UBP’de tek adaylı Kurultay’da gerçekleştirildi, artık Genel Başkanlık ve Başbakanlık tek bir isimde birleştirildi.
Pekiyi de ya sonrası?
Aylar önce Faiz Beye UBP Küçük Kaymaklı örgütünde sormuştum, “davul birinizin boynunda, tokmak birinizin elinde, nasıl yürüyecek bu iş” demiştim.
Ünal Bey çok eski dostum, yıllarca birlikte omuz, omuza mücadele verdik.
Sürecin böyle yürütülemeyeceği aşikârdı da beni düşündüren böylesine dolambaçlı süreçlerin ardından gelen mahalli seçimlerde alınacak sonuçlar!
Tokmak da davul da aynı elde olmasına rağmen UBP’de ki başıbozukluğun görmezden gelinmesini anlamakta zorluk çekiyorum.
Anayasa Mahkemesi Seçim ve Halkoylaması (değişiklik) yasasını Anayasanın 119 maddesine aykırı bularak oybirliği ile iptal etti.
Bu durumda 27 Kasım olarak hesaplanan mahalli seçimler erkene Haziran’a alınacak, hele 28’den 18’e düşürülen Belediye sayısı da, Anayasa Mahkemesinde reddedilmesi halinde cümbüşü siz o zaman görün!
Yıllarını benzer siyasi mücadelelerin içinde geçirmiş biri olarak düşüncem odur ki UBP artık köklü bir kabuk değişimine gitmelidir. Halka UBP’de yeni sayfalar açıldığını kanıtlamak ve bu yeni sayfaların kirlenmemesi için kararlılık içinde olduğunu kanıtlamak zorundadır. Eskinin devamının uzun süreli ve hele kalıcı olamayacağı ortadadır. Üç yılda dört Genel Başkan değişimine gidilmesi bundandır!
“UBP tabanı dimdik ayaktadır” savları baş tacı yapılmaktadır ama UBP tabanı kime inanacağının karmaşasını yaşamaktadır!
Kimselerin kabul ettiği yok ama UBP gerçek anlamda tecrübeli, donanımlı eleman sıkıntısı yaşamaktadır. 
Hele hak, hukuk, vefa duygusu ayaklar altındadır!
Anayasa Mahkemesinden dönme olasılığı yüksek kararları var olan Koalisyona kim sunmaktadır doğrusu çok merak ediyorum. Hatırlayacaksınız geçmişte de benzer kararlar alınmış ve UBP yapılan ilk seçimlerde puan kayıpları yaşamıştı.
Muhalefete gelince, mahalli seçimler sonrasında bir erken genel seçim yaşanması hususunda baskıyı artıracak, yandaş sivil toplum örgütlerinin de desteğiyle çıta yükseltilerek sokaklara taşınacak.
Taşınacak da ne olacak? 
Öngörüm o dur ki ülkede sistem değişmediği, genel anlamda davul birilerinin boynunda, tokmak başka birilerinin avuçlarında olduğu sürece bu ve benzer kaos ortamları sürüp gidecek.
Onurlu siyaset, dolayısıyla vatandaşa onurlu hizmet bir hayal ürünü olarak devam edecek.