banner564

Program ve kapatmalar

   Erken seçim hükümetinin; 42 yılda başarılamayanları da kapsayan programı dün Meclis’te okundu…
   Programın en önemli maddelerinde dahi öne sürülen işlerin ‘ne zaman, ne şekilde ve hangi bütçeyle’ yapılacağı belirtilmedi…
   Önemli değil…
   İnşallah bir gün bir şeyler olacak…
   Ancak; hükümet programının ilk satırlarında ‘ekonomide yaşanan sıkıntıların azaltılacağı’ iddia edilirken; Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı yeni önlemler sayesinde tüm sektörlerin iflas edileceği bir sürece girildiğini görmezden gelemeyiz…
   Bırakın şimdiki durumu ayağa kaldırmayı…
   Ayakta durmaya çalışanların da yok olacağı bir sürece girilmiş olundu…
   Peki neden böyle?..
   Coronavirüs vakalarında patlama mı yaşanıyor?..
   Yoksa Türkiye tarafından yaptırılan Acil Durum Hastanesi’nin hala hizmete girmemesinin yarattığı korku mudur?..
   Hastanenin eksikleri nedir?..
   İhtiyaç duyulan malzemelerin nereden, ne zaman getirileceği biliniyor mu?..
   İhtiyaç duyulan doktor ve sağlık ekibinin sayısı biliniyor mu?..
   Biliniyorsa neden münhal ilanı verilmiyor?..
   Hükümet bu soruların yanıtlarını veremediği sürece, Corona’ya karşı sadece sektörleri kapatmakla mücadele edilemeyeceğini gür bir sesle haykırmalıyız…
 
Gerekçesi nedir?

   Ülkemize gelecek turistler veya dönüş yapacak vatandaşlar için 7 günlük karantina şartının 10 güne çıkarılmasının nedeni de bilinmiyor?..
   Daha önceki uygulamaların yanlış olduğunu mu düşünmeliyiz?..
   Yoksa; karantina süresinin 7’den 10’a çıkarılmasının ardında başka dürtüler mi vardır?..
   Birileri Sağlık Bakanlığı yetkililerine “Bunları kapatın… Tüm ülkeyi batırın” mı diyor?..
   Niyet ülkeyi tamamen batırmak ise, o zaman bu toplumu nasıl bir geleceğin beklediğini de tartışmak zorundayız…
   Toplum nereye götürülüyor?..
   Ne tür şartlara zorlanıyor?..
   Gerçekten anlaşılır bir durum değildir…
   Bir diğer önemli konu ise sınır kapılarının kapatılmasıdır…
   Alınan bu kararla, güneyde çalışan insanlarımız yeniden açlığa sürüklenmiş olacak…
   Çok üzücü bir durum…
   Tüm sektörleri iflasa sürükleyip, sonrasında maaş ödeyemez duruma gelindiği zaman, kamu kesiminden yükselecek sesleri şimdiden düşünmeye başlamalıyız…
   Kamu kesimi güçlü sendikalarda örgütlü olduğu için, iflas eden özel sektör çalışanları gibi tepkisiz kalınacağını beklemek saflık olur…
   Bizler bunu mu istiyoruz?..
   Yoksa Corona’yı fırsata çevirip kalkınmaya mı yönelmeliyiz?..
   Dürüstlük dünyanın en büyük zenginliğidir…
   O da bizde kalmadı!..

YORUM EKLE

banner471

banner473