Coğrafyamız üç günlüğüne dini bir lideri ağırladı. Bu ziyaret elbette tarihi bir ziyaretti. Bu tarihi ziyaret iki açıdan çok önemliydi. Birincisi; Papa Kıbrıs’ı ilk defa ziyaret ediyor. İkincisi; nedense belki de birincisinden daha da önemlidir çünkü Papa 16. Benediktus ilk defa Ortodoks Kilisesine bağlı bir ülkeyi ziyaret ediyor. Bilindiği üzere Papalık Katolik kiliselerinin birliğini ifade eden dini bir kurumdur.
Hani beklenmedik bir şey olduğu zaman kullandığımız bir söz vardır; bayram değil seyran değil eniştem beni niye öptü! Söylenen bu söz; gösterilen bu yakınlığın açık bir nedeni olmadığına göre gizli bir nedeninin olduğu anlamını taşımaktadır. Katolik mezhebinin dini lideri olan Papa neden Ortodoks bir ülkeyi ziyaret ediyor? Papalık basın açıklamasına göre, Papa’nın Kıbrıs ziyaretinin nedeni; Orta Doğu'daki Hristiyan azınlıkların hayatta kalma mücadelesine destek olarak açıklandı. Ancak ziyaretin bu görünen yüzü…
Dövizin yükselişi ile hep sıkıntılı olan ekonomimiz daha da gerileyerek sosyal yaşantımızın kalitesini günden güne daha da azaltmaktadır. Bunun üstüne bir de seçim gündemimiz var ki önümüzdeki iki ay boyunca seçimleri konuşuyor olacağız. Ancak Papa’nın Kıbrıs ziyaretinin esas nedenini, coğrafyamızda gelişen dış olaylara bakarak daha rahat yorumlayabiliriz.
Uzun zamandır Doğu Akdeniz’deki gelişmeleri konuşmuyorduk. Yakın geçmişte bölgedeki hidrokarbon çalışmaları askıya alınmıştı. Ancak bu durgunluğun yerini sıcak gelişmelere bırakacağını hepimiz tahmin ediyorduk. Güney Kıbrıs’ın ilan ettiği sözde ruhsat sahalarından birinde, Amerikan Şirketine doğal gaz arama izni verildi. Ruhsat verilen bu bölge Türkiye’nin ruhsat alanı ile çakışmaktadır. Daha önce de hatırlanacağı gibi Güney Kıbrıs, İtalyan ENİ şirketine bölgede arama yetkisi vermişti. Arama yapılan bölge KKTC yetki alanı sınırları içerisindeydi. Dolayısıyla İtalyan ENİ şirketi ile Türkiye donanması bölgede karşı karşıya gelmiş ve ENİ şirketi çekilmek zorunda kalmıştı.
Bu sefer arama izni bir Amerikan şirketine verildi. Ancak bu izinden önce bölgede birtakım hazırlıkların yapıldığını da gördük. Güney Kıbrıs askeri açıdan elini güçlendirmek için Amerika ve İsrail ile askeri anlaşmalar yapıp, bölgede ortak tatbikat yaptılar. Yunanistan Amerika ile olan askeri iş birliğini genişleterek, Amerika’ya bölgede yeni limanlar ve askeri üsler verdiler. Bu gelişmeler hep Rusya’ya karşı alınan NATO önlemleri olarak gösterildi.
Doğu Akdeniz’deki gelişmelere bakıldığında durumun daha net bir şekilde görülecektir. Kendilerini askeri açıdan güçlendiren Yunanistan ve Güney Kıbrıs, bölgedeki hamleleri ile Türkiye’yi kışkırtmaya çalışmaktadırlar. Uluslararası anlaşmalara göre Rodos adası silahsız olması gerekirken, Yunanistan tarafından silahlandırılıyor. Diğer yandan Güney Kıbrıs Amerikan şirketine, Türkiye’nin yetki alanları içerisinde hidrokarbon arama yetkisi vererek bölgedeki gerilimi tırmandırıyor. Anlaşılacağı üzere hem Yunanistan hem de Güney Kıbrıs yanlarına Avrupa Birliği’ni ve ABD’yi alarak Türkiye’yi tahrik ederek bölgedeki gerginliği tırmandırmaktadırlar.
Papa’nın Kıbrıs ziyareti, bu gelişmeler ışığında değerlendirilirse gerçekler daha net olarak anlaşılacaktır. Papa’nın Yunanistan’la Güney Kıbrıs’ı ziyaret etmesinin gerçek amacı Yunanistan ve Güney Kıbrıs’a “Hristiyan dünyası arkanızda” mesajının, Hristiyanlığın en üst makamından verilmek istenmesidir. Böylesi bir durumda Papa’nın Kıbrıs ziyaretinin pek de hoş olmadığı kanaatindeyim…
Herkese güzel bir hafta dileklerimle, iyi pazarlar.