banner564

Pile ve Çok Yönlü Sıkıntılar. 

Pile olayları sonrası Beyarmudu Belediye Başkanı dozercilere, BM araçlarını itme emrini kendisinin verdiğini söyledi.  İç ve dış kamuoyunda bu adımın, Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın Batı ve AB ile ilişkileri yumuşatma adımlarından rahatsız olan odakların oyunu olduğuna dair değerlendirmeler yapılmıştı. Bu nedenle, BM araçlarına dönük saldırı emrini kim verdi sorusu, kamuoyu indinde yer buldu. Böylece Beyarmudu Belediye Başkanı da o açıklamayı yaparak, bu ağır gölgeyi hafifletme rolünü yüklendi. Ama buna, ” kaş yapayım derken göz çıkartmak” denir. Çünkü bu açıklama  dışta ve içte, devlet olgusuna ağır bir darbe indirdi. Bu nasıl bir devlet ciddiyetidir ki büyük ulusal ve toplumsal yarar getireceğine inandığınız bir adımı atarken; bunun gerektireceği bazı ciddi risk ve kararları, devletin sorumlu siyasi merkezleri ve güvenlik birimleri değil de Beyarmudu Belediye Başkanın verdiği açıklanır. Bunu da  devletin Cumhurbaşkanı, Başbakanı, Dışişleri Bakanı ve Polis ile askeri yetkilileri sessizlikle karşılar. Bu olayın ardından BMGK;  Kıbrıs Türk Tarafını kınayan ve BM araçlarına saldırıyı uluslararası suç sayan bir açıklama yaptı. Peki şimdi okkanın altına Beyarmudu Belediye Başkanını atarak mı bunun sorumluluğundan çıkacaksınız?
 Kuşkusuz bu olay yaşanırken meydana gelen bazı gelişmeleri de göz ardı edemeyiz. Pile  olayının yaşandığı dönemin  öncesinde ABD;  “Kıbrıs Cumhuriyetine “ uyguladığı silah ambargosunu kaldırmayı, bir yıl daha uzatma kararı vermişti. Bu kararı da Güneyin limanlarından, Akdeniz’deki Rusya savaş gemilerine lojistik destek vermemek ve Rus sermayesine dönük yaptırımlara devam şartına bağladı.  İşte Pile olayları bu gelişmelerin arkasından  geldi. Çünkü ne zaman ABD, silah ambargosunu kaldırmayı  bir yıl daha uzatma kararını, Rus yaptırımlarına devam  koşuluna bağladı. Rusya da Güneye göz dağı verircesine; “ vatandaşlarına hizmet” gerekçesi ile Kuzey Kıbrıs’ ta Temsilcilik açma kararını duyurdu. Bu kararı Kuzeyin bağnazları, “ Rusya, KKTC’yi Tanıyacak” diye coşku ile duyurdu. Arkasından ise  ABD’nin Güneye silah ambargosunu kaldırmasına Kuzeyden tepki ile birlikte  Pile  adımı gelişti. Peki ne oldu? Önce İngiltere, Fransa ve ABD;  BM araçlarına saldırıyı kınayan ortak açıklama yaptı. Buna Rusya ve Çin onlarla ayni anda tepki koymadı.  Rusya ve Çin diplomasisi deneyim yüklüdür. Kimisi bu kısa süreli sessizliği destek diye yorumladı. Arkasından da BMGK’den, Kıbrıs Türk Tarafını kınayan ve yol yapım çalışmalarının durduğunu ifade eden ortak açıklama geldi.. Haklı olduğunuzu düşündüğünüz ve sonuç almak için adım attığınız bir olayda, öyle bir noktaya geliyorsunuz ki kendi elinizle bir biri ile ciddi çelişkiler içinde olan BMGK 5 Daimi üyesini kendinize karşı, kendi elinizle  konumlandırıyorsunuz. Buna da KKTC Dışişleri ve Cumhurbaşkanının dış politikası diyorsunuz.  Siz silah ambargosunun kaldırılması kararının dayandığı ve Rusya’yı öfkelendiren  gerekçeden yararlanmak yerine;  bağnazlığınız, BM karşıtlığınız ve dış politikayı, iç siyasetin hamasetle yüklü oyuncağı yapmanız  yüzünden;  BMGK 5 Daimi üyesini kendinize karşı  buluşturuyorsunuz. Üstelik bu adımı da Beyarmudu Belediye Başkanının üzerine yıkarak, kendinizi korumaya alıyorsunuz. Peki 1974 sonrası İngiliz Hükümran Üs Bölgesi ile ilişkimizin düzenlenmesinde önemli bir rolü olan Beyarmudu Belediyesinin, Sayın Başkanının bu açıklaması  sonrasında, İngiliz makamları ile ilişkisi nasıl olacak? Eğer bu ilişkiler zarar görürse; bundan Beyarmudu, Pile ve bölge köyleri ile tüm Kuzey Kıbrıs’taki halk ve ekonomide zarar görecek. Pile halkının haklı ulaşım sorununu, diplomatik alandan alıp, başka hesaplaşmaların ve el ense çekmelerin aracına, güce dayalı efelenmeler eşliğinde döndürürseniz, çok şey kaybedersiniz. Şimdi bunu yeniden yaşadık. Bunu aşmak için devletin hafızası olması gerekir. Hafızanın da canlı, yararlı olması için demokratik hukuk devleti ilkelerinin gelişmesi gerekir. Bunlar erozyona uğradığında hafıza kaybı olur. Tıpkı bugün gibi. O bölgenin 1984’te Kuzeyin onayı ile ara bölge olduğunu unutmak gibi. Pile’de yaşayan insanların ulaşım sorununu çözmenin seçeneklerini, diplomatik kanallardan ele almak esastır. 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Hasan Nuri
Hasan Nuri - 9 ay Önce

Sayın Soyer , Keşke geçmişte değil de Bugün ‘ İleriyi görebilen , Uluslararası Hukuktan Anlayan , Yaptığımız her Yanlışın ödeyeceğimiz Bedelini Bilen Bir Kişi olarak Günübirlik kararlar ve Hamasetle ancak ayakta durabilen Batırıp Talan ettiğimiz Ülkemizin Bu günkü Başbakanlığında olsaydınız ! Sizin gibi bir Başbakanı Çook arayacağımız günler yakındır !!

banner608

banner473