banner564

Ormanları sevgi korur

Sözün bittiği yerdeyiz. Ne isterseniz yazın söyleyin, yanan orman alanları bir daha kolay kolay yenilenmeyecektir. İstediğiniz kadar projeler üretin, istediğiniz kadar fikirler üretin, yanan ormanlar kül olup gitmiştir.
Bu büyük orman yangınının söndürülmesinde emek veren herkese gönülden ne kadar teşekkür etsek de azdır. Dört gün boyunca canla başla çalıştılar.
Yaşana bu büyük yangınla ilgili söylenecek tek söz; korumasını bilemediğimiz gibi, söndürmesini de beceremedik… Doğa yine kendi işini kendi çözüverdi. Herkesin hemfikir olduğu görüş şudur ki eğer cuma akşamı yağmur yağmasa, felaketin boyutları daha da büyüyecekti.
Daha önceki yazılarımda da birkaç kez vurguladığım gibi, yaşadığımız coğrafya için yazılmadık yazı, söylenmedik söz kalmamıştır. Birbirimizi dinlemediğimiz gibi yaşanan olaylardan da ders çıkaramıyoruz. Coğrafyamız büyük orman yangın felaketlerinden birini 1995 yılında da yaşamıştı. O zaman Lapta yakınlarında çıkan yangın, hızla esen rüzgâr nedeniyle hızla yayılmış Beşparmak dağlarının kuzey yamacındaki bitki örtüsünü yok etmişti. 1995’deki büyük yangında da söndürme çalışmaları etkisiz kalmıştı. Kısacası son dört gündür yaşanan olayın benzerini coğrafyamız önceden de yaşamıştı. Fakat yaşananlardan ders almadığımızın bir kez daha yaşayarak gördük.
Yangın sonrası, yanan alanların mümkün olan iyi bir planlama ile yeniden düzenlenmelidir. Yapılacak düzenlemenin, yanan alanlarda gerçekleştirilecek ekolojik, teknik ve ekonomik analizlerin olabildiğince detaylı ve doğal süreçleri en iyi yansıtacak şekilde gerçekleştirilmesi önemlidir. Bu kapsamda yanan alanlarda ekolojik ve ekonomik hasar tespiti sonrası restorasyon çalışmalarının planlaması, öncül tür analizleri, yetişme ortamı koşullarının etüdü, doğal tohum kullanma imkanlarının belirlenmelidir. Ekim ve dikim materyalinin ıslah edilmiş kaynaklardan temini, doğru ağaçlandırma ve restorasyon tekniklerinin kullanımı, bakım ve diğer yetiştirme teknikleri bu alanların yeniden verimli hale getirilmesi süreçlerini doğrudan etkileyen önemli unsurlardır. 
Coğrafi Bilgi Sistemleri ve Uzaktan Algımla konularında çalışmalarımın olduğu için önceden de bu köşemde konu ile ilgili yazılarım olmuştu. Uzaktan algılama orman yangınlarının önlenmesi ve izlenmesi noktasında en etkili araç olarak tanımlanmaktadır. Orman yangınlarının haritalanması, yangın şiddeti ve uzun vadede yanan alanlardaki ekosistemin tekrar oluşturulması maksatlı izleme ve değerlendirme çalışmalarında, coğrafi bilgi sistemleri ile birlikte kullanılan uzaktan algılama verileri araştırmacılara önemli bilgiler sağlamaktadır. Orman yangınlarının karmaşıklığı, sonrasındaki ekosistemin tekrar oluşumunu tam kavrayabilmek amaçlı farklı teknik, yöntem ve modellemeler için farklı türdeki uzaktan algılama verilerinin kullanımı gereklidir. Bu bağlamda yangın öncesi ve sonrası bitki örtüsü ve değişimi, topografik ve diğer çevresel koşullar bölgedeki yangının etkilerini anlamak ve modelleyebilmek adına dikkate alınması gereken faktörlerdir.
Coğrafyamızda sadece sayısal nüfus verileri ile var olamayız. Coğrafyamızda, gökyüzü, ormanlar ve tarlalar, göller ve akarsular, dağ ve denizimiz ile var olabiliriz. Tüm bu unsurları ise ancak ve ancak sevgimiz ile koruyabiliriz; koruyabildiğimiz kadarda bu coğrafyada var olacağız.
Herkese güzel bir hafta dileklerimle, iyi pazarlar.

YORUM EKLE

banner471

banner474