banner564

Pazardan sonrası da var

   Kıbrıs gibi küçük bir yerde insanların aylarca seçim propagandalarına malzeme olması hiç de hoş değildir…
   Hemen herkesin şikayetçi olduğu bu geleneğin değiştirilmesi için bugüne kadar herhangi bir adımın atılmaması ise üzücüdür…
   Kuşkusuz bugünden, pazara kadar yapılacak hiçbir şey yoktur…
   Artık olan oldu…
   Önemli olan pazardan sonraki sürece hazırlanmaktır…
   Demokratik bir seçim sonrasında kazanan ile kaybedenlerin taraftarları gerilimden uzak tutulmalıdır…
   Kazananı kutlayacak, sonra önümüze bakacağız…
   Önümüzde gerek iç, gerekse dış siyaset açısından çok ciddi sorunlar vardır…
   İçte en önemli sorun; en küçüğünden, en büyüğüne hemen tüm işletmelerin iflasa doğru sürüklenmesidir…
   İş yapamaz duruma gelen esnaf sıkıntılıdır…
   Üretici gibi, artan fiyatlar karşısında tüketiciler de sıkıntılıdır…
   Hayvancı eskisi gibi ürün satamıyor…
   Süt, et, tavuk, sebze üretiminde yüzde 50’nin üzerinde azalma vardır…
   İthal ürünlerin satışlarında durum hiç de iyi değildir…
   İşsiz kalan insanların kredi borçları, mahkemelerde yüz bini aşan alacak-verecek davaları hemen herkesin uykusunu kaçırıyor…

Yuvalar dağılıyor

   Seçim sürecinde propaganda malzemesi olarak kullanılan yüzlerce gencimiz işsizdir…
   Anne ve babanın eline bakan bu gençlere nasıl bir gelecek vadediyoruz…
   Bunun plan ve programını yapan herhangi bir kurum var mıdır?..
   Elbette bunları düşünmek zorundayız…
   Seçimler bitecek ve normal yaşama döneceğiz…
   Ancak; normal yaşamda sıkıntılarımızı nasıl aşacağız?..
   Bir ay sonrası, üç ay sonrası ne olacak?..
   Hepsinden önemlisi ekonomik krizin ve pandemi sürecinin yarattığı sıkıntılar yüzünden yıkılan yuvaları nasıl toparlayacağız?..
   Yuvaların yıkılması yüzünden psikolojisi bozulan çocuklara nasıl yardımcı olacağız?..
   Ve bir yandan bu tür ağır sorunlarla boğuşurken, diğer yandan dış gelişmeler karşısında nasıl dik durabileceğiz?..
   Kasım ayında başlaması öngörülen yeni müzakere sürecinde halkımızın haklarını koruyabilmek için ne tür hazırlıklar yapıyoruz?..
   Yanıt bekleyen soruları artırmak mümkündür…
   Şimdilik bu kadarla sınırlı kalsın…
   Pazardan sonra çok şey konuşacağız… 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Ali Özkan
Ali Özkan - 4 yıl Önce

Türkiye den sizi TV 2020den izliyorum ve sizi ve ekibimizi kutluyorum Reşat Bey. Kızım bu sene kıbrısda okuyor. Kıbrıs siz ve sizin gibi düşünen kişilere ihtiyacı var. Kıbrısda uygun fiyat politikası olmalı esnafın , otelcinin,marketcilerin ...o zaman daha fazla kişi ada gelecek...Burnumun uçunca kuşadası aynı hatayı yaptı ve yabancı turist sayisi ve kalitesi düştü İngiliz Alman isveçli vb yerime Romen makedonyalı Estonyalı geliyor.. yerel yönetim fiyat listesi hazırlamı müşterilerin göre bileceği yere asılmalı. Fiyat etiketleri olmalı her malın

Saygılarımla

Ali Özkan
0543 206 01 18

Hami  Yapraklı
Hami Yapraklı - 4 yıl Önce

Mustafa Akıncı yalvararak Rumlara verdi! Böylesi ihanet görülmedi
Yakın Doğu Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Işıksal, KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı’nın BM’ye sunduğu haritayı ve vermeye hazırlandığı tavizleri anlattı. Işıksal, "Akıncı Kıbrıs Türk tarafı olası bir duruma çok muhtaçmış gibi adeta Rumlara yalvararak tavizler verdi. KKTC toprakları yüzde 36’dan yüzde 29’a indi. Yani Akıncı, KKTC topraklarının yüzde 20’sini hiçbir karşılığı olmadan vermeyi planlıyor" dedi.
Mustafa Akıncı yalvararak Rumlara verdi! Böylesi ihanet görülmedi
GİRİŞ 15.10.2020 20:16 GÜNCELLEME 15.10.2020 20:16

KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın sözde çözüm adına KKTC topraklarının yüzde 20’sini Rumlara terk etme yönünde planı olduğunu aktaran Işıksal, Ayrıca vatandaşlık, yönetim ve mülkiyet gibi konularda hayati tavizler vereceğini söyledi.

