizi ve ihale boykotu

   Peki Türk tarafı ne yaptı?..
   Kıbrıs Türk tarafı ise başlangıçta gösterdiği ilgi ve cesareti ne yazık ki sürdüremedi…
   Hükümet, döviz krizinin arkasına saklanarak ve müteahhitlerin ihale boykotlarını gerekçe göstererek yapılması gerekenleri yapmadı…
   Gerek Derinya, gerekse Aplıç’ta yapılması gereken çok az iş kaldığı halde bunları tamamlayamadı…
   Halbuki; her iki kapının da açılması ‘çözüm olsun, ya da olmasın’ iki toplum arasındaki ilişkilerin gelişmesi açısından önemli ve gereklidir…
    Bazı fanatiklerin etkisini azaltabilmek için, Kıbrıs Türk halkının barış ve dostluktan yana olduğunu, ırkçılığa karşı çıktığını her vesile ile göstermek zorundayız…
   Metehan sınır kapısında muhaceret sıkıntısı yaşanması karşısında gösterdiğimiz hassasiyeti, bugün Derinya ve Aplıç konusunda ortaya koyuyoruz…
   Metehan’da geçiş noktasının genişletilme ve muhaceret memurlarının sayısını artırmakla kaybedeceğimiz hiçbir şey yoktur…
   Ulaştırma Bakanı’nın bu konudaki ilgisi ve çözüm üretici adımlar atması sevindiricidir…
   Aynı şekilde diğer kapılar konusunda etkili adımlar atılmalı ve ihale boykotunu bir şekilde etkisiz hale getirecek bir yöntem bulunmalıdır…
   Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın New York’ta bulunduğu sürede bu konunun, Türk tarafını suçlayacak şekilde önüne getirilmesini istemeyiz…
   Çünkü Türk tarafı başından beri bir adım önde siyasetini izleyen taraftır…
   Geri adım atmakla hiçbir şey kazanmayız…
   Tam tersi kaybederiz… 

YORUM EKLE

banner608

banner474