banner564

Önlemini alamazsak halimiz harap!

Gerek Kuzeyde, gerekse Güneyde yıllardan beri var olan 
“yabancılara toprak satışı meselesi” orta doğuda yayılmacı Yahudilerin gerçekleştirdiği katliamlar nedeniyle, ne boyutta tehlikeli olduğu gerçeğini bir kez daha gözler önüne serdi. Bu tehlike oturmuş devlet düzen zafiyetleri olan KKTC de daha tehlikeli olduğu gerçeğini kabullenmek lazım. Allahtan her sorunumuza çare olan anavatanın yabancılara toprak satışları sorununa Dış İşleri ve MİT in el atması hamlesi ümit var bir bakış açısını getirdi.
Yıllardan beri yeni olmayan bu konuyu birçok kez gözler önüne sermeye çalıştık. Mesele ülkede yaşamak isteyen yabancıların bu taleplerine set çekmek meselesi değildir. Mesele Ortadoğu’daki tarihsel sürecin yeniden hortlatılması ve ada üzerinde de uygulanmak istenmesi meselesidir.
Toprak satışları konusunda bir gerçeği görmek zorundayız! 
1974 sonrasında kolay yollardan mal edinenlerin elindeki malı güle oynaya elinden çıkarması mümkündür de, atalarından kalan, bu yolla mal edinen kesimlerin o malı kolay, kolay elinden çıkarması söz konusu değildir. 
Satmak zorunda kalanlardan birçoğunun yıllarca acılar içinde kıvrandığını, zona çıkardığını hatta hayatından olduğuna bizzat şahit olanlardanım.
En basit istatistiki araştırmalar, en çok mal satan kesimlerin kimler olduğunu ortaya çıkaracaktır!
Yıllardır uygulanmakta olan yöntemleri, satışlardan elde edilen külliyetli miktarlardaki paraların nerelerde harcandığını bilmeyen yok!
Bunun acilen önüne geçilmesi için, KKTC’de yabancılara toprak satışlarına Türkiye Dış İşleri Bakanlığı ile MİT in el atması kadar doğal bir şey olamaz. 
Çoğu toprak satışlarının paravan şirketler marifetiyle yapılmakta olduğu bilinen bir gerçek. Öncelikle bu şirketlere tabir yerinde ise ayar çekmek zorundayız.
Su üstünde görülen odur ki, sadece Yahudilerin değil, başta İran ve Yahudi kökenli Rusların da ada üzerinde bazı hesaplar yaptığı ortadadır. 
Ülkelerindeki siyasi anomalileri gerekçe göstererek mülk edinme yoluna gittikleri biliniyor.
Ne var ki amaç bu değildir, daha derinlere giden emeller beslenmektedir!
Bu sebeple ülkemizde yapılması gereken öncelikli önlem yasalarda gerekli düzenlemelerin yapılması ve uygulamanın ciddi bir şekilde hayata geçirilmesidir.
Konu çok önem arz eden, üzerinde hassasiyetle durulması gereken bir meseledir. Bizim ve bizden önceki kardeşlerimizin canı pahasına verdikleri mücadelelerin heba edilmesi asla kabul edilemez. 
Kanla, canla alınan bu toprakların emlakçı yazıhanelerinde çar çur edilmesi, üç beş doyumsuzun para hırslarına teslim edilmesi bilinmelidir ki felaketimiz olacaktır. 

YORUM EKLE

banner471

banner474