Işıksal, Akıncı’nın seçilmesi durumunda, Akıncı’nın atacağı adımları KKTC’yi bekleyen tavizleri şöyle sıraladı:



TOPRAKLAR RUM'A DEVREDİLECEK

Kıbrıs’ın yaklaşık 36.5’i Türk toprağıdır. Rumlar Türk toprağını küçültmeye çalışıyor. Kıbrıslı Türkler eğer bir taviz verecekse de toprak konusunda karşılığı olması ve kendilerini güvenceye alması gerekiyor. Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin aynen devam etmeli. İkincisi yönetim ve güç paylaşımı konusunda Kıbrıslı Türklerin etkin bir rol oynaması lazım. Ancak bu noktalarda Kıbrıs Türk tarafı güçlü kazanımlar elde ederse toprak konusunda belirli taviz elde edebilirdi. Akıncı hiç bir şey elde etmeden sanki Kıbrıs Türk tarafı olası bir duruma çok muhtaçmış gibi adeta Rumlara yalvararak tavizler verdi. KKTC toprakları yüzde 36’dan yüzde 29’a indi. Yani Akıncı, KKTC topraklarının yüzde 20’sini hiçbir karşılığı olmadan vermeyi planlıyor.

GÜZELYURT VE KARPAZ GİDİYOR

Akıncının bu şekilde Rumlara sunduğu harita BM’nin kayıtlarına geçirildi. Harita özellikle Rum basını tarafından tüm dünyaya kamuoyuna sızdırıldı. Artık Rumların da bu haritanın üzerinden toprak talebine geçtiğini söyleyebiliriz. Toprak konusunda diğer bir önemli nokta da Akıncı, KKTC için önemli iki stratejik bölgeyi Güzelyurt ve Karpaz’ı Rumlara veriyor. Bu kabul edilemez.

SİYASİ HAKLAR KAYBEDİLECEK

Yine Akıncı’nın üst parlamentonun aldığı kararların onaylanmasında bir Türk bakanın oyunun yeterli olmasıydı. Çünkü Sekiz Rum ve üç Türk bakan hazırlıyordu bu federal yapıdan. Üç Türk bakandan tamamın yerine bir Türk bakanın onayının yeterli olması özellikle Türkler açısından önemli kararların oylanmasında Rumlara güç veriyor.

SANDIĞA RUM GÖLGESİ

* Başkanlık seçiminde yüzde 20 çapraz oy prensibi. Bu Rumların vereceği oyun yüzde 20 ağırlığında Kıbrıslı Türk seçmenlerin oylarına eklenmesi demek. Bu da özellikle çok yakın seyreden yani genel olarak solla sağın çok yakın seyrettiği Kıbrıs Türk Devletine müdahale demek. Kıbrıs Türk halkının iradesine müdahale demek. Ayrıca Rumlara tanınan yüzde 20 iç vatandaşlık oy hakkı da Türk halkının iradesini engelleyecek.

* Diğer bir sorun Deregasyon sorunudur. Akıncı, bize özel olan deregasyonları biz Avrupalılara kabul ettiremeyiz diyor ve bunlardan vazgeçme sinyali veriyor. Kıbrıslı Türklerin varlığını koruyabilmesi için bu başlık çok önemli. Aksi taktirdeciddi bir sıkıntı olabilir.

NÜFUS VE GRANTÖRLÜK SANCISI

Nüfus sorunu çok önemli çünkü Akıncı nüfusları verirken Kıbrıs Türk halkını 200 bin civarında verdi. oysa Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde bulunan çeşitli sebeplerle vatandaş yapılmamış 70 bin Türkiye kökenli vatandaş var. Bunlar listeye eklenmedi. Bu çok ciddi bir hataydı. Bunların acı olanı da Rumların 635 binden 8 yüz bine çıkarılması oldu. Bu da Akıncı’nın 1’e 5 oranını kabul etmesi anlamına geldi. Yeni bundan sonraki süreçte bir Türk’ün vatandaş olabilmesi için beş tane Rum’un vatandaş olmasını kabul etmek anlamına geldi.

* Garantörlük konusu Kıbrıslı Türklerin olmazsa olmazıdır. Ama Akıncı bunu da müzakere masasına koymuştur. Üç dönem içerisinde Kıbrıs’ta Türk askerinin adadaki varlığının sonlanabileceğini hatta adadan tamamen ayrılabileceğini söylemiştir. Buda çok ciddi bir sıkıntıdır. Akıncı bu konuyu konuşma yetkisine sahip değildir.

* Mülk konusunda da tam bir belirsizlik var. Kıbrıs konusunun en ciddi meselelerinden biriside çok ciddi bir sorundur. Mülkiyet tanımında son sözü kimin söyleyeceği muamma. Rumlar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin vereceğini söylüyor. Tabi buda ciddi bir sorun yaratacak. Bir başka nokta Rum tarafı yüz bin göçmenin kuzeye göçmesini diretirken yine Akıncı’nın seksen bini kabul ettiğini söylüyor. Bu ciddi bir sıkıntı. Yine toprak konusunda KKTC’nin en sulak bölgesi olan Kuzey yurt bölgesinin yine Rumlara veriliyor olması stratejik açıdan önemli olan böle kabul edilebilir gibi değil. Yüzde 36.5’den 25’lere inmek yaklaşık yüzde 20 toprağın hiçbir karşılığı olmadan verilmesi anlamına geliyor. Dediğim gibi kabul edilebilir değil.
KAYNAK: YENİ ŞAFAK

banner608

banner473