Zirve hesabı yapan bir takım, şampiyonluğa oynayan bir takım, rakibinin bir gün öncesinde puan kaybettiği bir süreç ancak maç günü tüm bu etkenleri ve hedefleri unutarak mücadele eden bir Yenicami. Alın maçın tamamını ve ortaya koyduğunuz performansı sergilediğiniz mücadeleyi izleyin o zaman bana siz de hak vereceksiniz. Çetinkaya önce Doğan Türk Birliği galibiyeti, ardından Lefke deplasmanında aldığı beraberlik sonrası dün ise Yenicami’yi haklı ve doğru oyunu sonrası mağlup ederek altın değerinde 3 puanın sahibi oldu. Rakibinden daha fazla koşması yanında oyunu ve mücadeleyi rakibinden daha fazla isteyen Çetinkaya, günün sonunda galibiyeti elde ederken, dipten kurtulma adına ise çok kaliteli 3 puanın sahibi oldu. Yenicami’nin öylesi bir günde rakibini basan, ısıran ve galibiyet için savaşan görüntüyü rakibine sergilemeyişi sonucu da kendileri adına kaçınılmaz yaptı. Her ne kadar da, iki takım adına maçın orta hakemi Serhan Şimşek’in hataları ciddi anlamda olsa da, maçı kazanmak için Yenicami’nin ne yaptığı ya da ne kadar uğraş verdiği ise kendi içlerinde masaya yatırması gereken durumdur. Oyunu isteme, pozisyona girme ve mücadele anlamında hiç bir şey yapmayan ama en önemlisi takım görüntüsünden uzak olan Yenicami’nin tek suçu günün sonunda kendinde araması gerekiyor. Çetinkaya ise rakibinin eksik yönlerini iyi değerlendirmesi yanında maçı nasıl kazanabilirim kısmını iyi kavraması ile birlikte, rakibinden oyunu daha fazla istemesi haklı galibiyetlerine fazlası ile yeterli oldu. Yenicami kadro anlamında sıkıntılı olsa bile, oyun anlayışı ve takım olmayı başarmaları durumunda geçmiş haftalarda neler yapabileceklerini gösteren bir takım. MTG mağlubiyeti sonrası dün Çetinkaya karşısında alınan mağlubiyet krediyi bitirme ve kendilerini sorgulama adına derslik bir süreç olarak önlerinde duruyor.