banner564

Proje ve protokol

  Gelişmiş ülkelerde faaliyet gösteren büyük şirketler; yeni yatırımlar, yeni satış noktaları ve diğer konularda yapılacak işlerin plan ve programlarını bir yıl önceden hazırlar ve yürürlüğe koyarlar…

  Plan ve program dahilinde hareket eden şirketlerin büyümesi, büyürken başarılarını ve kazançlarını artırması daha kolay olur...
  Hareket tarzını her kafadan çıkan sese göre veya temelsiz düşüncelere göre yönlendirenler ise genelde pek başarılı olamazlar...
  Arada bir başaranlar olsa dahi bu tamamen tesadüflerin veya rakipsizliğin bir sonucudur...
  Kuşkusuz; proje hazırlayabilmek için insanların önceden araştırma yapmaları ve hangi konularda, ne tür eksiklerin bulunduğunu ayrıntılarıyla saptamaları gerekir...
  Yoksa “Bu yıl listemize iki yeni ürün daha kattık, gelecek yıl 5 ürün daha katacağız” diyerek, başkalarının başarılı olduğu sahalara girerseniz, sonunda kaybetmek de vardır...
  Ama başkalarının başarısız olduğu sahaları iyi tespit eder, istikrarlı bir girişim başlatırsanız mutlaka önünüz açıktır...
  “Kuzey Kıbrıs’taki iş sektöründe planlı hareket eden şirketlerin sayısı bir elin parmaklarını geçmez” diyorlar...
  Bu saptamanın doğruluğunu anlamak için, her yıl kaç şirketin kapandığına ve kaç şirketin açıldığına bakmak gerekir...
  Ayrıca bilanço büyüklükleri de yol göstericidir...
  Küçük bir ülkede yaşadığımız için bilanço rakamları da pek büyük değildir...
  Kuşkusuz; özel sektörü analiz ederken, devletin kendisine de bakmak gerekiyor...
  En önemli konularda bile plan ve programı olmayan bir devlet yönetiminden söz ediyoruz...
  Önümüzdeki aylarda eğitim ve sağlıkta ‘tam gün’ uygulamasına geçilecek mi?..
  Geçilecekse ne tür önlemler alınacak?..
  Ne kadarlık bir kaynak gerekecek?..
  Ve bu kaynak nereden sağlanacak?..
  Bunları önceden belirlemek gerekiyor...
  Son 35 yıldan beri tartışılan bu konularda bir ilerlemenin olacağı yoktur...
  Bu konularda kafa yormak ve sakıncalı durumları ortadan kaldırmak suretiyle hizmetlerin artırılmasını öngören bir siyaset anlayışına sahip değiliz...
  Tamamen günlük politikalarla ülke yönettiğimiz için de kendi ayakları üzerinde durabilen bir yapı oluşturamadık…

Ver elini Ankara

  Bütçe sıkıntıya girdiği zamanlarda Ankara’nın yolunu tutmaktan başka bir seçenek yoktur...
  Ne var ki; Ankara artık ciddi adımların atılmasını istiyor...
  Yatırımların teşvik edilmesini, zararlı devlet kuruluşlarının elden çıkarılmasını öneriyor...
  Bunları, yıllar öncesinde bizdeki hükümetlerin yapması gerekirdi...
  Ancak sırf parti çıkarları ve seçim kaygıları yüzünden hiçbir şey yapılmadı...
  Sonunda KKTC devleti maaş ödeyemez duruma geldi...
  Öyleyse; ciddi reformları içerecek bir paketi kabul edip, Ekonomik Protokol’ün ivedilikle imzalanması için adım atılmalıdır…
  Hükümet, reform güvencesi vermediği sürece protokolün imzalanmayacağını ve para akışının başlamayacağını bilmeliyiz…
   “Görünen köy kılavuz istemez” derler…
  Ankara’nın, KKTC’den beklentilerini görmezden gelerek, protokol konusunda ilerleme olmasını beklemek boşunadır… 

YORUM EKLE

banner608

banner473