banner564

Önlemler ve kapılar

  Corona virüs dünyanın bir numaralı sorunu oldu…
  Ekonomisi güçlü ülkeleri de bir şekilde vuruyor…
  Ve bu ülkeler önlem üstüne önlem alıyor…
  Kuşkusuz; Türkiye ve KKTC hükümetleri de bir dizi önlemler alıyor ama bizdeki önlemler genellikle ‘tek bacaklı’ oluyor…
  Ve bu tavırlar ABD ile Avrupa ülkelerinin aldığı önlemlerle uyum sağlamıyor…
  Evet onlar da okulları tatil ediyor, bazı ülke vatandaşlarına giriş yasağı veya karantina şartı koyuyor ama; diğer yandan ekonomiyi ayakta tutabilmek için çok ciddi önlemler alınıyor…
  Krizin yaralarını sarabilmek için özel bütçeler hazırlanıyor…
  Kimi ülke 30 milyar, kimisi 28 milyar Euro’luk özel bütçeyle, corona virüsten zarar gören sektörleri ayakta tutmaya çalışıyor…
  Bizde ise alınan kararlar sadece ‘kısıtlamaları’ içeriyor…
  İyi güzel de ‘tatil ettiğiniz’ kurumların veya bu sektörlerin etkilediği kesimlerin ayakta durabilmesi için ne yapıyorsunuz?..
  Hani sizin ‘kriz bütçeniz’ nerede?..
  Hangi ‘gereksiz harcamadan’ kesinti yapıyorsunuz?..
  Lokmacı kapısının kapanmasından dolayı tek kuruşluk satış yapamaz hale gelen esnafın vergi borçlarını mı tehir ettiniz?..
  Onların sigorta primlerini mi ödüyorsunuz?..
  Bu insanların banka borçlarını kime havale ettiniz?..

Eğitim ve turizm sektörleri ne olacak?

  Gelelim KKTC ekonomisinin iki can simidine…
  Oturup ‘birçok ülke vatandaşı için’ ülkeye giriş yasağı koyuyorsunuz…
  Bu kararlar KKTC’de öğrenim gören 4 bine yakın İran ve Iraklı öğrenciyi de kapsıyor…
  Nitekim Lefke’de okuyan çok sayıda öğrencinin bavulu alıp ülkesine gitmesi bile, KKTC açısından önemli bir kayıptır…
  Bunun dışında Türk öğrencilerle ilgili ciddi endişeler vardır…
  Kimisi virüsten korunma adına, kimisi ‘ekonomik sorunlar’ yüzünden eğitimini yarıda kesme kuyruğuna girdi…
  KKTC gibi ekonomisi cılız bir ülkede eğitim ve turizm inişe geçtiği için önümüzdeki günlerde ne tür sıkıntıların yaşanacağını hep birlikte göreceğiz…
  Durum gerçekten çok vahim…
  Bırakın yabancı turistleri; Türkiye Sağlık Bakanı her fırsatta “Sadece Avrupa değil, hiçbir ülkeye gitmeyiniz” çağrısı yaptıkça adaya gelen Türk turist sayısı dibe vuruyor…

Uçaklar boş geliyor…

  Otellerde eski rezervasyonlar iptal edilirken, yeni rezervasyon kaydı da gelmiyor…
  Bazı facebook kahramanları “tüm kapılar kapansın, oteller de kapansın” diye akıl hocalığı yapıyor ama; bunun tüm sektörleri nasıl etkileyeceğini çok değil bir ay içinde hep birlikte göreceğiz…
  Tüm malzeme alımları dibe vurduğu zaman, KKTC hükümetinin kimlerden, ne kadar vergi toplayabileceğini de göreceğiz…
  Eğitim ve turizm sektörlerinden ve bunların malzeme aldığı firmalardan toplanan vergilerle ‘örtülü ödenek’ dağıtan ve ‘parti yardımı’ yapan hükümetin, Nisan sonunu nasıl denkleştireceğini bir bilen varsa buyursun söylesin…
  İhtiyat Sandığı fonunda biriken 200 milyon liranın önemli bir kesimini ‘özelde sendikalaşma uğruna’ dağıtanlar ve daha sonra bu uygulamayı sürdürenler ‘kriz bütçesinin’ hangi kaynaklarla oluşturulacağını da söylesin…

Sınır kapıları

  Geçelim sınır kapılarının kapatılması kararına…
  Günlerce Rum tarafının almış olduğu ‘kapı kapama’ kararını eleştiren bizlerdik…
  Sadece 3 kapının kapanması bile bizim esnafı çökme noktasına getirdi…
  Peki KKTC hükümeti durup dururken neden Yeşilırmak ve Akyar kapılarını kapatma kararı alıyor?..
  Rumlara ‘ders vermek’ için mi?..
  Niyet buysa çok yazık…
  Ekonomik açıdan bizim onlara ‘ders verecek’ bir gücümüz yoktur…
  Onlar AB’nin mali desteğine sahiptir…
  Bizde patlayan su borusunu tamir edecek kadar para yoktur…
  Yanan hastanemizin ne zaman devreye gireceğini bilen de yoktur…
  Hal böyle iken kara sınır kapısı kapatma; ekonomik kayıpların yanı sıra olası ciddi bir sağlık sorunu karşısında vatandaşlarımızı çaresiz bırakmak demektir…
  Metehan’dan geçenlerde ‘Corona’ yoksa, Yeşilırmak’tan geçenlerde mi var?..
  Bu nasıl bir zihniyet?..
  Niye kapı kapıyoruz?..
  Bundan ne umuyoruz?..
  Üstelik Cumhurbaşkanı’na dahi danışmadan alınan bu kararın, KKTC’nin ‘Corona virüs’ önlemlerine hiçbir katkısı yoktur…
  Tam tersi karşı tarafı ‘yeni kapı kapama’ konusunda azmettirici bir adımdır…
  Halbuki; akıllı kararlar alarak, küçücük bir ülkeyi kriz döneminde karlı duruma geçirecek önlemler düşünülmeliydi…
  Kime, nasıl ve ne kadar mal satabiliriz?..
  Eğitim ve turizmden kaybedeceklerimizin hiç olmazsa bir kısmını ticaretten nasıl karşılayabiliriz?..
  Bunları düşünmek varken, tümünü etkisizleştirmek çok yanlış bir düşünce…
  Ya akıl tutulması yaşıyoruz; ya da aklı olanlardan yararlanmasını bilmiyoruz…

YORUM EKLE
YORUMLAR
Op.Dr.İlkan Ertuğ
Op.Dr.İlkan Ertuğ - 4 yıl Önce

''Bir akıllı olarak kendimi gördüğüm için Türkiye'de kaldım.Politikaya bulaşıp da rezil olmadım.Ne mutlu bana.''.desem ayıp olur.Yönetimde olanlar akıllı kararlar almalı.Bu işler çocuk oyuncağı değildir.

banner471

banner474