“Ortak İyi” nin yerina artık;  ortaklaşa umursamazlık, duyarsızlık ve bencillik baskın oldu. Halbuki bizi tüm zorluklara karşın bu günlere getiren “ortak iyi “ oldu. Dayanışma, yardımlaşma, yanına saygıyı da alarak zor dönemleri aşmamızı sağladı. Zor koşullarda fena davranışlar,  hoyrat, çirkin davranış yapanlar yok muydu? Elbette vardı. Ancak bütün bunlara karşın “Ortak İyi” toplumun içinde etkin oldu. Bu “Ortak İyi” nin en önemli yanlarından biri de yaşadıklarından ders çıkartmaktı. Düşünmediği, yanlış enformasyon veya yaratılan algı nedeni ile içine düştüğü hatalı tavır veya duruşlardan ders çıkartmayı toplum bildi. Kendisine en kötü insan veya fikir diye lanse edilenin, doğru olduğunu süreç içinde görüp, gereken doğruyu yapmaktan geri durmadı. 
Fakat şimdilerde umursamazlık, duyarsızlık ve bencillik arttı. Bu artarken, yaşadığımız olumsuzluklardan ders çıkartmak  sanki askıya alındı. Çünkü arka arkaya bir öncekinken daha büyük hatalar yapılmaya başlandı. Sonuçta ilk hatalardan canı yananların yanına, yeni hatalardan canı yananlar eklenmeye başlandı. Böylece ilk hatadan canı yananı,” bana değmedi” diye seyredende, canı yanınca homurdanmaya başladı. Ama artık umursamazlık o denli genişledi ki bırakın harekete geçmeyi, ortak iyi için değerlendirme yapmakta geriledi. 
Bakın UBP Başkanlığına talip olan ve Kurultay talep eden Sayın Taçoy, “UBP de demokratik yan kalmadı” diye açıklama yaptı. Peki Sayın Taçoy, ülkede demokrasi, irade ve saygı;  çıkar için, erk için darbelenirken; bunlara, iktidarın bir parçası olmak için sesini çıkarmayan insanlar şimdi, kendilerine de işin ucu dokununca tepki gösterince destek buluyorlar mı?  Maalesef bu an  için yanlarında fazla  birilerini bulamıyorlar. Hatta kendi yanlarında olanların bir kısmının da demokrasiye dönük karşı duruş sergileyen odakların yanına doğru meyil içine girdiğini görüyorlar. Bu olay, onları daha da marazi bir hale sokuyor. En  kötü zamanlardan çıkıp, bu günlere gelmemizi sağlayan, “ Ortak İyi” nin olumlu yanlarından biri olan, yaşanan olumsuzlukları muhakeme ederek ders çıkartma kabiliyetini yaralamanın acı sonucu budur. Bundan bir müddet evvel Sayın Taçoy,  “ bize cazgırlık yapmayın, adaylıktan çekilin  demişlerdi; böylece Sayın Ünal Üstel, seçimsiz başkan oldu “ demişti. Ama kimin veya kimlerin cazgırlık yapmayın dediğini de açıklamamıştı. Sayın Sucuoğlu da iki kez kurduğu Bakanlar Kurulunun veto edilmesinin ve arkasından da şaibeli bir trafik kazası sonrası UBP Başkanlığı ve Başbakanlıktan gidişinin nedenlerini anlatmamıştı. Ayrıca Sayın Ersan Saner’e dönük kurulan komplo ile Başbakanlıktan götürülmesi de ayni çevrelerin sorgulamasından geçmemişti. Bu olaylar, “ oldu bitti Maşallah “ anlayışı ile askıya alınmıştı. Şimdi Sayın Taçoy, UBP de demokrasi kalmadı diye dövündüğünde, yanında hiç olmazsa, kendi ile birlikte ağlayacak fazla birini de bulamaz. Çünkü iktidara tutunmak için ülkenin demokrasisine ve halkın iradesine yapılan dayatma ve darbelerden medet uman, o bıçağın kendini  kestiğini de yaşayacak. Yaşanıyor.
Son bir ayda tüp gaza 90 TL zam gelmesini. Turizmden arzulanan gelirin gelmemesini ve kendi insanının bir ev alamaz ve çarşı çantasını dolduramaz hale gelmesini bu yaşananlardan arı görürsen, bil ki daha beteri de gelecek. Çünkü” Ortak İyi”nin  bize yaşattığı bir başka gerçek ise refah, kalkınma ve saygı ile adaletin geliştiği dönemlerin;  demokrasi, hukuk devleti ilkeleri ile barış siyasetinin ilerlediği dönemler olduğudur. İrade gaspı, barış karşıtlığı, demokrasi dışı tutumlar arttıkça,  ufalanan yalnız ekmek olmaz. Ayni zamanda saygı, sevgi ve toplumsal dayanışma ve ortak iyi de ufalanır.