Covid-19 pandemisi, delta varyantı ile hız kesmeden pozitif vaka sayılarını arttırmaya devam ediyor. Günlük vaka sayılarında geçtiğimiz hafta rekor üzerine rekor kırdık. Fakat daha da üzücü olan 
Covid-19’a bağlı olarak artan ölüm vakalarının olması. Özellikle yaşlı ve kronik hastaların ölüm haberlerini medyadan öğrendik.
Covid-19 pandemisinin coğrafyamızda görülmesi ile birlikte birçok şeyin değiştiği ve işlerin yolunda gitmediği hepimizin malumudur. Pandemi döneminde başarılı bir yönetim sergiledik diyen hükümet edenlerin bugünlerde yine ortak akıldan uzak kararlarla sorunların üstesinden gelmeye çalıştıklarını görmekteyiz.
Örneğin Mart 2020 tarihinde görülen ilk vaka ile aylarca evlere kapatılmıştık, ancak bugün yüzlerce vaka ile karşılaşmaktayız ancak kapanmıyoruz; acaba hangi yönetim şekli daha başarılı olmuştur diye sormadan edemiyoruz…
Pandeminin ilk günlerinde ortak akıl üretilmesi için kısa süreliğine kapanmanın mantıklı olduğunu ancak uzun süreli kapanmaların bizim gibi ekonomisi düzgün olmayan yapılar için büyük sıkıntılar doğuracağını belirtmiştik. Çözümün ise ortak paydaşların bir araya gelerek sağlık yönetimi üst kurulu ile ortak çalışılması gerekliliği üzerinde durmuştuk. Ancak siyaset, bürokrasi, sivil toplum örgütleri ve toplum birbirlerinden kopuksa gerçek şu dur ki ortak bir akıl üretilemez.
Yapılan bir araştırmaya göre, bir konuda uzmanlaşmış kişilerin öngörüleriyle sıradan insanların ortak aklı karşılaştırıldı. Böyle bir karşılaştırmanın sonucu ne oldu dersiniz?
Uzman kişilerin öngörüleri değil, günlük yaşam içindeki sıradan insanların öngörülerinin daha gerçekçi olduğu görüldü. Teoride kendisini geliştirip uzman olan kişilerin, pratikte günlük hayatın içinden gelen kişilerle birlikte çalıştıkları zaman daha doğru bir çıkarım yapabilecekleri anlaşılmıştır.
Birlikte çalışarak ortaya konacak ortak akılın sürdürülebilir bir yapıda olması gerekmektedir. Yukarıda verdiğim örnekte olduğu gibi vakalar artıyor diye evlere kapanmak doğru değil, Sağlık Üst Kurulunun aldığı sadece sağlık odaklı kararların da ekonomik yapı haricinde alınması da doğru değil. Toplum sağlığı düşünülürken ekonomik yapının da göz ardı edilmemesi gerekmektedir.
Ortak akıl için birlikteliğin sağlanması şart. Siyaset, bürokrasi, sivil toplum örgütleri ve toplum coğrafyamızın ortak yaşam alanı olduğunu anlamaları şart. Bir şeylerin değişmesini istiyorsak, anlaşabilme kültürünün gelişmesi sağlamalı, birbirimize tahammül edebilmeyi başarmalıyız. Bu coğrafyanın geleceğini, gelecek nesiller için şekillendirmek istiyorsak bir yerden başlamalıyız.
Herkese güzel bir hafta dileklerimle, iyi pazarlar.