Güney Kıbrıs’ta, Türkiye’de Avrupa’nın pek çok ülkesinde Pandemide ciddi sorunlar yaşanıyor. Buna dönük tedbirler alınmaya çalışılıyor. Ancak bir başka gelişme de yaşanıyor. Pek çok Avrupa ülkesinde alınması öngörülen tedbirlere karşı ciddi halk tepkileri gelişiyor. Bunları da izliyoruz. 
Bu nokta bizde de aleni olmamakla birlikte yaşanıyor. Pandemi nedeni ile ülke ekonomisinin iki ana sektörü olan turizm ve eğitimde yaşanan sıkıntılar; ülke ekonomisinde pek çok sektör ve kesime ciddi çıkmaz yarattı. Şimdi bunları kimi ilgili uzman ve sözcülerin açıklamalarından ele alalım. 
KITSAB Başkanı Sayın Orhan Tolun, Sağlık Üst Kurulundan en son aldığı karara ciddi tepki gösterdi. Söz konusu karar adaya üç günlük ziyaret için gelecek olan turistlerin Charter uçuşla gelmesi halinde karantina uygulamasının olmayacağına dairdi. Pandemi nedeni ile zor şartlar yaşayan turizm sektörüne dönük olarak bu kararın yıl başında biraz hareket bekleyen turizm sektörüne dönük öldürücü darbe olacağını Sayın Tolun ifade etti. Buna “hade oradan” deyip burun kıvırabilir miyiz?
Peki, Yükseköğrenimde durum nedir? Yükseköğrenim Daire Müdürü Sayın Ziya Öztürkler’in verdiği bilgi ile olaya yaklaşalım. Sayın Öztürkler ülkede 103 bin kayıtlı üniversite öğrencisi olduğunu ifade ediyor. Ama aktif olan üniversite öğrenci sayısının ise 78 bin olduğunu ifade ediyor. Yani 22 bin gibi ciddi bir rakam da kayıt olmasına karşın aktif olmayan insan var. Neden? 
Ancak en vahimi aktif 78 bin öğrencinin incelenmesi ile ortaya çıkıyor. Bunların 35 bini Türkiye uyruklu öğrenci. Bu öğrencilerin yalnız 8 bini ülkede bulunuyor. 27 bini ise online eğitime dahil ve ülkede yer almıyor. Bu 78 bin aktif öğrencinin 30 bini ise üçüncü ülkelerden. Bunların yalnız 8 bini ülkede değil yani online eğitimde. 22 bini ülkede. 78 bin öğrencinin 13 bin 428 ise KKTC yurttaşı. Yani kadimici. 
Yani aktif olan 78 bin öğrenciden Türkiye ve üçüncü ülke yurttaşı olan 65 bin insandan 43 bini ülkede bulunmuyor. Bunu bölgelere ve ülkeye getirdiği ekonomik yıkımı uzun uzun yazmaya gerek yok. Sayın Öztürkler kayıtlı öğrencilerin ilçelere göre dağılımını da veriyor. Aktif öğrencilerden KKTC yurttaşları hariç ilçelere dönük dağılım ile ilgili bilgi eksik. Ancak Sayın Öztürkler, ekonomik veri ve devlet rakamlarında karatmanın olduğu bu dönemde, veri ve açıklık noktasında gösterdiği cesaret nedeni ile takdir edilmeli.
Sayın Öztürkler kayıtlı öğrenci sayısı ile aktif öğrenci sayısı arasındaki bu ciddi farka işaret ederken bunun nedeninin Pandemi olduğunu işaret edip, bu nedenle öğrencilere ve üniversitelere kızmamamız gerektiğini söylüyor. Bir yanı ile doğru. Ama sağlık ile ekonomi bağını kuramayan bu nedenle bu zor zamanda ülke ekonomisini dara sokan vizyonsuz yönetim anlayışını da sorgulamamak mümkün değil. Hele şimdi Cumhurbaşkanı olan o dönemki Sayın Başbakan’ın üniversite öğrencileri için gelirlerse karantinaya girecekler ve karantina parasını da kendileri ödeyecek açıklaması hala akıllarda iken, 35 bin aktif Türkiye uyruklu öğrencinin 27 bininin online eğitimi tercih etmesi ve kimi üniversitelerin de online eğitim ücretleri ile adadaki eğitim ücretleri arasında ilan ettikleri ciddi farkı da göz ardı etmemek gerekir. Bunları göz ardı etmek doğru olmaz. 
Sayın Orhan Tolun turizm ile ilgili Charter uçuş olgusunu eleştirirken bir gerçeğe parmak bastı. Artık ülkede Pandemi hastanesi de var dedi. Peki bu neden online eğitimden geri çekilmekle ilgili olarak da değerlendirilmesin? Bu online eğitim ile nihaye mi olacak? Turizmde kısıtlama nereye kadar gidecek? Sayın Tolun eylemden ve hukuk yoluna başvurmaktan söz ediyor. Tepkide haklı. İşte burada ihmal edilen ve Sayın Erhüman’ın hükümet kurma olayında ilkeleri arasına aldığı toplumun tüm paydaşlarının içinde yer alacağı kriz masası önerisinin önemi ortaya çıkıyor.