Menfaat budamaya kalkışana vur Allah Allah…
  Yıllardır üzerine gidilmeyen yolsuzluk ve soygun olaylarını gündeme getirene de vur…
  Hem de kırbaçla…
  Ama iki yüz milyonluk ilacın çöpe atılmasını görmezden gel…
  Arkadaş, bu para senin değilse; yeğenin, arkadaşın, ninenin, dedenin parası…
  Dökülen hastaneler, bu paralar çöpe atıldığı için yenilenemiyor…
  Ölüm yolları da parasızlık yüzünden onarılamıyor…
  Ama sen bu durumdan şikayetçi değilsin…
  Senin derdin popülizm…
  Senin derdin menfaat dağıtmak…
  Senin derdin 3 tane oy kapmak…
  Ülkeyi bu hallere düşüren senin gibilerin batak politikası değil mi?..
  İnsanları mutsuz eden ve hasta yatağına düşüren işsizliğin, ekonomik çöküntünün, iç kavganın sorumlusu bu batak politikalar değil mi?..
  Eleştiri, uyarı yapanlar dostun olamaz…
  Yağdanlıklar daha makul geliyor…
  Yağla sırtını, kaysın gitsin…

Kimler yarattı bu düzeni

  Neyse dönelim 200 milyonluk ilacın çöpe atılması meselesine…
  Özellikle UBP ve CTP’liler geçti Sağlık Bakanlığından…
  Birisi “Bizim dönemimizde ambarlar kontrol altındaydı” diyor, diğeri ‘otomasyondan’ söz ediyor…
  Şimdi Bakan da “Otomasyon için çalışmaları başlattık” diyor…
  Ne güzel…
  Rum tarafında bir eczaneye gittiğiniz zaman, reçeteyi eline alan eczacı çekmeceleri karıştırmazdan önce bilgisayarındaki stok listesine bakıyor ve ona göre hareket ediyor…
  Reçetede yazılan ilaç stokta varsa, çekmeceyi çekip veriyor…
  Yoksa sipariş koyuyor, size de gün veriyor…
  Koca devletin koca bakanlığı ise bugün oldu ‘otomasyon’ çalışmasının başlatıldığını belirtiyor…
  Diğerleri savunmada…
  YDP’nin baskısı sonucunda Meclis’te bir araştırma komisyonunun kurulması olumlu bir gelişme olsa da, karşımızda çok daha büyük ‘yolsuzluk’ iddialarının yer aldığı KTHY soruşturması duruyor…
  Aylarca, yıllarca çalışan komite bir rapor hazırlamıştı…
  Sonucunu bilen var mı?..
  Yargıya havale edilen tek kişi var mı?..
  Yoktur…
  Olamaz da…
  Adım atmak isteyeni ürkütmek için menfaat şebekelerini harekete geçirip, saldırıyorlar…
  Böylece sonuca ulaşılamıyor…
 İlaç meselesinde farklı bir durum olmayacak…
  
Bakkal Hasan’a soralım

  ‘Otomasyon’ güzel bir mazeret…
  Çalışmaların başlatılması da güzel…
  Hükümetin ömrü yeter mi bilinmez…
  O yüzden Bakkal Hasan’ın defteri masaya konmalı…
  Gireni, çıkanı yazacak bir memur yeterli…
  Sayfa dolduğu zaman depodan çıkanı da, gireni de bileceğiz…
  Elektrikler kesilse de hizmetler devam edecek…
  Bizim gibi ‘rekorlar’ ülkesinde en güzel yöntem budur…
  Otomasyon değil bakkalizasyon!..