İki toplum lideri ‘müzakerelerin birinci yılında’ ortak açıklama yaptı...
Bu açıklamada özetle, tarafların çözüm konusunda istekli olduğu vurgulandı...
Hatta çözüm için 2016 yılının hedeflendiği belirtildi...
Ne güzel!!!
Ortak açıklamanın basına yansıtıldığı gün Rum lideri Anastasiadis; Baf kasabasına bağlı Mutallo’da bir ilkokulun açılışına katıldı...
Okulun her yanı Yunan bayraklarıyla donatıldı...
Anastasiadis de Başpapazın elini öptükten sonra bayraklardan birinin önüne geçerek konuşma yaptı...
Anastasiadis’in konuşmasında mülkiyetle ilgili sözleri dikkat çekicidir...
Kuşkusuz; geleceğini umursayanlar ve halkını düşünenler için...
Şöyle diyor:
“Atadan kalma evlere geri dönme hakkına sahip olma zamanının çok uzun olmamasını diliyorum...”
‘Atadan kalma’ veya ‘Ata yadigarı’ evlere dönme konusu Makarios’tan bu yana gelmiş, geçmiş tüm Rum liderlerinin değişmez şartıdır...
Anastasiadis’in de 2016’da çözümden söz edildiği bir dönemde bunu gündeme getirerek, Rum halkını umutlandırması dikkat çekicidir...
Bu açıklama, kuzeydeki mülklerini yeniden ele geçirme arzusunda olan Rumlar için mutluluk vericidir...
Ancak, 41 yıldan beri oturmakta olduğu mülkünü kaybetme tehlikesinde olan binlerce Kıbrıslı Türk için de korku vericidir...
Toplumlar hazır mı?
Kıbrıs’ta 42 yıldan beri toplumlararası çatışma yoktur...
Bunu sağlayan ise adadaki Türk askeridir...
Aslında herkesin bu konuda Türk askerine teşekkür borcu vardır...
Çözüm olması ve Türk askerinin adadan çekilmesi halinde ‘kötü şeylerin olabileceğini’ söyleyenlere saldırmak yerine, artık herkesin gerçekleri görmesi ve kabullenmesi gerekir...
Bir defa Rum okullarında Türk düşmanlığı üzerine eğitim verildiğini sağduyu sahibi Rumlar da kabul ediyor...
Geçmiş yıllarda bazı CTP üyelerinin yapmış olduğu araştırmanın sonuçları da bunu teyit ediyor...
Küçük beyinlere Türk düşmanlığı aşılanması nedeniyle Rum gençlerinin ezici bir çoğunluğu, Türklerle yaşamaya, hatta Türklere yaşam hakkı tanımaya karşıdır...
Türklerle barış içinde yaşamak istemeyen bu gençlerin bir kısmının zaman zaman kendilerini kontrol edemeyerek, güneye geçen insanlarımıza saldırdıklarını üzülerek görüyoruz...
Bugüne kadar meydana gelen saldırılarda tek bir kişinin dahi ceza almaması ise, saldırıların Rum siyasi liderliğince desteklendiğini gösteriyor...
En sonuncusu geçtiğimiz Pazar günü meydana geldi...
Can Kürşat, Cenk Hasan ve Ali Şonya isimli gençler, Lefkoşa’nın Rum kesiminde fanatik, ırkçı Rumların saldırısına uğradılar...
Bu gençlerimizin kullandığı araca saldıranların karşısında polis karakolu vardı...
Fakat Rum polisi olanları görmezden geldi...
Olay sonrasında şikayette bulunan gençlere Rum polisinin “çok meşkuluz sizinle ilgilenemeyiz” demesi de yenilir, yutulur gibi değildir...
Bunlar yüz kişi mi?
ELAM üyelerinin askeri kamplarda silah eğitimi görmesi...
Mehmet Ali Talat’a bile sopalarla saaldırmaları...
Kıbrıslı Türk müzisyeni bıçaklamaları...
Güneye geçen onlarca Kıbrıslı Türk’ün araçlarına zarar vermeleri, bazılarına sopalarla vurmaları...
Ve çözüme ‘aylar kala’, bu saldırıların devam etmesi karşısında Rum liderliğinin ne tür bir savunma yapacağını merak mı ediyorsunuz?..
Söyeleyecekleri şudur:
“Only hundred stupid pupil Re Mustafa”...
Yani ne korkuyorsunuz?..
Bunlar hepsi 100 tane aptaldır be Mustafa’lar, Ahmet’ler, Mehmet’ler...
Her toplumda 100 tane aptal olamaz mı?..
Kıbrıs Türk toplumu içinde bugüne dek bir tane ‘aptal’ çıkmadığı için şükretmelidirler...
Çünkü bu tür çirkin saldırılar karşısında aptal olmayanların da sabrı taşabilirdi...
Türk askerinin adadan ayrılmadığı bir dönemde bu cesareti gösterebilenler...
Kıbrıslı Türklere zarar vermek için saldıranlar...
Acaba asker çekilince ne yaparlar?..
Şimdi Rum liderliğinin hiç de inandırıcı olmayan “only hundred stupid people Re Mustafa” demesine aldanarak mı hareket edeceğiz?..
Yoksa daha korkulu günleri hesaplayarak mı adımlar atacağız?..
Ya aptalları oynayarak sonlanacağız...
Ya da akıllı hareket edeceğiz...
Çözüm görüşmeleri devam ederken Liderlerin beyanatları üzücüdür. Devletimize sahip çıkalım başka seçeneğimiz yok ! Rumlar iflas halinde bile Silahlanmaya , İsrail , Sözde din Kardeşlermiz Filisdin , Mısır , Lübnan la ortak savunma veya KKTC işgal toprakları olarak desdeklerler .
Sütden yandık Yuğurda üfürürüz ! Anavatanın Garantörlüğü olmazsa olmazımız dır. BM ve AB ye asla güvenme AB havucuna kanma .