banner564

Orkestrayı yönetmek isteyen, sırtını kalabalığa dönmelidir

Belediyeciliğin genel amacı, beldenin gelişerek, belde halkının refah ve mutluluğu konusunda ortak yerel gereksinimleri çağdaş bir anlayış ile ele alınıp karşılamaktır. Son idari yapılanmaya bakıldığında, KKTC’nin ilçe sayısı altıya çıkınca yirmi sekiz belediye de ülkeye şu şekilde dağılmıştır; Lefkoşa 5, Mağusa 10, Girne 6, İskele 5, Güzelyurt 1 ve Lefke 1 belediye şeklindedir. Özellikle Güzelyurt ve Lefke ilçelerinin birer belediyeye sahip olmaları başka soruları da akla getirmiyor değil. Örneğin Güzelyurt ve Lefke belediye başkanları aynı zamanda kaymakamlık görevlerini de üstlenemezler mi? Böylece devlet bütçesi iki tane kaymakamlık bütçesinden tasarruf etmiş olur. Diğer bir soru ise iki kaymakamlık da belediye işlerini üstlenemezler mi? Bu seferde devlet bu iki belediyenin bütçelerini tasarruf etmiş olur. Neresinden bakarsanız, her nasıl düşünseniz de bir ilçe yapısı içinde tek belediye yapısı olmaz, olmamalı…
Yaşam kalitesi ve insanların mutluluğu, yerel hizmetlerin başarısı ile yakından ilgilidir. Oysa günümüzde, belediyelerimiz borç yönetimine, personel maaşları darboğazına, imar ve çevre sorunlarına kadar çok değişik alanlarda pek çok sorunla yüz yüzedir. 4 yıllık süre için yola çıkan yerel yöneticilerimiz zaman içinde daha da farklı konularda yüzlerce sorunla karşılaşmaktadırlar.
Başta Yeni Erenköy Belediyesi olmak üzere hemen hemen tüm belediyelerimiz finansal yapıları ile gündemimize gelmektedir. Ancak gelinen noktada Yeni Erenköy Belediyesi’nin dayanacak gücü kalmadığı görülmektedir. Haziran 2014’de Yeni Erenköy Belediye Başkanlığına seçilen Mesut Yıkıcı, Ağustos 2016’da istifa etmiş, ardından en yaşlı meclis üyesi sıfatıyla Mehmet Kadı vekâleten başkanlık görevine getirilmişti.  On altı aylık süreden sonra Mehmet Kadı ve ekibi de topluca istifa etmişlerdir. Belediye yönetimindeki toplu istifa, belediyecilik tarihinde bir ilktir. Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen istifanın ardından da belediye açılmamakta ve hizmetleri de durmuş haldedir.
Topu kucağında bulan, çiçeği burnunda yeni hükümetin ilk ciddi sınavı yerel yönetimler olacaktır. Fakat şu unutulmamalıdır ki geçmişten günümüze bu sorunlar yumağının büyümesine tüm hükümet edenler neden olmuştur. Dolayısıyla kimse yeni hükümetten sanki elinde sihirli bir değnek varmış gibi sihirli bir dokunuş beklemesin. Fakat şu gerçek unutulmamalıdır ki sürdürülebilir bir yapı oluştururken toplum adına şeriatın kestiği parmak acımayacaktır. Ama bir diğer yandan bireysel anlamda şeriatın kestiği parmak elbette de acıyacaktır. 
Yerel yönetimler yapıları ve sundukları hizmetler açısından halka en yakın yönetim birimleridir. Küreselleşme sürecinde kamusal hizmetlerin önemli bir kısmının yerel yönetimlere aktarılması bu alanda eğitimli iş gücü ihtiyacını gerektirmektedir. Eğitim açısından baktığımızda da üniversitelerde “Yerel Yönetimler” bölümlerinin olduğu görülmektedir. Sistem, yaşadığımız küçücük coğrafyada eş, dost, tanıdık, ahbap, hatır gönül şeklinde yapılan işlerin yerine; artık eğitimli, ne yaptığını bilen, planlı, programlı ve sistemli sürdürülebilir yapılar oluşturulmalıdır. Kısacası orkestrayı yönetmek isteyen, sırtını kalabalığa dönmelidir. Gelişmeleri yine hep birlikte izleyeceğiz…
Herkese güzel bir hafta dileklerimle, iyi pazarlar.
YORUM EKLE

banner608

banner473