Çözüm kapının ardında mı?..

   Esen rüzgârlara göre çok yakın...
   Peki ne zaman olur?..
   Türk tarafına göre Crans Montana’da olmalıydı...
   Anastasiadis’e göre, gerekli tavizler verilseydi olurdu...
   Gerekli (!) tavizlerin ne olduğunu herkes biliyor...
   Birincisi Türk askerinin tamamen adadan çekilmesi...
   Diğeri, garantilerin ortadan kalkması...  
   Garantiler konusunda yeni tartışmalar yaşanıyor...
   Anastasiadis NATO’nun garantörlüğünü dışlamadığını söylüyor…
   AKEL ile EDEK buna karşı çıkıyor…
   Gerçekten son günlerde ilginç tartışmalar yaşanıyor ve insanların aklı karışıyor…
   Ve tüm bu gelişmeler, perde gerisinde bazı hazırlıkların yapıldığını gösteriyor...
   Kalıcı bir çözümü, Rumlardan daha çok isteyen Kıbrıslı Türkler açısından en önemli sorun garantilerdir…
   Türkiye’siz bir garantörlük olabilir mi?..
   Bunca yıldır rahat ve huzur içinde yaşayan Kıbrıslı Türkler acaba nasıl bir gelecek istiyor?..
   Önemli kurum ve kuruluşların sessizliği ve tepkisizliği oldukça dikkat çekicidir...
      
Hemen olsun, bitsin mantığı

  Çözümün ‘hemen şimdi’ olmasını isteyenler var...
  Anastasiadis’in istediği tavizleri vermeyi kabul edenler de...
  Verelim gitsin o zaman!!!
  Peki sonrasında ne olacak?..
  Bazıları hala büyük hayallerin peşinde koşuyor...
  Kanalizasyon, park, trafik, çevre, yol, kaldırım, gıda, ulaşım, haberleşme gibi sorunların hemen ortadan kalkacağını sanıyorlar...
  İşsiz çocuğuna anında iş bulacağını, sağlık sorunlarını hemen halledeceğini düşünenler de...
  Halbuki; iki ayrı bölge demek, Kıbrıslı Türklerin şimdiki gibi kendi yönetimleri altında yaşaması anlamına geliyor...
  Belediye başkanı da, meclisi de, muhtarı da şimdiki gibi bizlerden olacak...
  İşsizliğin azalmasını beklemek hayalden de öte...
  Güneyde halen 38 bin civarında işsiz insan var...
  Olası bir çözüm sonrasında inşaat sektöründe gelişmelerin yaşanacağını herkes kabul ediyor...
  Ama bizdeki işsizlerin ve işsiz kalacak olanların tamamına yakını inşaatlarda çalışacak durumda değil...
  Yeterince kalıpçımız yok, marangozumuz yok, demircimiz yok...
  Hemen herkes bir üniversiteden mezun olmuş...
  Yüzlerce işletme, iletişim, hukuk, beden öğretmenliği mezunu var...
  Bu insanların ‘olası bir çözüm sonrasında’ pozisyonları ne olacak?..
  Maaşlarını kim ödeyecek?..
  Bilen varsa anlatsın da öğrenelim…