Kalp yetersizliği, istemik kalp hastalıkları, kalp kapak hastalıkları, kalp kası hastalıkları, kalp zarı hastalıkları, doğumsal kamp hastalıkları… Tıbbi kaynaklara göre kalp ve damar hastalıkları olarak adlandırılan bu hastalıklar malesef yüksek bir oranla ölüm nedenleri arasında birinci sırada geliyor. Tabi kebap ve sigara tüketiminin fazla, hareketin ise az olduğu günümüzde bu sonuçlar çok da şaşırtıcı olmuyor. Peki neden oluyor, ne yapmak gerekiyor ve Orijinal Yoga Sistemi ile kalp nasıl yenileniyor bir bakalım…
Kalp hastalıklarının nedenleri neler?
Bir Kardiyoloji uzmanına göre kalp rahatsızlıklarının pek çok nedenleri bulunmaktadır. Ancak en çok karşılaşılan nedenler sigara, hipertansiyon, kan kan kolestrol ve trigliserid yüksekliği, şeker hastalığı ve ileri yaş olarak belirtilebilmektedir.
Nasıl önlem alınmalı?
Kalp rahatsızlıkları için düzenli kontrollerin yapılması doktorlar tarafından tavsiye ediliyor. Aynı zamanda, sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz, stresten uzak durma, bağışılık sistemini güçlendirme gibi tavsiyeler de bulunuyor. Tabi ki son zamanlarda bilim adamlarının “tamamlayıcı tıp” olarak kabul ettiği Orijinal Yoga Sistemi de bu önerilerin içerinde yer alıyor.
Orijinal Yoga Sistemi’nin ile nasıl fayda sağlanıyor?
Orijinal Yoga Sistemi’nde uygulanan nefes teknikleri ile daha fazla oksijen alınıp yine daha fazla karbondioksit atılmaktadır. Temel nefes tekniği olan karın nefesi tekniği uygulanırken diyafram kası çalıştırılmaktadır. Bu teknik sırasında diyafram kasının aşağı yukarı hareketiyle kalp, masaj etkisi almaktadır ve kalp atışları düzene girmektedir. Yine vücudu çalıştıran ve Asana olarak adlandırılan duruşlarda ise tüm vücut çalıştırılmakta, böylece kaslar ve eklemler güçlenmektedir. Belirli hareketleri uygularken de vücudun çeşitli bölgelerinde birikmiş kirli kanlar temizlenerek tekara dolaşıma katılmaktadır.
Bilimsel araştırmalar neler söylüyor?
Düzenli Orijinal Yoga Sistemi’nin uygulanmasının vücuttaki kan basıncının düzenlenmesinde, iç organlar ve salgı bezlerinin çalışmalarında birçok olumlu etkiye yol açtığı belirtilmiştir. Başka bir bilimsel araştırmada ise yoga yapan kişilerin yapmayan kişilere oranla kalp krizi riskinde önemli derece azalma olduğu tespit edilmiştir. Son olarak 7.000 kişi üzerinde yapılan başka bir araştırmaya göre düzenli Orijinal Yoga Sistemi uygulayanlar uygulamayanlara göre günlük hayatta daha az stres hissetmektedirler.
Kalp Rahatsızlığı olanlara ilham veren bir kişi, Elçin Erener…
Şu anda Yoga Academy’de yoga eğitmenliği yapan Elçin Erener’in sonu mutlu biten bir kalp rahatsızlığı hikayesi var. Mevuct hastalığı tıpta, Mitral Valv Prolapsusu olarak adlandırılıyor. Yani kalp kapakçığı ile ilgili bir rahatsızlık… Kalp kapakçıklarını tutan kaslar gevşek oluyor ve kasıldığında kapakçığı tam kapatamıyor. Sonuç olarak kalpte; kan kaçırma, işlevini daha çok görebilmek için daha çok çalışma, yorulma, büyüme, aritmi,kanda pıhtılaşma gibi zamanla kalbin ve tüm vücudun işlevlerini zincirleme bozabilecek riskler doğuruyor.
Elçin Erener düzenli Orijinal Yoga Sistemi uygulayarak hastalığın tüm olumsuzluklarını azaltıp ilerlemesini durdurdu. Kendisinden bir dinleyelim:
“Ortalama 80-90 atan kalbimde zamanla aritmiler belirmeye ve yirmili yaşlarımın sonuna doğru da bu düzensiz atışlar dikkat çekmeye başladı. Beta Blocker cinsi, kalp atış hızını düşüren, ritmi düzelten ilaç hayatıma girdi. Bir doktor “5-6 yıl içinde kalp kapakcığınızın değişmesi gerekir” dedi. Bu arada bir başka yapısal dejenerasyon, Aort kökünde genişleme belirdi. Maksimum 3.7 cm olması gereken Aort kökü çapı 1998-2006 yılları arası 3.5 cm’den 4.5 cm’ye genişledi. “ Bu konu kapakçık rahatsızlığının önüne geçti, 6 cm’ye yaklaşırsa derhal Aort ameliyatı gerekir” dendi. Ekokardiyografik kontroller yılda ikiye çıktı. Bu süreç ailemde en yakınlarımı kaybettiğim ve finans içerikli iş hayatımın en yoğun tempoda geçtiği, gayet stresli bir dönemdi. Enterasan olanı da takip edilmezse maksimum hayati risk içeren her iki teşhisin de normal hayatımda kendini hiç belli etmeyişi idi.
2006 benim için milat yılı oldu. Yıllardır askıda olan kararlarımı verdim. Bunlardan en önemlisi olduğunu sonradan idrak ettiğim Yoga( burada kastettiğim yalnızca Orijinal Yoga Sistemi’dir) ve bu yolda büyük emek sarf eden saygıdeğer hocam Akif Manaf o kararla karşıma çıktı. Haftada 3-4 günle başladığım Yoga her güne yayıldı. Yoga yaptığım son dört buçuk yılda kalp bulgularım 2006’daki haliyle kaldı. Her yıl 0,1 cm’den fazla genişleyen Aort kökü çapı sabitlendi. Aritmi yoluna girdi, doktor kontrolü yılda ikiden bire indi. Beta Blocker cinsi ilaçların içinde halen en basitini kullanıyorum ve doz artırımı gerekmedi. Yoga’ya başladıktan bir yıl sonraki doktor kontrolümü halen unutmam: “Kalbin küçülmüş, toparlanmış, ne yapıyorsan aynısını yapmaya devam et” dendi. Yıllardır bilgisayar başında geçen, bir toplantıdan diğerine koşturduğum iş hayatımda her gün Orijinal Yoga Sistemi’ni düzenli olarak uygulamaya başladım. Böylece zihnimde hiç susmayan geçmiş ve gelecek kurguları seyrelmeye başladı. Bu da kalp bulgularımda artarak ilerleyen kötüye gidişi durdurdu.”
Orijinal Yoga Sistemi uygulayarak beden, zihin ve ruhun mükemmel uyumunu yakalamız dileğiyle…