Son günlerde arka arkaya meydana gelen olaylar hemen herkesin malumu. Bir takım iddialar ortalıkta dolaşıyor ve bazı bakanlarında adları direk olarak geçiyor.

Dün Başbakan Hüseyin Özgürgün ile telefonda uzun uzadıya görüştük. Yaşananlara kendisinin de çok üzüldüğünü söylüyor. Ancak bazı şeylerin iddiadan öte olmadığını dolasıyla bu konuda kesin bilgilere ihtiyaç olduğunu bunları görmeden de hareket etmeyeceğini söyledi.

“Eğer ikna olursam herkes şunu bilsin ki bir an bile tereddüt etmem” dedi. Aslında Başbakan’ı dinledikten sonra bazı şeyleri tekrar yeniden gözden geçirmek gerektiğini anladım. Ve yaşananlara şöyle bir baktım. 

Birileri çok ciddi şekilde UBP üzerinden operasyon yapıyor. UBP’nin bölünmesi ve yıpranması için sanki de düğmeye basılmış gibi bir durum var. 

İki farklı gazetede aynı gün virgülü virgülüne aynı haberin çıkması gibi. Belli ki bu haber yapılmamış adeta servis edilmiş. Bu gerçekleri görünce bir operasyon fikri benim de aklıma yattı.

Sonuçta Başbakan Özgürgün şu an olayları izliyor, bu konuda yetkililerden bilgiler topluyor. Eğer ikna olursa da gereğini yapacağını da hiç gizlemiyor.

Ertuğruloğlu’na operasyon mu?

Serdar Denktaş’ın oğluna üniversite arazi tahsisi ile başladı her şey. Tahsin Ertuğruloğlu bu olayı kabul edemeyeceğini gerekirse istifa dahi edebileceğini söyledi.

Ardından sanal bahis izni olayı patladı. Bu kez de Tahsin Bey bir arkadaşının oğluna bet izni almak adına gündeme geldi. Tahsin Bey “Daha önce alanlar ne şartlarda aldı, neden aynı şartlarda başkaları da alamıyor?” dedi medyada linç edildi.

Tüm bunlar devam ederken UBP’li bir bakanın mecliste gündeme getirdiği bir tartışma sonrası 11 Milyon meselesi yüzünden bir kez daha gündeme geldi.

İki gazetede Taşyapı sahibinin açıklaması yer aldı. Aynı gece Emrullah Beyin danışmanları onu televizyon programına çıkarttılar ve Tahsin Bey’in üzerine atış yaptırdılar.

Ne hikmetse 11 Milyonu ortaya koyanlar ile Emrullah Bey çok sıkı fıkı. Ne hikmetse Emrullah Bey’in danışmanları ile 11 milyonu ortaya atanlar çok sıkı fıkı.

Valla bu kadar tesadüfe ben bile pes diyorum doğrusu…

İstifa

48 saat önce; 

“Kıbrıs Türk Serbest Çalışan Hekimler Birliği Yönetim Kurulu olarak, KTTB başkanı Sayın Dr. Kenan Arifoğlu’na, en birleştirici hareketinin istifa etmek olacağını hatırlatırız” denildi.

24 saat önce; 

Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası, dün doktorlarla ilgili sarf ettiği sözlerden dolayı Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Kemal Dürüst’ü eleştirdi ve “Televizyon ekranlarında bir meslek grubuna bu şekilde karalama yapan bir bakanın devlet yönetiminde yeri yoktur. Kendisini onurlu davranmaya ve istifaya davet ederiz” dedi.

Şimdi moda bu galiba. Herkes herkesi istifaya çağırıyor. Ama kimse ne hikmetse istifa etmiyor.

MESAJLAR

Hüseyin ÖZGÜRGÜN: Sizin başbakanlığınız döneminde tüm statlar ışıklandırıldı ve elden geçirildi. En azından sağlıklı bir spor yapabilme imkanı sağlanmış olundu. 

