Güney Kıbrıs’ın turizmdeki başarısı dikkat çekicidir…
Aynı ülkeyi paylaştığımız halde, turist sayısında henüz onların dörtte birini yakalayamadık…
Kuzeydeki denizler daha güzel…
Tarihi eserler daha etkili…
Hatta, son 5 yıl içindeki yatırımlar sayesinde, güneydeki en lüks otellerden daha iyi, daha kaliteli otellerimiz vardır…
Buna karşın, özellikle bu yıl Türkiye’deki seçimler ve ulaşım fiyatlarındaki artışların da etkisiyle düşüşteyiz…
Kıbrıs Türk Otelciler Birliği’nin istatistiklerine göre; bu yılın ilk 6 ayında ülkemize gelen turist sayısı, geçen yılın aynı döneminden yüzde 9 daha azdır…
Güneyde ise bu yılın ilk 6 ayında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12,4 oranında turist artışı vardır…
Fazladan 200 bin turist sayesinde 6 aylık ziyaretçi sayısının Bir milyon 645 bine ulaşması onlar açısından yeni bir rekordur…
Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında turist sayısının daha da artacağı, otellerin yetersiz kalması durumunda kiralık dairelerin ve pansiyonların devreye sokulacağını belirtiyorlar…
Peki onların bizden fazlalığı nedir?..
Ulaşım çok önemli
Turizmde en hayati mesele, yeterli yatak sayısı kadar ucuz ve düzenli ulaşım olanaklarının sağlanmasıdır…
Güney Kıbrıs’ın 2 tane havaalanı vardır…
İkisinin de alan vergileri, Ercan’dan daha azdır…
İkisine de dünyanın herhangi bir yerinden doğrudan uçuş imkanı vardır…
Çok sayıda havayolu şirketinin uçuş yapması ve yüksek rekabet nedeniyle uçak biletleri çoğu zaman ucuzdur…
Onların çok etkili tanıtım kampanyaları vardır…
Yaşadıkları bölgeleri bizden daha temiz tutuyor, çevreye büyük önem veriyorlar…
Bunların yanı sıra, kuzeye gelen turistleri de kendi bölgelerine çekebilmek ve ziyaretçi sayısını artırabilmek amacıyla ilk defa casino izni verdiler…
Dünyanın önde gelen casino işletmecisi Melco’yu ‘Otel-casino’ inşaatı için 550 milyon Euro civarında yatırım yapma konusunda ikna ettiler…
Melco yetkililerine Cumhurbaşkanı düzeyinde ilgi gösterip ağırladılar ve etkileyici teşvikler sundular…
Otel-Casino inşaatının tamamlanması için gerekli olan 3 yıllık süreyi beklemeden, geçici casino izinleri verdiler…
İlki geçtiğimiz ay içinde Limasol’da açıldı…
Baf ve Güney Lefkoşa’dakiler ise Eylül ayında devreye girecek…
Bir sonraki adımda ise Larnaka…
Biz neden başaramıyoruz?..
Kuzeyde çok sayıda casino vardır…
Sırf casino var diye Yunan adalarına yılda bir buçuk milyon Türk turist gidiyor…
Onların hiç olmazsa bir kısmını ve Ortadoğu ülkelerinden turistleri Kuzey Kıbrıs’a çekmek için yarışan bizdeki casinolar, güneydeki hizmetin çok daha fazlasını sunuyorlar…
Melco şirketi Kıbrıs Başkanı’nın dediği gibi, kuzeydeki işletmelerde tam bir profesyonellik anlayışı vardır…
Kuzeyde son 5 yıl içinde 8 tane 5 yıldızlı otel hizmete girdi…
Bunların toplam yatırım tutarı bir milyar doların üzerindedir…
Fakat kuzeydeki oteller, Lübnan, Ürdün, Kuveyt, Katar, İsrail gibi ülkelerden turist getirme konusunda çok ciddi sıkıntı çekiyorlar…
Rum ambargosunu etkisizleştirmek için yıllardır THY’nin, bazı dış ülkelerle Ercan arasında ‘aktarmasız sefer’ düzenlemesini bekliyorlar…
Havacılık kuralları çerçevesinde Beyrut’tan kalkan THY uçağı Adana’ya inip, burada kısa bir süre bekledikten sonra yolcuları indirmeden veya uçak değişikliği yapmadan Ercan’a devam edebilir…
KTHY’nin yıllarca İngiltere-Ercan arasındaki uçuşlarda yaptığı gibi…
Bunun başarılması halinde, mevcut otellerimizin doluluk oranları artacağı gibi, yeni yatırımlar daha cazip hale gelecek…
Turist sayısının artması, ülkeye daha çok refah getirecek…
“Bunlar ülkemizden hiçbir şey almıyor” diyenlere kulak asmayalım…
Bugün hayvan üreticilerimizin, çok sayıda kasabın, tavuk ve yumurta üreticilerinin, sebze ve meyve üreticilerinin en büyük pazarı otellerdir…
Yurt dışından ithalat yapanların da öyle…
Bunları tespit etmek çok kolaydır…
Boş atış yapmak yerine, ülkemizi ve insanımızı nasıl kalkındırabiliriz diye kafa yormak ve ileri adımlar atmak zorundayız…
Adamlar, kuzeydeki turizmi tamamen yok edebilmek için seri casino izni veriyorlar…
Ayrıca 21 yaş üstü Kıbrıslıların girişini de serbest bırakıyorlar…
Kuzeyde ‘yasaklarlar’, güneyin bu adımlarından önce geçerli olabilirdi…
Ancak gelinen noktada KKTC Maliye Bakanı’nın, ciddi tehlikelerin kapıda olduğunu görebilmesi ve kendi insanlarımızın iflasına izin vermeyecek şekilde düzenlemelere yönelmesi anlayışla karşılanmalıdır
Yapılan çalışmalar bir sektöre teslim olmak değildir…
Ülkede değişen koşullara göre; yasalarda yeni düzenlemeler yapabilecek manevralar kimseyi korkutmasın...