Kutlu EVREN: Geçen gün Bakanlar Kurulu’nda yaşananlardan sonra dün evde tüm gün istirahat etmek zorunda kalmışsınız. Zira tansiyonunuz 17’nin altına düşmemiş gün boyu. 

Tahsin ERTUĞRULOĞLU: Bir bakın bakalım bu operasyonun arkasında kim var? İzleri takip ederseniz sizi dosdoğruca hedefe götürecektir. Hadi başlayın izleri takibe. 

Dr. Özdemir BEROVA: Küçük oğlunuz da dün ilkokuldan mezun olmuş ve diplomasını da sizin elinizden almış. Mezuniyeti izleyenlerin sizin daha çok heyecanlandığınız konusunda hemfikir. 

Emrullah TURANLI: Madem bu kadar ızdırap çekiyorsunuz satın kurtulun. Zaten kiralardan ve diğer gelirlerden fazlası ile yatırım yaptığınız paranın fazlasını kazandınız. İyi bir müşteri çıkarsa kazancınız daha da artar. 

İlker EDİP: Dün DAÜ’den 22 kişilik bir grup ziyaretimize geldi. İçlerinde UBP Gençlik Kolları Başkanı da var. DAÜ’de resmen kendilerine zülüm ediliyormuş. Uyumasak…

Serhat İNCİRLİ: Dün eski KTHY binası önünde trafikte tehlikeli sürüş yapınca telefonlarımız susmadı. Aman hocam lütfen dikkatli, vatandaş sizi takip ediyor, unutmayın. 

İzzet TÜRKMEN: Hem sendikanıza geçici personeli üye yazıyorsunuz hem kadrolanmalarına kaşı çıkıyorsunuz. Valla biz de anlayamadık ne yapmak istediğinizi. 

Akın MANGA: Geçici personelin torba yasa ile kadrolaması için yürüttüğünüz çalışmaların sonuna gelmişsiniz. Ama bu arada başka sendikalar da bunun olmaması için plan arayışında. 

Hüseyin OSKAR: Şu mübarek günlerde orucunuzu tutmaya özen gösteriyormuşsunuz. Allah kabul etsin, sıcakların 36 dereceye çıktığı şu ortamda işiniz hiç de kolay değil. 

Mustafa BULUTOĞLULARI: Kıbrıs Rallisi ile bugün yeniden tozlu yollara merhaba diyecekmişsiniz. Şansınız bol olsun diyoruz. Kazasız belasız sürüşler. 

Cengiz ERÇAĞ: Vakıflar Bankası Yönetim Kurulu üyeleri olarak dün 10 bin TL’lik çeki Sağlık Bakanı Faiz Sucuoğlu’na takdim etmişsiniz. Sağlık alanına yapılan her bağış çok ama çok değerli. Tebrik ediyoruz. 

Mustafa VAROL: Düğüne az bir süre kaldı ama hala daha birçok kişiye davetiyeleriniz ulaşmamış. Bu konuda davetiye listelerini kontrol edip elinizi çabuk tutmanızı tavsiye ederiz. 

Ayşegül BAYBARS: Hem yolsuzlukla mücadele edeceğim diyorsunuz hem rüşvet olayının merkezinde adınız geçiyor. Neden bugüne kadar bu konuda tek bir açıklama yapmadınız? 

Ümit ÖZKIRAN: Daha çok kan toplayabilmek için kan bağışı kampanyalarını bir takvime bağlamak ve doğru zamanda doğru yerde kan toplanması için çalışma başlatılması gerekmez mi? 

GÜNÜN SÖZÜ

 “ Olay bir yalan kampanyasına dönüştürüldü ve sanki ödeme gizli saklı yapıldı, rüşvet alındı gibi gösterilmeye çalışıyor. Amaçları Tahsin Ertuğruloğlu’nu şaibelendirmek ve Ercan’daki üzerine düşen mükellefiyetleri, ödemeleri yapmamak ve denetimden kaçmaktır. Olay bu kadar nettir. Ercan İhalesi Şartnamesinde her madde açıktır. Amaç ödeme ve denetimden kaçmaktır.”

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu